- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Yaşanan Depremler Allah’ın Gücünü, Kapitalizmin Kokuşmuşluğunu ve Hilafetin Yokluğunu Hissettirdi
Haber:
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlerin sayısının 44 bin 218’e yükseldiğini açıkladı. AFAD, depremlerin ardından 9 bin 136 artçı depremin meydana geldiğini duyurdu. AFAD’dan yapılan yazılı açıklamada, “06.02.2023 tarihinde Kahramanmaraş ili Pazarcık merkezli 7.7 büyüklüğünde ve Elbistan merkezli 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiştir. Depremlerin ardından 9.136 artçı deprem meydana gelmiştir. Alınan son bilgilere göre Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illerinde toplam 44.218 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ’dan toplam 528.146 vatandaşımız tahliye edilmiştir. (cnnturk, 25.02.2023)
Yorum:
Türkiye ve Suriye’de yaşanan son sarsıcı depremler, aslında bizlere verilen ilahi bir mesajdan ibarettir. Zira kokuşmuş kapitalizmin altında yaşayan insanların, Allah’ın gücü ve kudretinden bi haber yaşadığı bu ortamda belki pişman olup Allah’ın dinine dönerler diye Allah kullarına depremler vasıtasıyla bir kez daha gücünü hatırlatmıştır. Bu hatırlatma sayesinde Rabbine dönüp enkaz altından tekbir sesleriyle çıkanlar da oldu, kapitalist yöneticiler gibi enkaz altında kalanlar da oldu. Zira Müslümanların başındaki kapitalist yöneticiler, deprem sonrasında insanlara Allah’ın gücünü, sabrı, metaneti, tevekkülü, eceli, kıyameti ve ahireti hatırlatmak yerine bir takım bilim adamı kılıklı kişiler vasıtasıyla insanların zihinlerini bilimi ilahlaştıran fikirlerle doldurdular. Nitekim Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: يَطْوِي الله السماوات يوم القيامة، ثم يَأْخُذُهُنَّ بيده اليمنى، ثم يقول: أنا الملك أين الجبارون؟ أين المتكبرون؟ ثم يَطْوِي الأَرَضِينَ السبع، ثم يأخذهن بشماله، ثم يقول: أنا الملك، أين الجبارون؟ أين المتكبرون؟ “Allah kıyamet gününde gökleri dürer sonra sağ eline alır ve şöyle buyurur: Melik (Mülkün hakiki sahibi benim). Nerede (o) zalimler, nerede o büyüklük taslayanlar? Sonra da yerleri dürüp, sol eline alır ve şöyle buyurur: Melik (Mülkün hakiki sahibi benim). Nerede (o) zalimler, nerede o büyüklük taslayanlar?” [Müslim rivayet etti.]
Şayet bu tür musibetler Hilafet Devleti’nin varlığında meydana gelmiş olsaydı Halife, kapitalist sistemin borazanlığını yapan Batı hayranı yöneticiler gibi insanların zihinlerini Allah ile bağlarını koparan fikirler ile doldurmak yerine onlara Allah’ın gücünü, ecelin hak olduğunu, ebedi saadetin ahiret olduğunu hatırlatan Kuran’ın ve sünnetin ilahi mesajlarıyla doldururdu. Zira Allah-u Teala şöyle buyurmuştur: وَلَنَبْلُوَنَّكُمْ بِشَيْءٍ مِنَ الْخَوْفِ وَالْجُوعِ وَنَقْصٍ مِنَ الْاَمْوَالِ وَالْاَنْفُسِ وَالثَّمَرَاتِؕ وَبَشِّرِ الصَّابِرٖينَۙ اَلَّذٖينَ اِذَٓا اَصَابَتْهُمْ مُصٖيبَةٌۙ قَالُٓوا اِنَّا لِلّٰهِ وَاِنَّٓا اِلَيْهِ رَاجِعُونَؕ اُو۬لٰٓئِكَ عَلَيْهِمْ صَلَوَاتٌ مِنْ رَبِّهِمْ وَرَحْمَةٌ وَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْمُهْتَدُونَ “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele! Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler. İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır.” [Bakara 155-157] Ayrıca Halife, insanların bu tür felaketleri Allah’ın bir uyarısı ve ikazı olarak görmelerini, ecelin her an gelebileceğini, bu musibetten dolayı Allah’tan ecir beklemelerini ve Allah’tan bu musibeti daha hayırlısıyla değiştirmesini talep etmelerini hatırlatırdı. Zira Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِذَا أَصَابَتْ أَحَدَكُمْ مُصِيبَةٌ فَلْيَقُلْ ( إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعُونَ ) اللَّهُمَّ عِنْدَكَ أَحْتَسِبُ مُصِيبَتِى فَآجِرْنِى فِيهَا وَأَبْدِلْ لِى خَيْرًا مِنْهَا “Birinizin başına bir musibet geldiği zaman, Biz Allah’a aidiz ve biz O’na döneceğiz. Allah’ım! Başıma gelen musibetin mükafatını senden bekliyorum, bundan dolayı bana ecir ihsan et, benim için onu daha hayırlısıyla değiştir, desin.”
Allah Subhanehu ve Teala’dan, ölenleri rahmet ve mağfiretiyle kuşatmasını, yaralılara sağlık ihsan etmesini, evsizler için barınma ve yardımı kolaylaştırmasını, başlarına gelenlerden dolayı onlara sabır ilham etmesini ve İslam ümmetine bir an önce Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafet ile yardım etmesini niyaz ediyoruz.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ramazan Ebu Furkan