Cuma, 20 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/22
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Seçime Teşvik Etmek, Yozlaşmış Lübnan Otoritesini Yenileme Sürecini Meşrulaştırmak İçindir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Seçime Teşvik Etmek, Yozlaşmış Lübnan Otoritesini Yenileme Sürecini Meşrulaştırmak İçindir!

Haber:

Lübnan Baş Müftüsü Abdullatif Deryan, Başkanlar Necip Mikati, Fuad Sinyore ve Temmam Selam’ın huzurunda Beyrut’un merkezindeki Muhammed el-Emin Camii’nde bayram namazını kılanlara imamlık yaptı. Seçim esasları konusunda net tavırları vardı ve Lübnanlı seçmenleri seçim sürecine kapsamlı bir şekilde katılmaya çağırdı. Bu, dini referans tarafından seçimlerin boykot edilmemesi gerektiğine dair net bir resmi tavrı temsil ediyor.

Yorum:

Doğrudan işgalin olduğu ülkelerde, işgalcinin belirlediği herhangi bir siyasi sürece katılınması bir ihanettir. Yani işgal altındaki seçimlerden çıkan herhangi bir otorite, ona bağlı olan ajan bir otorite olarak kabul edilir.

Lübnan doğrudan işgal edilmiş bir ülke olmasa bile, elçilikler ve cürümleriyle bilinen onlara bağlı mücrimler yoluyla işgalci tarafından başka şekillerde yönetilen bir ülkedir.

Ülkeyi yöneten iktidar sembollerinin, doğrudan ve dolaylı tasfiye etmek yoluyla muhalifleri öldürme ve masumların kanını dökme konusunda çok iyi bilinen geçmişleri vardır. Bu mücrimler, faiz, dahası %20’yi aşan korkunç faiz sebebiyle Allah ve Rasulü’ne savaş açarak ülkeyi iflas ettirdiler, sonra da yozlaşmış projeler ve sözleşmeler yaparak cepleri için komisyon kazandılar.

Bu mücrimler insanların paralarını ve birikimlerini çalıp bu çaldıklarını yurt dışına kaçırmalarının ardından insanlar bunlara karşı isyan ettiler. Ardından bankacılık sektörünü korumak ve bunun için Merkez Bankası’ndan genelgeler geçirmek yoluyla halkına haklarını geri vermeye yönelik her türlü reform sürecini aksattılar. Nitekim başkentin geniş bir alanını tahrip eden Beyrut limanı patlamasının ardından bu mücrimler, dosyayı spekülasyon ve politize ederek soruşturmaları yok ettiler.

Tüm bu yollarla insanlara zulmedenler ve aldatanlar hala bu hafta sonu yapılacak seçimlerde kendilerini yenileyebiliyorlar. İktidardan beslenenlerin bir kısmı da dahil olmak üzere değişimi iddia eden muhalefet bile mücrimlerin listesini önemli ölçüde kıramayacaklarını itiraf ediyorlar!

Bu nedenle bu siyasi sürece kim katılırsa katılsın, sonuca meşruiyet kazandıracaktır. Büyük olasılık da sonuç mevcut mücrim iktidarın lehine olacaktır.

Bu seçimlere katılım çağrısı, kötü niyetli bir çağrıdır. Zira zahiri olarak seçim sürecine katılmaları için insanları aldatmak ancak batıni olarak biraz daha derindir. Dolayısıyla katılımın büyük bir zararı vardır. Çünkü tarihsel olarak seçim sandıkları yoluyla dünyadaki herhangi bir ülke için gerçek bir değişim gerçekleşmediği gibi vakıasal olarak da gerçekleşmemiştir.

Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, İslam Devleti’ni seçimler yoluyla kurmadığı gibi Rusya seçimler yoluyla komünist bir ülke olmamış, Fransa seçimler yoluyla Cumhuriyet olmamış ve İngiltere de seçim sandıkları aracılığıyla anayasal bir monarşiye dönüşmemiştir…

Bilakis değişim, ümmetin hareketinin gücü ve önünde gücünün cinsinden olan, ona inanan ve onu değişime doğru yönlendiren liderlik yoluyla gerçekleşmiştir.

Lübnan’ın sorunlarının birçok katmanları vardır; zira insanın kamu maslahatları pahasına kendi çıkarları için kaprislerine göre yasa yapmasına izin veren demokratik sistem bir sorun, Lübnan’daki mezhepçilik nedeni veya bahanesiyle birçok yasasının ihlal edilmesi de sorun üzerine bir sorundur. Kalkınma projelerindeki kotalar ve hükümetin ajanlık işlevleri de kamu bütçesini helak eden felaketlerden biridir.

Lübnan rejimindeki bu boşlukları ve bunların nasıl istismar edildiğini bilen biri, mevcut siyasi otoritenin bir ülkeyi işgal eden herhangi bir ülke gibi ülke içindeki herhangi bir siyasi süreçte her türlü baskı ve etkiye sahip olduğunu tamamen fark edecektir.

Lübnan, Avkar’daki büyükelçiliği aracılığıyla doğrudan Amerika tarafından yönetiliyor. Dolayısıyla mevcut otorite, suçlu olmasının yanı sıra aynı zamanda bir Amerika ajanıdır. Bu nedenle (Sünnileri) katılıma teşvik edilmesinin arkasında duranın Amerika’nın olduğu göz ardı edilmemelidir; zira Amerika, bu seçimlerden ortaya çıkacak herhangi bir siyasi otorite için Sünni örtüsünü istemektedir.

Tüm Lübnan halkının kurtuluşu, şer bir devlet olan Amerika ve ajanlarına yalvarmakla olmayacaktır.

Aklı başında herkesin, bölgede büyük değişimlerin eşiğinde olduğumuzu ve sömürgeci kâfir otoritenin yavaş yavaş zayıfladığını net olarak gördüğü bir zamanda yaşıyoruz. Bu nedenle Lübnan Müslümanları, kendi dinlerine sımsıkı sarılmalı, kendilerini diğer mezheplerle rekabet eden bir mezhep olarak değil, aksine bu azim ümmetin bir parçası olarak görmelidirler. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ هَذِهِ أُمَّتُكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَأَنَا رَبُّكُمْ فَاعْبُدُونِ İşte sizin bu ümmetiniz bir tek ümmettir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyleyse bana ibadet edin.” [Enbiya 92] Dolayısıyla değişim kaçınılmaz olarak gelecek ve sadece bir ülkeyi değil tüm ümmeti etkileyecektir. Bu nedenle Lübnan Müslümanları, kendilerini birleştiren iman bağına sımsıkı sarılmalıdırlar. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌ “Müminler ancak kardeştirler.” [Hucurat 10] Ayrıca adayların boş vaatlerine değil Allah Subhanehu’nun vaadine güvenmelidirler: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِينَ آمَنُوا مِنكُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَيَسْتَخْلِفَنَّهُم فِي الْأَرْضِ كَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَيُمَكِّنَنَّ لَهُمْ دِينَهُمُ الَّذِي ارْتَضَى لَهُمْ وَلَيُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا يَعْبُدُونَنِي لَا يُشْرِكُونَ بِي شَيْئًا وَمَن كَفَرَ بَعْدَ ذَلِكَ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ Allah, içinizden, iman edip de salih ameller işleyenlere, kendilerinden önce geçenleri egemen kıldığı gibi onları da yeryüzünde mutlaka egemen kılacağına, onlar için hoşnut ve razı olduğu dinlerini iyice yerleştireceğine, yaşadıkları korkularının ardından kendilerini mutlaka emniyete kavuşturacağına dair vaatte bulunmuştur. Onlar bana kulluk eder ve bana hiçbir şeyi ortak koşmazlar. Artık bundan sonra kimler inkâr ederse, işte onlar fasıkların ta kendileridir.” [Nur 55]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullatif Dâûk - Lübnan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER