- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Sömürgeci Ülkelerin Zayıf Ülkelere Yatırım Yapması!
Haber:
11 Mart 2022’de Gazeta.uz, 2021’de Özbekistan’a en çok yatırım yapan beş ülkeyi listeleyen bir makale yayınladı. Makale, 2021’de Özbekistan’ın 50’den fazla ülkeden toplam 11,1 milyar dolarlık yabancı yatırım alacağını söylüyor. Stratejik Kalkınma Ajansı Başkan Yardımcısı Alexei Sim, Özbek ekonomisine en çok yatırım yapan beş ülkeyi şu şekilde belirledi: 1- Çin 2.2 milyar dolar 2- Rusya 2.1 milyar dolar 3- Türkiye 1.18 milyar dolar 4- Almanya 800,7 milyon dolar 5- Güney Kore 137,4 milyon dolar.
Yorum:
Ekonominin, ülkelerin temel esaslarından biri olduğu bilinmektedir. Bu nedenle devletin ekonomik gücü olmadan askeri gücün bir değeri yoktur. Bu yüzden büyük sömürgeci ülkeler, zayıf devletlerde bulunan hammaddeler üzerindeki kontrollerini sıkılaştırmak amacıyla ekonomik fikirlere güçlü bir şekilde odaklanarak ekonomilerini güçlendirmek için bir dizi plan ve yöntemler geliştirmektedirler. Bu yöntemlerden biri de İslam beldelerindeki petrol, gaz, altın, uranyum ve daha birçok kaynakların taşınmasına yatırım yapmaktır. Özbekistan’daki yatırımlara da aynı perspektiften bakılmalıdır. Sömürgeci ülkeler, zayıf ülkelere yatırım yaptıkları zaman onları geliştirmeyi amaçlamazlar. Sadece yolların asfaltlanması, çevrenin korunması ve doğum kontrolü gibi sağlık projeleri gibi bu ülkelere ekonomik fayda sağlamayan alanlara yatırım yapabilirler. Örneğin sözü edilen beş ülke arasından Çin’i ele alalım; Çin, Orta Asya’daki rolünü temel olarak ekonomide görmektedir. Çin’in ana mekanizması işte budur. Zira Çin’in başta enerji kaynakları olmak üzere yeni pazarlara ve yeni kaynaklara ihtiyacı vardır. Nitekim Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya, büyük hidrokarbon kaynaklarına sahiptir. Dolayısıyla Özbekistan, diğer Orta Asya ülkelerinin yanı sıra Çin ihracatı için yeni bir pazardır. Ayrıca bu ülkeler Çin için Avrupa’ya ve pazarlarına alternatif bir kara yolu sayılmaktadır. Yine Çin, esas olarak hammaddelere, şirket satın almaya, maden yataklarını keşfetmeye ve enerji altyapısı oluşturmaya yatırım yapmaktadır. Nitekim Özbekistan’ın maden kaynaklarının toplam potansiyelinin 3,3 trilyon dolar olduğu tahmin edilmektedir. Ayrıca Özbekistan altın rezervleri açısından dünyada dördüncü sırada yer almaktadır. Uranyum ve bakır rezervleri açısından ise dünyanın ilk on ülkesi arasında yer almaktadır. Dahası Özbekistan, diğer doğal kaynakların da büyük rezervlerine sahiptir. Buna ek olarak ucuz işgücü için de büyük bir kaynak vardır.
Bu zenginliklerin Çin de dahil olmak üzere açgözlü büyük sömürgeci güçlerin salyasını akıtması doğaldır. Yatırıma ek olarak, bu ülkeler aynı zamanda büyük miktarlarda borç vermeyi de uygulamaktadır. Örneğin Özbekistan’ın tek başına Çin’e olan borcu 4 milyar doları aşmıştır.
Rusya açısından olana gelince; Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya’yı kendi çiftliği ve bahçesi olarak görmektedir. Zira bir Rus şirketi olan “Lukoil” Özbekistan’dan gaz taşımaktadır.
Özbekistan Yatırım ve Dış Ticaret Bakanlığı’nın basın servisine göre, 1 Şubat 2022’de Özbekistan ve Rusya, toplam 9,1 milyar dolarlık yeni proje ve anlaşmaları hayata geçirmeyi planlamaktadırlar. Yine basın servisine göre, 7,5 milyar dolarlık yatırım projeleri ve 1,6 milyar dolarlık da 455 ticari anlaşma hayata geçirilecektir.
Sömürgeci güçler bu şekilde yatırım yaparak ve borç vererek Özbekistan gibi zayıf ülkeleri bir yoksulluk batağına sürüklüyorlar. Bu bataklıktan çıkmanın tek yolu ise İslami ekonomik sistemi uygulamaktır. Bu ise ancak Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafetin gölgesinde gerçekleşebilir. İşte o zaman Özbekistan ve diğer İslam ülkeleri gerçekten güçlü bir ekonomiye sahip olacaklardır.
لِمِثْلِ هَذَا فَلْيَعْمَلِ الْعَامِلُونَ
“İşte çalışanlar, asıl bunun için çalışmalıdırlar.” [Saffat-61]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Murat Özbeki (Ebu Musab)