- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Dünya Kupası Savaşının Sesinden Daha Yüksek Bir Ses Yok!
Haber:
Doha Dünya Kupası’na Arap ve uluslararası ilgi. (2 Aralık 2022)
Yorum:
Dünya Kupası özünde, Batılı kapitalist medeniyetin ve organize edilmiş eğlence, büyük paralar ve zevkin zorbalığı gibi onun yaşam tarzının görüntülerinden ibarettir.
Maalesef bu, Batı’nın ve beldelerimizdeki mevcut ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın diğer ülkeleri gibi onlara katılanların bir malıdır.
Organize eden ülkenin “tarihi başarısının” ve Arap takımlarının birçok “destansı” “zaferlerinin” ortasında, aklını, nefsini ve vaktini bu topa ayıran kimseye soruyor ve ona yapma artık diyorum?! Bizim hayatımız bu mu ve biz bunun için mi yaratıldık Allah aşkına? Ömer Faruk’un şu sözü size ulaşmadı mı: “Sizden birini gerek dünya işinde gerekse ahiret işinde amaçsız bir durumda görmekten nefret ediyorum?”
Müslümanlar olarak bizim malımız ve hadaratımız, tamamen başka bir şeydir.
Nübüvvet Minhacı üzere Hilafetin olduğu devletimizi kurduğumuzda bizim davamız, devletinin karakterinin gücü, hükümlerinin iyi tatbik edilmesi ve Allah İslam’ı tüm dinlerin üzerine hâkim kılıncaya kadar davetini taşımaya devam etmek için İslam olacaktır.
Ümmetin ve temsil ettiği devletin görevi, İslami fikirlerin büyüklüğünü göstermek olup İslami fikirlerin büyüklüğünden biri de İslam Devleti’nin, zimmiye, müstemine (aman dileyene) ve muâhide (anlaşmalıya) yönelik muamelesidir. Zira yöneticinin görevi, insanların başına musallat olmak değil, şeriatı uygulamak olup ümmetin görevi de tam bir disiplinle yöneticiyi muhasebe etmektir. Dolayısıyla İslam Devleti’nde yöneten ve yönetilen kanun önünde eşittir. Bu yüzden ümmet, hükümlerin ve ekonomik sistemin göz kamaştırıcı fikirlerinin uygulanmasına ek olarak İslam’ın dikkat çekici bir şekilde tebliğ edilmesiyle bunların izhar edilmesini ve ondaki azametin ortaya çıkmasını sağlayan fikirlerin uygulanmasında şeriata muhalefet etmesi halinde yöneticiyi Mezalim Kadısı’na şikayet edebilir.
Hak ile batılın birbirine karıştığı gibi kadın ve erkeğin birbirine karışmasının yanı sıra bir Müslümanın mesajıyla din dışı olan bir mesajın birbirine karıştığı bir festivalin açılışı için bir ayet getirilmesine, sonra da bu deformasyonun Arap ve İslam kimliğini temsil ettiğinin iddia edilmesine gelince; gerçekten bu, hayret verici bir şeydir!
Bazılarımız için, devlet projesi kavramını veya proje sahibi bir devleti tasavvur etmek zor olabilir. Çünkü İslam beldelerindeki mevcut devletlerin gerçekte varlıkları, Batı nüfuzuna ve bölgedeki stratejilerine hizmet etmeyi amaçlayan devlet projeleridir. Bu devletlerin bazılarının özel projeleri olsa da bunlar, futbol topları ile beton ormanlar ve patates fabrikaları ile askeri domatesler arasında değişmektedir!
İslam Devleti’ne gelince; yukarıda da belirttiğim gibi mesele kökten farklıdır; zira onun asıl ameli, İslam davetini taşımaktır. Çok eminim ki ümmet ve devlet, İslam davetini taşımanın atmosferine kapılacak, enerjiler ve icatlar patlaması olacak, çabalar ve kaynaklar bu hedefi gerçekleştirmeye odaklanacaktır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
M. Usame Es-Suveynî – Kuveyt