- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Bir Tiran Gitti Yerine Başka Bir Tiran Geldi!
Haber:
18 Ocak 2022’de Kazakistan Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in resmi internet sitesi, 2 Ocak’tan beri ülkede kitlesel gösterilerin başlamasından bu yana ilk kez Nazarbayev’in çağrısını yayınladı.
Nazarbayev çağrısında herkese şu güvenceyi verdi: “Bana yöneltilen çok sayıdaki çağrılara ve medyada yayınlananlara cevaben sizlere, 2019 yılında Cumhurbaşkanlığı yetkilerini Kasım Cömert Tokayev’e devrettiğimi ve o zamandan beri emekli olduğumu bildiririm. Şimdi Kazakistan’ın başkentinde hak ettiğim bir dinlenme içindeyim ve hiçbir yere gitmiyorum.
Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev tam yetkiye sahip olup Güvenlik Konseyi’nin başkanı ve yakında da Nur Otan Partisi’nin başkanı seçilecek. Bu nedenle seçkinler arasında bir çatışma ve karşı koyma yoktur. Bu konu hakkındaki söylentiler kesinlikle asılsızdır.”
Yorum:
Nazarbayev'in konuşması tam bir teslimiyete benziyor. Nitekim Kazakistan’da kitlesel gösteriler başlamadan önce Nazarbayev ülkedeki hemen hemen tüm siyasi olaylara katılmıştır. Hatta 28 Aralık 2021’de St. Petersburg’da yapılan BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) zirvesine, Kazakistan’dan ilk ve şimdiki iki cumhurbaşkanı aynı anda katılmıştı. Peki artık eski cumhurbaşkanını kim duyacak, bir kuyruk olan şimdiki başkanı nasıl takip edecek ve siyasi kararları nasıl etkileyecek?!
Doksanların sonunda gazetecilere konuşan Nazarbayev, sorumlu olarak akrabalarının iktidarda olmayacağını, ülkede monarşinin olmayacağını, her şeyin olacağını ve ülkenin anayasasına göre görev süresinin 2000 yılında sona ereceğini söylemişti. Ama gördüğümüz gibi Nazarbayev verdiği hiçbir sözü tutmamış ve 30 yılı aşkın bir süre iktidarda kalmıştır. Dahası kızları, kayınpederleri ve akrabaları iktidarda olduğu gibi kendisi de sınırsız bir şekilde yönetmiş ve nihayet isteninceye kadar iktidardan vazgeçmek istememiştir.
Nazarbayev, spontane mitinglerin başlamasından bu yana iki haftadan fazla bir süredir ortada yoktu. Bu süre zarfında, iktidarın tepesindeki ailesinin çoğu bir şekilde pozisyonlarını kaybetti ve ardından Tokayev onu Güvenlik Konseyi başkanlığı görevinden de aldı. Dolayısıyla ülkenin şu anki Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev hiç durmaksızın kanunlar çıkarmakta ve her alanda personel değişiklikleri yapmaktadır.
Göreve geldiği andan itibaren Tokayev’e, kendisi için bu tür özgürlüklere izin verilmemişti. Ama spontane mitinglerin başlamasından bu yana Kazakistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nın resmi web sitesinde bir dizi yeni atamaların olduğu okunabilir. Bu genellikle yeni bir başkan göreve geldikten sonra yapılması gerekirdi ancak burada yeni personel değişiklikleri için iki yıl beklemek zorunda kalındı. Nitekim 11 Ocak’ta Tokayev, Kazakistan Cumhuriyeti’nin yeni hükümetinin kurulmasına ilişkin bir kararname yayınlamıştır. 19 ocakta da ülkenin savunma bakanının yerini almıştır. Bu da Nazarbayev’in nihayet işten emekli olduğu ve otoritesini kaybettiği anlamına gelmektedir.
Bir tiran gitti, yerine başka bir tiran geldi. Kazakistan’daki Müslümanların vakıası işte budur. Nitekim önce Komünizm ve ardından Kapitalizm, Kazakistan Müslümanlarının İslam’ı anlamaktan uzaklaşmalarına katkı sağlamıştır. Dolayısıyla Müslümanlar, Laik fikirlerin rehineleri haline gelmişlerdir. Komşu ülkelerden farklı olarak Kazakistan’daki Müslümanlar sık sık mitinglere gitmekte ve reformlar talep etmektedirler. Ancak tüm bunlar, sadece Laiklik fikirleri etrafında toplanma çabalarıdır. Sonunda tıpkı bu sefer olduğu gibi her zaman kaybedenlerden olacaklardır.
Sömürgeciler, ustaca Müslümanları köklü değişikliklerden uzaklaştırdılar. Oysa hem içeride hem toplumda hem de dünyanın dört bir tarafındaki tüm sorunların temeli, insan tarafından tasarlanan ve sömürgeciler tarafından dayatılan yönetim sistemidir. Dolayısıyla Müslümanlar kasıtlı olarak sadece güçlü tiranların ve sömürgecilerin faydasına olan çözümlere zorlanmakta ve bu çözümler de yeni sorunlar oluşturmaktadır.
Gerek Kazakistan Müslümanları için gerekse tüm dünya Müslümanları için tek doğru çözüm, İslam’dır. Zira dünya cehaletin ve karanlığın zulmünden bitip tükendiğinde, Allahu Teala insanlığın sorunlarına bir çözüm olarak İslam’ı indirmiştir. Bugün biz de aynı durumdayız. Zira dünya zulümle yönetilmekte, güçlüler haklı olmakta ve zayıflar ise haklı olsalar bile her zaman haksız olmaktadır!
İnsan hayatına, topluma ve devlete yönelik bir nizam olması vasfıyla tek doğru karar, İslam’dır. Dolayısıyla çözüm, Nübüvvet Minhacı İkinci Raşidi Hilafet’i kurmak için çalışmak olacaktır. Ancak o zaman Kazakistan Müslümanları ve tüm dünya barış ve refah içerisinde olacaktır. Aynen Allahu Teala’nın kerim Kitabı’nda vaat ettiği gibi:
وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ “Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur-55]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Eldar Hamzin