Şam muhalifleri, Halep kırsalında geniş çaplı askeri bir operasyon başlattı. Operasyon, 04 Eylül 2016 günü ikinci kez Halep’i kuşatma altına alan rejimin muhasarasını kırmayı amaçlıyor. Halep’te birkaç gün önce sekiz saat boyunca ateşkes ilan eden ve daha sonra da uzatan Rusya’nın bu girişimini uluslararası örgütler de hemen mal bulmuş mağribi gibi teşvik etmeye başladılar. Halep ateşkesi uyarınca bombardıman, ev ve hastanelerin yıkımı durdurulacak, bunun karşılığında silahlı gruplar kentten ayrılacaktı. Bu bir şantajdır ve sözde uluslararası toplumun çirkefliğini gösterir. Bazı siyaset çocuklarının hala iyilik beklediği uluslararası toplumun gerçek yüzünü ifşa eder. Kuşatmanın zamanı ilginç. Eğer yakın uzak tüm dünya devletleri entrika kurmasa ve özellikle komşu ülkelerinin şerli yöneticileri ihanet etmese, Şam topraklarında önceki ateşkeslerde imzalanmazdı. Halep savaşı, Suriye halkının Amerika ve onun siyasi çözümüne asla teslim olmayacağını teyit eder. Amerika, Şam topraklarında İran, İran partisi ve cani milisleri yanı sıra Rusya ve zorbalığını kullanarak Şam halkına kendi siyasi çözümünü dayatmak için çalışıyor. Rusya, Amerika’nın rakibi ve ortağı değil. Rusya, Şam devrimine kürtaj yapmak ve Amerikan planını uygulamak için Suriye’ye müdahale etmiştir.

Ey Şam diyarındaki mücahitler! Bilin ki sizin bu savaşınız, sadece Halep halkına dayatılan kuşatmayı yarmıyor, aynı zamanda Amerika’nın iradesini kırıyor, müzakereler ve ateşkesler üzerinden giriştiği siyasi çözümü dumura uğratıyor. Kuşkusuz kuşatma altındaki savunmasız Mustazafların çağrısına icabet etmek, Amerika’nın sunduğu aşağılık ve zillet çözümlerine icabet etmekten bin kez daha hayırlıdır. Halep halkı, bombardımanın durması koşuluyla mücahitlerin şehirden ayrılmasını kabul etmeyerek devrim ve devrimcilerine sahip çıktı. Yıkım ve bombardımana maruz kalan Halep halkıdır. Onlar sizin kendilerine ihanet edip teslim etmeyeceğinizi biliyorlar. Haydi, rejimi devirmek ve İslam’ı hâkim kılmak için bu yolda yürümeye devam edeceğinizi önce Allah’a kanıtlayın. Sonra da Batı ve onun kukla devletleri ile ilişkilerinizi keserek kuşatma altındaki halkınıza hüsnü zan beslediğinizi gösterin. İlişki içerisinde olduğunuz bu devletler, Rusya’nın cani rejim eşliğinde Halep ve diğer yerlerde işlediği katliamlar karşısında sessiz kalmaktadır. Son olarak da Halep halkına tek bir saf ve tek bir kalp etrafında toplandığınızı gösterin. Siz hem kuşatmanın yarılmasında hem de mücrim rejim ve Şam avanelerine karşı kapsamlı zafer elde edilmesinde onların yegâne umudusunuz. Onun için haydi yılanın başını ezin ve İslami yönetimi kurun. Sonuçları ne olursa olsun zaferi müzakereler için değil Allah’ın izniyle düşmanların kökünü kazımanın bir yolu edinin... Ve bilin ki hem Allah’ın rızası hem de Batının rızası aynı çuvala sığmaz. Yalnızca Allah’ın ipine sımsıkı sarılın ve diğer ipleri kesin. Ancak o zaman zafer gelecektir. Allah’ın vaadi gerçekleşecek ve müminler sevineceklerdir. Kahramanlığınız, fedakârlığınız ve yiğitliğinizle siz, Allah’ın izniyle zafer onuruna ve hâkimiyete çok çok ehilsiniz.

Ey Şam diyarındaki sadık Müslümanlar! İşte sizin mücahit ve muhlis evlatlarınız kendilerini size zafere adadılar ve çağrınıza icabet ettiler. Her iyilikte onların yardımcısı olarak ve her marufta da onların ellerinden tutarak siz de onlara sadık olun. Allah’ın iyiliği emretmek, kötülükten men etmek ve zalime engel olmak farzını yerine getirin. Devrimin pusulasını amacından saptırmak ya da hep birlikte bizi boğmak için gemimizde delik açmak isteyenleri düzeltin. Hak üzerinde sabırlı olun ve Allah’ın vaadine güvenin. Yakın uzak tüm dünya size ihanet etmiş olsa da şüphesiz Allah, Şam’a ve halkına kefil olmuştur. Nitekim Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:

إنَّ اللَّهَ تَكَفَّلَ لِي بِالشَّامِ وَأَهْلِهِ “Kuşkusuz Allah, Şam ve halkına kefil olmuştur.” Allah Subhânehu ve Teâlâ da şöyle buyurdu:

وَنُرِيدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِينَ اسْتُضْعِفُوا فِي الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِينَ “Biz ise, yeryüzünde mustazaflara lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve onları mirasçılar kılmak istiyorduk.” ^{[Kasas 5]}