Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Sözde Kurtarılmış Bölgeleri Yeniden Şekillendirmek, Şam Tiranıyla Uzlaşma Yolundaki Bir Adımdır!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Sözde Kurtarılmış Bölgeleri Yeniden Şekillendirmek, Şam Tiranıyla Uzlaşma Yolundaki Bir Adımdır!

Haber:

Suriye’nin kuzeyindeki el-Cezire muhabiri, Heyet Tahrir el-Şam’ın, silahlı muhalefete bağlı ulusal ordunun guruplarıyla çatıştıktan sonra Suriye’nin kuzeybatısındaki Halep vilayetinin kırsalındaki Afrin kentinin tamamını kontrol altına aldığını bildirdi. (El-Cezire Net)

Yorum:

Şüphesiz safların ve sözlerin birliği meşru ve popüler bir taleptir. Ancak bu birlik, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmaya dayalı olduğunda ve bunu yerine getirenlerin O’nun rızasını kazanmak için çalıştığında böyledir. Ama bu birlik, başta Türkiye rejiminin istihbaratları olmak üzere sözde destekçi ülkelerin istihbaratlarının yönlendirmelerine dayalı olduğunda, en hafif tabirle bu şüpheli bir durum olur. Özellikle Türkiye rejiminin, Şam tiranı ile ilişkilerin yeniden normalleşmesi ve muhalefet olarak isimlendirdiği kimselerin uzlaşması ve grup sisteminin liderlerinin onunla irtibat kurması için çağrıda bulunmaya yönelik eğilimlerini öğrendiğimizde o zaman sözde kurtarılmış bölgeleri, Türkiye rejiminin ve onun arkasındaki kâfir Batı’nın gerçekleştirmeye çalıştığı -ki bu da çocukların, kadınların ve yaşlıların katili ve ırzların tecavüzcüsüyle anlaşmak ve onu yeniden üretmektir- bağlamda birleştirmeye çalışmamız gerekiyor.

Şüphesiz bu tiranla uzlaşmaya varmak, tüm kurtarılmış bölgeleri temsil eden ve onlara uzlaşmayı dayatma gücü olan bir odağa muhtaçtır. Zira bir kısmıyla uzlaşıp geri kalan kısmı bırakmak mümkün değildir ve bu, saçma ve faydasız bir hareket olur. Bu nedenle kâfir Batı’nın, Şam tiranıyla müzakere etmeye yetkili tek organ olarak Müzakere Komisyonu’nu oluşturmak ve Şam topraklarından faaliyet gösteren grup sisteminin liderlerinin birçok temsilcisinin çağrıldığı Riyad konferansında ona meşruiyet kazandırmak için çalıştığını görmekteyiz. Nitekim Filistin meselesinde de, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün kurulmasını kutsayarak onu Yahudi varlığı ile ittifaklar, anlaşmalar ve barış yapacak tek odak haline getirmişti.

Şüphesiz Şam tiranıyla veya sözde siyasi çözümle barış yapmak, bunun için zemininin hazırlanmasını ve bunun başarılmasına yönelik bir atmosferin oluşturulmasını gerektirir. Dolayısıyla Türkiye rejiminin kurtarılmış bölgeleri tek bir liderlik altında birleştirme çalışması, bu bağlamda ve bunun gerekliliklerinden biri olarak değerlendirilmelidir.

Şam halkının çok iyi anlaması gerekir ki; devrimleri ve fedakarlıkları adına olup bitenlere karşı sessiz kalmaları, kelimenin tam anlamıyla bir intihar olup devrimin kararını geri almada geç kalmaları birçok fırsatın kaçması ve ileride ödeyecekleri faturanın boyutunun artması demektir. Bu nedenle devrimin kararını geri almak, birlik ve Allah’ın ipine hep birlikte sarılmak için hızlı hareket etmeleri gerekir; bu da İslam akidelerinden kaynaklanan net bir siyasi projeyi benimsemek ve bu şiddetli dalgalar arasında gemiyi güvenli bir limana götürecek olan bilinçli ve muhlis siyasi bir liderliğin arkasından gitmek yoluyla olur. Kurtuluş için tek esas işte budur. O halde kendinizi merhamet bilmeyen vahşilerin dişleri arasında bulmadan önce buna bağlı kalın.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed Abdulvahhab - Suriye

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER