Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Suriye Rejiminin Geri Dönüşü ve Onunla Normalleşme Bir Amerikan Talebidir!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Suriye Rejiminin Geri Dönüşü ve Onunla Normalleşme Bir Amerikan Talebidir!

Haber:

Reuters’e göre Arap Devletleri Ligi sözcüsü Pazar günü yaptığı açıklamada, Arap dışişleri bakanları toplantısının, parçalanmış ülkedeki kanlı savaş nedeniyle yıllarca dışlanmış olan Suriye’nin örgütteki daimi koltuğunu işgal etmesi için geri dönmesine karar verdiğini söyledi.

Yorum:

Arap Devletleri Ligi Genel Sekreteri Ahmed Abu Gayt 7 Mayıs 2023 Pazar günü, Suriye’nin Arap Devletleri Ligi’ne geri dönmesinin ardından, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın “dilerse” Mayıs 2023’te Suudi Arabistan’da yapılması planlanan Arap zirvesine katılabileceğini söyledi.

Haberde şöyle geçti; “Arap Dışişleri Bakanlarının Suriye’nin geri dönüşü konulu toplantısının açılış oturumu sırasında dikkat çekici olan Arap Ligi Konseyi’nin mevcut oturum başkanı sıfatıyla toplantıya başkanlık eden Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri, güçlü bir şekilde vurguladığı konuşmasında Suriye’nin geri dönüşünün adım adım takip edilen bir politika olduğunu vurguladı, Suriye’nin Arap Ligi’ne geri dönüşünün şartlarının bir iç siyasi uzlaşmayı içerdiğini ve muhalefete atıfta bulunarak bunun Suriye rejimi ve bileşenlerinin sorumluluklarıyla ilgili bir mesele olduğunu ima etti.”

Suriye devriminin başlangıcından bu yana Amerika’nın stratejisi, aşama politikasından ve evrak ve araçların çokluğundan uzak bir şekilde net bir Amerikan planı olarak iki hedefe ulaşmaya dayanıyordu ki bunlar şunlardır: Birincisi; rejimin, Beşar’ın şahsının değil rejim olarak düşmemesi. İkincisi; devrimin başarısızlığı, devrimin sadece Suriye sınırlarına hapsedilmesi ve bu sınırların dışına çıkmaması ve yardım görmemesi için demir bir duvarla çevrilmesi. Dolayısıyla Amerika, ajanına olan bağlılığı ve bölgedeki kirli rolü sayesinde rejimin düşmesini engelledi; zira şayet Rus, İran, Türk ve Amerikan milislerinin müdahalesi olmasaydı rejim düşmek üzereydi. ABD Savunma Bakanlığı’nın ifadesine göre Amerika, rejimi kurtarmak için Rusya ile anlaştı; örneğin eski ABD Savunma Bakan Yardımcısı Andrew Exum, kongrede kayıtlı bir konferansta şunları söyledi: “2015 yılında Suriye’de Beşar Esad rejiminin düşmesinden endişe duyduk, bu yüzden rejimi korumak amacıyla Suriye’ye müdahale etmek için Ruslarla temasa geçtik ve koordinasyon sağladık; çünkü onun düşüşü “İsrail’in” güvenliği için bir tehdit oluşturuyor.”

Bu nedenle Amerika eşi benzeri görülmemiş bir şekilde Suriye rejimini korudu ve kirli siyasi para, müzakereler, zimmetler satın alma ve sisteme halel getirmeden şekli değişikliklerle estetik bir operasyon gerçekleştirerek bu muhalefeti siyasi çözümü kabul edecek şekilde komşu ülkelere tabi kılmak yoluyla muhalefeti kontrol etme rolünü bıraktı. Nitekim bu çabasında büyük bir başarı elde etti ve devrimin başlangıcından bu yana uzun vadeli bir Amerikan politikasıyla Suriye rejimi bir şekilde istikrarlı hale gelene ve varoluşsal riskleri ortadan kalkana kadar Amerika’nın tüm araçları bir şekilde kendilerine biçilen kirli rolü oynadılar.

Amerika uzun zamandan beri siyasi çözümü izledi; bu çözümün bir parçası da, Suriye’yi Arap Ligi’ne geri döndürmek, rolünü ve statüsünü geri kazandırmak, ardından da mültecilerin geri dönüşü ve muhalefeti yönetime dahil etme hakkında konuşmaktır.

Suriye’ye ve siyasi çözüme yönelik Amerikan politikası özetle budur; medyanın Amerika’nın Suriye’nin Lig’e geri dönmesini reddetmesiyle ilgili söylediği şeyler, hiçbir değeri olmayan apaçık bir yalandır. Zira Amerika’nın araçları ve ajanları onu geri döndürme görevini üstlenirken bu Amerika tarafından nasıl reddedilebilir ki?!

Ümmetin siyasi bilinçten yoksun olması büyük bir felaket olup bazı hareket ve grupların da onlara destek vermeyerek onları ümmetlerine karşı Amerika’nın elindeki bir araç haline getiren büyük bir cürümdür; peki bu kişiler, Amerika’ya olan ajanlıkları ve teslimiyetleri herkes için açığa çıktığı halde komşu ülkelere nasıl güvenebilir ki?

Sonuç olarak ümmetin acı gerçeğine rağmen bu azim ümmet bu şekilde kalmayacaktır; zira bu ümmet, kendisine zafer, iktidar, küfrün ve ajanlarının yenilgisi vaat edilmiş bir ümmettir. Bu yüzden işler olduğu şekliyle kalmayacaktır. Zira Allah’ın izniyle ümmete zafer vaat edilmiştir. Ancak bu zafer, sadece Allah’a karşı muhlis olan ve küfrün projelerini, ajanlarını ve araçlarını büyük bir bilinçle idrak eden bir grubun eliyle olacaktır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hasan Hamdan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER