Haber-Yorum

Dünyadaki En Büyük Demokrasi, “Özgürleştirme” Bahanesiyle Müslüman Kadınlara Zulmetmektedir!

Haber:

Karnataka hükümeti, 22 Şubat 2022’de Yeni Delhi’de başörtüsünü yasaklamıştı.Daha sonra Hindistan Yüksek Mahkemesi tarafından onaylandı ve analistler de bunun öğrenciler arasında daha geniş toplumsal sonuçlarını anlamaya çalışıyorlar.Sivil Özgürlükler Halk Birliği tarafından yayınlanan bir çalışma şunları söyledi: “Bunun eğitimin izolasyonuna yol açması muhtemeldir. Zira yasak, bazı tesettürlü kız öğrencileri Müslümanlar tarafından işletilen kurumlara transfer olmaya zorlayacak, dolayısıyla diğer topluluklardan olan öğrencilerle kaynaşmaları sınırlanacaktır.”

Yorum:

Son çalışma, bu yasaların Müslüman genç kızlar üzerinde daha geniş bir psikolojik etkisinin olacağını ortaya koymaktadır. Bu da bu ayrımcı kurallarla dezavantajlı konuma düşürülen bu öğrenciler arasında derin bir izolasyon ve depresyon duygusuna yol açacaktır.

Bu kız kardeşlerin acı verici gerçeği, geleceklerinin ve hayatlarının, insan hakları ihlallerini haklı çıkarmak için sahte özgürlükçü fikirleri kullanan bir otoritenin elinde olmasıdır.

Karnataka Yüksek Mahkemesi şunu açıkladı: “Müslüman kadınların başörtüsü takması İslam akidesinin temel dini uygulamalarının bir parçasını oluşturmuyor ve Hindistan Anayasası’nın 25. maddesi ile güvence altına alınan din özgürlüğü hakkı ile de korunmamaktadır.” Nitekim bu ayın başlarında Yargıtay’da başörtüsü yasağına itiraz dilekçelerinin görüşüldüğü oturum sırasında şuna vurgu yapıldı; “Kıyafet giyme hakkı aynı zamanda kıyafet çıkarma hakkını da kapsayacaktır”.

Derneğin raporunda, Yargıtay’ın kararının, bir seçenek ve kendisinin vekili olarak kadını başörtüsü takma hakkından mahrum bıraktığı belirtildi.

Kadınların ne giyebileceğini dikte eden baskıcı hükümler, İranlı kadınları bu tür kıyafet kurallarından kurtarmaya çalışan liberal demokratik anlatıda büyük bir ikiyüzlülüğü gösteriyor. Bununla birlikte aynı cezai önlemler, başörtüsünü tercih eden Müslüman kadınlara uygulanıyor.

Liberal demokratik bakış açıları, Afganistan’daki yönetimlerinm şeriatın hükümlerini çarpıtmak için kadınlara eğitimi yasaklamalarını kınarken ancak aynı şeyi Batılı idealleri kutlamak için yapmaktadır.

Hindistan’da, dini ne olursa olsun birçok kadının başlarını örtmesinin önemli olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü bu şekilde kendilerini güvende hissediyorlar ya da bu uygulamaya yönelik kültürel bağları bulunmaktadır. Ancak onlar, bu yasağın uygulanmasına tabi değillerdir. Bu da açık bir şekilde saldırıya uğrayan olgunun İslam olduğunu göstermektedir. Ayrıca Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi, daha önce, kadınların laik yasalara göre sahte özgürleştirilme gibi Hindistan’daki iş yerlerinde Müslüman kadınlara yönelik yapılan ayrımcılıkla ilgili haber yorumlar yayınlamıştır. Dolayısıyla Müslüman bir kadının tüm imkanlarına ulaşmasının tek yolu, ayrımcılık olmaksızın kadınların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak olan Hilafet yönetiminin gölgesinde olacaktır. İslam kadının eğitimine değer vermekte olup Müslüman kadınların eğitimden mahrum bırakılması şeklinde çelişkili bir sorun olmayacaktır. Çünkü İslam şeriatı eğitimin uygulanmasını onaylamaktadır.

يُؤتِى الْحِكْمَةَ مَنْ يَشاءُ وَمَنْ يُؤتَ الْحِكْمَةَ فَقَدْ اُوتِىَ خَيْراً كَثِيراً وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّا اُولُوا الاَلْبَابِ “Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar.” [Bakara 269]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

İmrana Muhammed