Pazar, 22 Muharrem 1446 | 2024/07/28
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Taliban, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Yolunu mu İzleyecek?!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Taliban, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Yolunu mu İzleyecek?!

Haber:

Bugün Norveç’te Afgan Taliban Hareketi’nin üst düzey yetkilileri, Washington ve Avrupa ülkelerinden gelen elçiler ve Afgan sivil toplum kuruluşlarından birtakım şahsiyetler arasında görüşmeler yapılıyor; Oslo’daki görüşmelerde insan hakları ve açlığın milyonlarca insanı tehdit ettiği Afganistan’daki insani krize odaklanılmaktadır. Hareketin heyetine, hükümetindeki Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki başkanlık edecek.   

Yorum:

Taliban Hareketi’nin liderlerinin, Hizb-ut Tahrir’in kendilerine Kitap ve sünnet ile hükmedecek bir devlet kurma teklifini reddetmesinin, hareketin liderlerinin davalarını İslam ümmetinin masasına yatırmayı reddetmesinin, Afganistan halkının ülkeyi inşa etmek için kullanmaları gereken insani enerjilerini boşaltmak amacıyla -birkaç ay içinde- geçim kaynağı bulamadıklarından dolayı açlık ile ülkeyi terk etmek için sınırlarda ve havaalanlarında sıraya girme arasında kalmalarının ardından, tüm bu ve diğer trajedilerin ardından Hareketin liderleri yüzlerini, İslam’ı ve Müslümanları gözetleyip duran, sürekli Afganistan halkını aldatan, Afganistan kalelerini yıkan askeri ittifaklar ve güçlü ordular kuran, Afganistan halkını öldüren, kadınlarını dul bırakan ve çocuklarını yetim bırakan Batı’ya çevirmektedirler! Tüm bunlar bu liderlerden kaybolup gitti mi, hafızalarından silindi mi ya da bu gibi insanlar mı liderliğe layık olacaklar?!

Filistin Kurtuluş Örgütü liderleri 1993 yılında Oslo'ya gittiklerinde, son fasıllar Filistin davasını tasfiye etmeye başlamış ve bu da Filistin işgalcisi Yahudi devleti için bir güvenlik kolu olarak çalışan bir Filistin otoritesinin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Nitekim Taliban ile yapılacak görüşmeler de bu şekilde olacak ve bu, ABD Dışişleri Bakanlığı’ndaki bir yetkili tarafından açıklanmıştır; zira gündemde yer alacak konuların şu şekilde olacağını söylemiştir: “Temsili siyasi bir sistem şekillendirilecek, acil insani ve ekonomik krizlere ve güvenlik endişelerine yanıt verilecek ki bu da terörle mücadele ve özellikle kız çocukları ve kadınlar olmak üzere insan haklarıyla ilgili olacaktır.”  Dolayısıyla taraflar arasında ne kararlaştırılacaksa Taliban liderleri bunu uygulamada geri durmayacaklardır ki bu da: Batı ölçeğinde işlevsel ve sivil bir siyasi sistem oluşturulacak, İslam ile yönetilmeyecek, aksine İslam’ın geri dönüşü engellenecek ve İslam’ın geri dönüşü için çalışanlar takip edilecektir. Yetkililerin “terörle mücadele” dedikleri şey işte budur. Ayrıca Afganistan’daki muhafazakâr toplumun Batılılaşması ve Laikleşmesi talep edilecektir. Aynen Harameyn ülkesinde İbn Selman’ın yapmış olduğu gibi. Dolayısıyla Batı’nın, “kızları ve kadınları eğitme” kılıfı altında arkasında gizlediği şey işte budur.

Batı, hareketin liderlerinin Afganistan halkına karşı bu komploları uygulamasını veya bu liderlerin kendilerine emredilenleri pazarlamalarını garantilemek için “iyi niyet” göstergesi olarak bile herhangi bir adım atmamıştır. Bu yüzden şu ana kadar hiçbir ülke Taliban hükümetini tanımamıştır! Hatta kendilerine ev sahipliği yapılması ve Norveç’e yaptıkları ziyaretin kabul edilmesi, onları zımnen bile olsa bir tanıma değildir. Zira Norveç Dışişleri Bakanı Anniken Huitfeldt, görüşmelere dair şunu vurgulamıştır: “Bu, Taliban’ı meşrulaştırmak ve onu tanımak anlamına gelmez.”

Afgan bütçesinin yaklaşık yüzde 80’ini finanse eden Gani hükümetine yapılan uluslararası yardım aniden durdurulmuş ve ABD, Amerikan bankalarındaki 9.5 milyar dolarlık Afgan varlıklarını dondurmuştur. Bunun sonucunda Afganistan’daki durum önemli ölçüde kötüleşmiştir. Nitekim Birleşmiş Milletler, Afgan halkının yüzde doksan beşinin açlık çekeceği ve işsizlik oranlarının önemli ölçüde artacağı konusunda uyarıda bulunmuştur. Dolayısıyla birçok kuraklık dalgalarıyla harap olan ülkede aylardır devlet memurlarının maaşları bile ödenemiyor… Bu verilerden yola çıkan bir gözlemci, hareketin Oslo’ya gitmesinin müzakere için olmadığı sonucuna varabilir. Zira hareketin elinde pazarlık edecek bir kartı yoktur. Aynen Kurtuluş Örgütü liderlerinin silahlarını bırakıp şehitlerin kanlarını hiçe sayarak Oslo’ya gittiklerinde yaşadıkları gibi olacaktır. Nitekim o zaman iki taraf arasında hiçbir müzakere olmamıştır. Bilakis Filistin davasının tasfiyesi noktasında emir almaya ve ihanet rollerinin dağıtılması için giden bir avuç hain vardı. Aslında Filistin Kurtuluş Örgütü için olanlar Taliban için de olacaktır; zira kindar haçlı uluslararası topluma tamamen boyun eğmesi için kendilerine çeşitli vaatlerde bulunmalarının ardından Oslo’ya gittiler ve kendilerine emredilen ihanetleri uygulamak için Afganistan’a geri döneceklerdir! 

Afganistan halkının ve hareketin içindeki muhlisler şayet işlerini düzeltmezlerse, göstermiş oldukları muazzam fedakarlıklar, Filistin halkının fedakarlıklarıyla aynı şekilde sonuçlanacaktır. Zira Filistin, mutant Yahudilerin mızrakları altında bir otorite olduğu gibi aynı şekilde onlar da Haçlı ittifakının rızasına dayalı olan zayıf, kırılgan ve fakir sivil bir devlet olacaktır. Böylece hem dünyada hem de ahirette kaybedenlerden olacaklardır. Bu nedenle onların Hizb-ut Tahrir’in teklifini kabul etmek için geri dönmeleri ve önce Allah Subhanehu ve Teala’ya, sonra da İslam ümmetinin çabalarına dayalı olacak olan Hilafet’i kurmak için ona nusret vermeleri gerekmektedir.   

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Muhacir – Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER