Salı, 24 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/26
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Rüzgârda Savrulan Masum Bir Kan!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Rüzgârda Savrulan Masum Bir Kan!

Haber:

Bir Türk resmi kaynak el-Cezire’ye, ABD güçlerinin bazı yerlerden çekilmesine ilişkin bilgilere atıfta bulunarak, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki olası kara operasyonunu uygulamak için gerekli tüm askeri ve lojistik hazırlıkları tamamladığını vurguladı.

Kaynak, askeri operasyonun ilk aşamasının amacının, şu anda Suriye Demokratik Güçleri olarak bilinen yapının ana bileşeni sayılan Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) tarafından kontrol edilen Tel Rıfat, Münbiç ve Ayn el-Arab-Kobani’yi kontrol etmek olduğunu söyledi. (El-Cezire Net)

Yorum:

Türkiye, 6 kişinin ölümüne ve 81 kişinin yaralanmasına yol açan İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıyla ilgili durumundan yararlanıyor. Zira İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bombalı saldırının ardından şunları söyledi: “Polis, saldırıdan Kürdistan İşçi Partisi’ni (PKK) sorumlu olmakla suçlayarak patlama yerine bomba yerleştirdiğinden şüphelenilen bir kişiyi tutukladı.”

PKK, eylemle herhangi bir ilgisinin olduğunu reddetti ama Türkiye hükümeti bunu, Münbiç, Tel Rıfat ve Ayn el-Arab-Kobani’de PKK’ya karşı askeri harekatta bulunmak için bir gerekçe olarak gösteriyor. Zira Türkiye bunun, Suriye’de herhangi bir gerçek çözümden önce olmasını istiyor. Nitekim Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu, Salı günü bu harekatlara yönelik verdiği cevaptan dolayı birçok eleştiri aldı. Zira şöyle demişti: “Terör örgütünün ismini demokratik diye değiştirmek demokrasiye hakarettir.” Bu ise YPG/PKK’ya karşı askeri harekata yönelik ülkesine yöneltilen eleştirilere bir cevap olarak gelmişti. Ve şöyle ekledi: “Sivilleri hedef alan terör saldırıları kabul edilemez ve hiçbir ülke halkına ya da topraklarına yönelik kasıtlı saldırılara müsamaha gösteremez.” Ayrıca “Türkiye’nin, Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nin 51. maddesindeki meşru müdafaa hakkı ve Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda Türkiye’nin terörle mücadele operasyonlarına devam edeceğini” vurguladı.

Medya organları, Türkiye’nin PKK terör örgütüne yönelik son operasyonlarının ardından Amerika’nın Suriye’nin kuzeyindeki personelini Irak’ın kuzeyine tahliye ettiğini ve bölgedeki devriye sayısını azalttığını bildirdiler.

Bu, alışık olduğumuz üzere planlarını gerçekleştirmek ve Suriye rejimini bu bölgelere girdirmek için Suriye’de şeklen çatışan taraflar arasında tam bir koordinasyon sağlamak içindir. Çünkü o da oyuncular arasında yer almakta olup Türkiye’nin sınırlarını garanti altına alıyor ve özerklik veya yarı özerklik elde etmek, hatta Suriye için çözüme fiilen katılmak umuduyla DAİŞ’e karşı yürüttükleri savaşta açıktan destek alan bu örgütlerin gücünü frenliyor. Ancak özellikle Amerika olmak üzere Batı, sadece kendi çıkarlarını düşünüyor.

Ama artık bizim, bize uygulanan aldatmayı ve bölgeye yönelik gerçek çözümü anlamamızın, kimin dost kimin düşman olduğunun bilincinde olmamızın, dinimize sımsıkı sarılmamızın ve Allah’ın kelimesini yüceltmek için çalışmamızın zamanı gelmedi mi? Çünkü bunlar, işe yaramayan geçici çıkarlar elde etmek için değil, aksine Batı’ya ve onun planlarına fayda sağlamak içindir. Zira farkındalığımıza geri dönmemizi, yolumuzun bilincinde olmamızı, yolumuzu düzeltmemizi ve hak yola geri dönmemizi istemeyen bizzat Batı’dır.

İnsanlığın kurtarıcısı, sadece İslam dinidir. Türkiye yöneticilerinin, Birleşmiş Milletlerin ve onların arkasında olan Batılı ülkelerin istemediği de işte budur. Suriye’de gerçek kurtarıcı tek bir parti vardır ki o da Hizb-ut Tahrir’dir. Zira Hizb-ut Tahrir, ümmeti, şanına, şerefine ve Allah Azze ve Celle’nin onun için murad ettiği konumuna yeniden kavuşturacak İslam Devleti’ni kurmak için çağrıda bulunmuş olup hala da çağrıda bulunuyor, uyarıyor, fedakârlık yapıyor, nasihat ediyor ve çalışıyor.

Aman ha Türkiye içinden yönlendirilen kiralık ajanlara dikkat edin! Zira sizin için tek doğru yol; işlerinizin koruyucusu, hidayetinizin yolu ve rehberiniz olan dininize dayalı bir İslam Devleti’dir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ * وَاتَّقُوا فِتْنَةً لَا تُصِيبَنَّ الَّذِينَ ظَلَمُوا مِنْكُمْ خَاصَّةً وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِEy iman edenler! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Rasulü’ne icabet edin. Ve bilin ki, Allah kişi ile onun kalbi arasına girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksınız.Öyle bir fitneden sakının ki içinizden yalnızca zulmedenlere dokunmakla kalmaz (size de dokunur). Bilin ki Allah’ın azabı çok çetindir.” [Enfal 24-25]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER