Amerika ve İngiltere, Avustralya, Bahreyn, Kanada ve Hollanda’nın da desteğiyle 12 Ocak 2024 Cuma günü şafak vakti Yemen’de birçok kente bir dizi hava saldırısı düzenledi. Bombalanan hedefler arasında El Hudeyde Uluslararası Havaalanı, Taiz Uluslararası Havaalanı ve Sanaa’nın kuzeyindeki El Deylemi Hava Üssü’nün yanı sıra Hacca Valiliği’ndeki hedefler ve Saada Valiliği’nin doğusundaki bir askeri karargâh da yer alıyor. BBC, saldırıya Kıbrıs’taki Akrotiri Hava Üssü’nden kalkan Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait 4 Typhoon uçağının katıldığını bildirdi. ABD Merkezi Hava Kuvvetleri ayrıca, ABD ve koalisyon güçlerinin 16 lokasyonda 60’tan fazla hedefi vurmak için 100’den fazla füze kullanıldığını açıkladı.

ABD Başkanı Joe Biden yaptığı açıklamada, “Bugünkü saldırıların, geniş çaplı diplomatik kampanyanın ve Husi isyancıların ticari gemilere yönelik artan saldırılarının ardından geldiğini” vurguladı. Biden, “Gerekmesi halinde bundan sonra da ileri tedbirleri almakta tereddüt etmeyeceğini” kaydetti. İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ise saldırıların “meşru müdafaa” ilkesinden kaynaklandığını belirtti. Ayrıca İngiltere’nin bu saldırılarda Hollanda, Kanada ve Bahreyn’den operasyonel olmayan destek aldığını vurguladı. Suudi Dışişleri Bakanlığı ise Amerika ve İngiltere’nin Yemen’deki Husi hareketiyle bağlantılı hedeflere yönelik hava saldırıları karşısında itidal ve “gerilimin tırmandırılmaması” çağrısında bulundu. Mısır Dışişleri Bakanlığı, Kızıldeniz’deki askeri operasyonların ve Yemen’deki hava saldırılarının artmasıyla ilgili “derin endişesini” dile getirdi ve bölgedeki istikrarsızlığın azaltılması için uluslararası ve bölgesel çabaların “birleştirilmesi” çağrısında bulundu. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zakharova ise saldırıyı kınadı. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, saldırıları uluslararası hukuka göre “gayri meşru” olarak nitelendirdi, aynı zamanda da Husilere, “son derece yanlış” olarak nitelendirdiği ticari gemilere saldırmayı durdurma çağrısında bulundu.

Kâfirler, Yemen ve Yemen dışında gece gündüz Müslümanlarla savaşıyorlar, topraklarımız ve sularımızda arbede çıkarıyorlar. Ülkemiz her açgözlü ülkenin tamah ettiği bir yer ve merkez haline gelmiştir... Kanımız akıtılıyor, mallarımız yağmalanıyor! Eğer Müslümanların bir devleti ve bir halifesi olsaydı böyle bir durum kesinlikle yaşanmazdı. Müslümanlara komplo kuran ve devletlerini yıkan, o dönem İngiltere’nin önderlik ettiği kâfir Batı’dır. Bugün İngiltere tekrar Amerika ile birlikte Müslüman ülkelerin yıkımına katkıda bulunuyor. Batı karada ve denizde istediği gibi hareket edip istediği yeri vuruyor. Ya ajanını vurmak ya ajanını yerleştirmek ya da statüsünü yükseltip böylece kölesi haline getirmek için operasyon düzenliyor. Müslümanların yöneticileri ise alçaktır, zelildir, sadece kendilerine emredileni yapıyorlar. Yaptıkları şey ne kötü?

Ey Müslümanlar! Düşmanımız kâfir Batı’nın fikirleriyle, ordularıyla, ajanlarıyla ümmete saldırmak için geldiğini fark etmenizin zamanı gelmiştir. İslam ülkelerindeki orduları, İslam’ı desteklemeye, Allah’ın İslam Devletini kurma emrine uymaya, Allah’ın kanunlarını uygulamaya, kâfirleri, fikirlerini ve yaklaşımlarını reddetmeye ve ortadan kaldırmaya çağırıyoruz. Köklü çözüm ve kafirlerin arbedesine verilecek sarsıcı yanıt işte budur. Bu yanıtla yer ve göğün sahibi bizden razı olacaktır.

Yemen halkı, tıpkı dün Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i desteklediği gibi, bugün de Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in tesis ettiği devleti yeniden tesis etmek için çalışanlara destek vermelidir. Ümmet ancak bu şekilde düştüğü bu kötü durumdan ayağa kalkacak, prangasından kurtulacak ve önceki Raşidi Hilafetin biyografisini yeniden canlandıracak, içeride İslam’ı uygulayacak, onu davet ve cihat yoluyla dünyaya taşıyacaktır. O zaman Aziz ve Hâkim olan Allah’ın yardımına mazhar olacaktır.

إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” ^{[Mümin 51]} O zaman ancak Amerika’ya, İngiltere’ye ve işbirlikçilerine şeytanın fısıltılarını unutturacağız. İşte bu nedenle Hizb-ut Tahrir size çağrıda bulunmaktadır.