- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan’a Rusya’nın Bazı Bölümlerini İçeren Bir Haritanın Hediye Edilmesine Yanıt Olarak
Kremlin Türk Dünyasının Kalbinin Gerçek Yerini Hatırlatıyor!
Haber:
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’nın büyük bir bölümünü içeren “Türk dünyası” haritasını elinde tutarken görüntülenen tartışmalı görüntüleri yorumladı.
Pazar günü Rusya-1 kanalına verdiği röportajda Peskov, Rusya’da geniş yankı uyandıran bu görüntülerle ilgili bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Türk partnerlerimiz, Türk dünyası fikrini geliştiriyor. Bu normal bir şey. Üzüntü duyabileceğim tek nokta, Türk dünyasının merkezinde büyük bir kırmızı yıldız bulunmaması. Orası (merkez), Türkiye’de değil, Rusya topraklarında.” Kremlin sözcüsü, Türk dünyasının merkezinin Rusya Altay Cumhuriyeti’nde olduğunu açıklayarak şunları ekledi: “Orası, her Türk için kutsal olan bir yerdir… Doğup yayıldıkları bir yerdir. Bunu ben bir Türkolog olarak söylüyorum.”
Bazı gözlemciler, eski müttefiki “Milliyetçi Hareket” Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’a sunduğu haritanın internette net bir kopyasının bulunmadığına, içindeki renklerin ayırt edilmesinin zor olduğuna ve bunun da yanlış anlaşılmaya ve kafa karışıklığına yol açabileceğine dikkat çektiler. Bazıları da “haritanın hediye edilmesi” hikayesinin tamamının, çok sayıda oy kaybetmiş ve önümüzdeki seçimlerde parlamentoya giremeyecek olan bir partinin başkanının dikkatleri üzerine çekmek için yaptığı umutsuz bir girişimden başka bir şey olmadığı, dolayısıyla onun varlığının iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’ne hiçbir fayda sağlamayacağı görüşündedirler. (RT Arabic)
Yorum:
Türk lirasının değer kaybetmesi nedeniyle Türkiye’deki insanların yoksulluk içinde yaşadığı bir dönemde Türkiye’deki “Milliyetçi Hareket” Partisi lideri Devlet Bahçeli’nin Türkiye haritasını hediye etmesi, Erdoğan’ın veya Mustafa Kemal’in uyguladığı Kapitalizmden önceki, yani Osmanlı Hilafet dönemindeki Türkiye’nin gerçeğini ortaya koymaktadır.
Bu harita bize, Müslümanların onurlu bir hayat, cihad ve Allah’a itaat ettikleri bir hayat yaşadıkları, Osmanlı donanmasının dünya sularında yelken açıp dolaştığı, cihadın bu devletin zirvesi olduğu ve Halifelerin ordulara bizzat kendilerinin liderlik ettikleri zamanı hatırlatmaktadır. Dolayısıyla Erdoğan, bu haritayı taşımaktaki amacının, Türkiye’deki popülaritesini artırmak mı yoksa Türkiye’deki halkın dikkatini kötüleşen ekonomik durumdan uzaklaştırmak mı ya da Moskova’da gördüğü aşağılamanın ardından Rusya’yı taciz etmek mi olduğunu söylemelidir. Ayrıca Türkiye’nin, Allah’ın huzurunda kendisinden dolayı hesap vereceği boynundaki bir emanet olduğunu da bilmelidir. Sadece bu da değil, dahası öldürülen onca Suriyelilerin ve Kürtlerin, orada burada öldürülen onca kişinin ve bundan daha fazlasının da hesabını verecektir.
Bizler, Türkiye’nin İslam’ı uyguladığını ve Mescid-i Aksa’yı Yahudilerden kurtarmak için orduları harekete geçirdiğini görmeyi arzulamaktayız. Acaba kaçımız Müslümanların Halifesinin şayet bir koyun veya katırın ayağı sürçse Allah bundan dolayı beni hesaba çekecektir dediğini görmeyi ve işitmeyi arzuluyoruz. Acaba kaçımız Müslümanların Halifesinin, Amerika, Rusya, İngiltere ve Fransa’nın başkanlarına, ey kafire kadının oğlu kulağınla işitmeden gözünle göreceksin şeklinde mektup yazdığını görmeyi arzuluyor. Acaba kaçımız Müslümanların Halifesinin, muhtaç olanların hiç kimse görmeden alması için köy ve şehirlerin kapılarına para koyduğunu görmeyi arzuluyor…
Ey Türkiye’deki Müslümanlar: Daha ne zamana kadar harekete geçmeksizin sessiz kalacaksınız?! Zira size hükmeden küçük bir grup, sizlere zilleti ve yoksulluğu reva görmekte ve İslam’a bağlılıklarıyla övünmektedirler ama biz onlarda bir İslam göremiyoruz! Evlatlarınızı oraya buraya savaşa gönderen Erdoğan’ın ve yandaşlarının yaptığı zulme ve Mescid-i Aksa’nın sabah akşam size çağrıda bulunmasına daha ne kadar sessiz kalacaksınız?!
Ey Türkiye’deki Müslümanlar! Sizlere İstanbul’u fetheden ecdadınız Fatih’i hatırlatıyoruz. O halde onu fethedip Kudüs’ü kurtarmak istemez misiniz? Yine sizlere, İslam’ı dünyanın dört bir tarafına yayan Beni Osman Halifelerini hatırlatıyoruz. Haydi ey Müslümanlar, bu yöneticilere karşı ayağa kalkın, ayakkabının ayaktan çıkarıldığı gibi onları kaldırıp atın, izzet ve onur elbisesini giyin, zillet ve aşağılık elbisesini üzerinizden atın, cihad Râye’sini dalgalandırın ve Allah’ın size yardım edip onurlandıracağını da bilin. Zira O, her şeye kadirdir. Ayrıca sizlere, Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şu hadisini de hatırlatıyoruz: ِذَا تَبَايَعْتُمْ بِالْعِينَةِ وَأَخَذْتُمْ أَذْنَابَ الْبَقَرِ وَرَضِيتُمْ بِالزَّرْعِ وَتَرَكْتُمْ الْجِهَادَ سَلَّطَ اللَّهُ عَلَيْكُمْ ذُلًّا لَا يَنْزِعُهُ حَتَّى تَرْجِعُوا إِلَى دِينِكُمْ “Iyne yoluyla alışveriş yaptığınız, öküzlerin kuyruğuna yapıştığınız, tarımı seçtiğiniz ve cihadı terk ettiğiniz zaman Allah size öyle bir zillet musallat eder ki, dininize dönünceye kadar onu üzerinizden atamazsınız.”
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Selim - Mübarek Toprak (Filistin)