16 Eylül 2021 Perşembe günü Menzel Mehiri kasabasındaki kolluk kuvvetleri, Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti’nin 09 Eylül 2021 Perşembe günü yayınladığı “Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti’nden Onurlu Zeytune Halkına Bir Çağrı”başlıklı bildiriyi dağıtması nedeniyle Hizb-ut Tahrir üyesi 64 yaşındaki Salih El Azuri’yi tutukladı. El Azuri, Cuma günü Kayravan Mahkemesine çıkarılacak. Hizb-ut Tahrir, bildiride, bugünkü sorunların ve Tunus’taki tüm bela ve kötülüklerin şu iki husustan kaynaklandığını vurguladı:

Birincisi: Sömürgeci hegemonya ve siyasi sınıfın sömürgeciye uşaklığı.

İkincisi: İslam’ı yönetim ve yasamadan dışlama ve sömürgeci Batı sistemlerini uygulama ısrarı.

Bu yüzden bugün kendimizi ve ülkemizi Batı etkisinden kurtarmalı ve İslam’a sımsıkı sarılmalıyız. Allah’ın Şeriatına göre yönetecek ve kurtuluşa liderlik edecek bir Halife atamak için Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Medine’de kurduğu bir devlet gibi gerçek ve güçlü bir devlet kurmalıyız.

Bu tutuklama ve Tunus’un çeşitli bölgelerinde Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik gerçekleşen önceki tutuklamalar, siyasal iktidarın entelektüel ve fikri mücadeleden yoksun olduğunu, fikir ve görüşe zalimane tutuklamalar ile karşılık verdiğini, halkının çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, İslami yönetim kurulması için çalışan davet taşıyıcılarını tutukladığını vurguluyor. Bu da Cumhurbaşkanı Kais Said’in, sömürgeci kâfir adına İslam ve dava taşıyıcıları ile mücadele eden önceki yöneticilerden pek farksız olduğunu, ayrıca görüşü nedeniyle kimsenin tutuklanmayacağı iddiasının da yalan olduğunu doğruluyor.

Hizb-ut Tahrir / Tunus Vilayeti olarak biz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’ya söz verdik. Sömürgeci ve yerel uşaklarının kökünü kazımak ve İslami hayatı yeniden başlatmak için ciddiyetle çalışacağız. Rabbimizin istihlaf ve hâkimiyet vaadini ve Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafet müjdesini gerçekleştirmek için azami gayret göstereceğiz. Ne suçluların tutuklamaları ne hilekârların tuzakları ne de zalimlerin hapishaneleri bizi yolumuzdan caydıramayacak. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ إِنَّ اللَّهَ بَالِغُ أَمْرِهِ قَدْ جَعَلَ اللَّهُ لِكُلِّ شَيْءٍ قَدْر “Kim Allah’a güvenirse O, ona yeter. Şüphesiz Allah, emrini yerine getirendir. Allah, her şeye bir ölçü koymuştur.” ^{[Talak 3]}