- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır Rejimi Yaptığı Anlaşmalar ve Müzakerelerle Yahudi Varlığını Koruyor!
Haber:
Swiss Broadcasting Corporation 14/05/2023 Pazar günü web sitesinde Arapça olarak yayınladığı bir haberde, Beyaz Saray’ın Yahudi varlığı ile Filistin’deki İslami Cihat Hareketi arasında Cumartesi günü ateşkes ilan edilmesini memnuniyetle karşıladığını ve sınır ötesi çatışmalarda tırmanışı durdurmak amacıyla arabuluculuk yaptığı için Mısır’a teşekkür ettiğini ifade etti. Zira Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean Pierre, şöyle dedi: “ABD, yaklaşık beş gün süren çatışmalardan sonra (İsrail) ile Gazze Şeridi’ndeki silahlı militanlar arasında Mısır hükümetinin arabuluculuğunda ateşkese ilişkin bu akşam yapılan duyuruyu memnuniyetle karşıladı.” Ayrıca Beyaz Saray, ABD’li yetkililerin kararın uygulanması için bölgesel ortaklarla çalıştığını belirterek Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve üst düzey Mısırlı yetkililere “çok önemli diplomatik çabalarından" dolayı teşekkür ettiği gibi aynı şekilde Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’ye de teşekkür etti.
Yorum:
Yahudi varlığı açık bir kabadayı tavırla, Gazze Şeridi’ne baskın düzenlediğini ve İslami Cihad Hareketi’nin daha önce Yahudi varlığıyla ateşkes anlaşması oturumlarına davet edilen ve Mısır rejiminin verdiği güvencelerin ardından ailelerine ziyarete giden ve yolculuğa çıkmadan önce onlarla vedalaşan askeri deneyime sahip üç liderine suikast düzenlemeyi başardığını duyurdu.
Şayet Mısır rejimi ile Yahudi varlığı arasında açık bir koordinasyon olmasaydı, üç liderin öldürülmesi bu şekilde gerçekleşmeyecekti. Mısır rejimi, İslami olan her şeye karşı savaş açmakta olup her fırsatta İslam’a karşı mücadelelerinde süngünün başı olarak kendisini Batı’ya pazarlamaktadır. Bu yüzden Mısır rejiminin, onların öldürülmesini koordine etmesi ve Yahudilerin onlara suikast düzenlemesi için onları kandırması hiç şaşırtıcı değildir. Ancak şaşırtıcı olan mücahidlerin, kendilerini defalarca sırtlarından bıçaklayanlara ve gaspçı varlığın şartlarına boyun eğmeleri için kendilerini kuşatma altına alanlara güvenmeleridir; oysa İslam için çalışan birinin, görevinin Yahudi varlığını güvence altına almak ve kendisine zarar veren direnişçilere suikast düzenlemek olduğunu açıkça beyan eden bu rejime güvenmesi, büyük bir gaflettir!
Rejimin, onun başındakinin ve uygulayıcılarının tutumu bizi hiç şaşırtmıyor; zira onlar, Batı’nın elinde, kukla gibi istediği şekilde hareket ettirdiği araçlardır. Esas bizi şaşırtan, rejimin, Allah’a, Rasulü’ne ve dinine ihanet ederek kendisiyle birlikte kaçınılmaz yıkım yoluna sürüklediği Kenane ordusunun evlatlarıdır. Oysa rejim onları, varlığı koruyan ve Gazze’deki halkımızı kuşatan bir kalkan yapıyor; çünkü onlar rejimin baskı yapan, kuşatan, vuran ve belki de öldüren elidir.
Ey Kenane ordusu içindeki muhlisler: Bu sizin için, Allah Azze ve Celle’nin huzuruna çıkıncaya kadar peşinizi bırakmayacak olan büyük bir utançtır; zira Filistin halkı o gün boğazına yapışacak ve öldürülenler, mazlumlar, yaslılar ve yetimler boğazınıza yapışacaklar ve şöyle diyecekler; ey Rabbim! Bunların bize yardım etmeleri ve bizleri Yahudilerin baskınlarından korumaları gerekirken bizleri terk ettiler, terk etmekle de yetinmediler, dahası onları bize karşı güçlendirdiler ve bize karşı onlara yardım ettiler. Peki o zaman Allah Azze ve Celle’nin huzurundan kendinizi nasıl savunacaksınız Allah aşkına?! İşte o zaman makam, para ve ayrıcalıklar size hiçbir fayda sağlamayacak ve Sisi de günahlarınızdan sizin adınıza hiçbir şey yüklenmeyecektir.
Ey Kenane ordusu içindeki muhlisler: Bu rejime itaat etmeniz, hem dünyada hem de ahirette helak olmanıza sebep olacaktır; dünyada, sizleri dininizden ve ümmetinizden ayıracak, sizi halkınıza ve din kardeşlerinize düşman edecek ve ellerinizi onların kanlarına bulaştıracaktır; ahirette ise, sizleri cehenneme götürecektir. O halde sizler için güvenilir bir nasihatçi olan bizleri dinleyin; bu rejimin size bir faydası olmayacak ve sadece size gasp edilmiş haklarınızın bir kısmını verecektir. O halde rejimin elinden haram olan bir şeyi almayın, aksine onu kökünden söküp atın ve haklarınızı helal ve saf olarak tam bir şekilde alın. Zira sizlerin, Allah’ın size farz kıldığı göreviniz; bu rejimin boyunlarınıza doladığı ipleri koparmanız, tüm araçları ve sembolleriyle birlikte rejimi çekirdek çitler gibi kökünden söküp atmanız ve İslam’ı tatbik etmek ve Filistin halkına ve Filistin’den olmayanlara yardım edecek ve ümmetin onur ve haysiyetini geri iade edecek olan onun devletini kurmak için çalışan ümmetin muhlis evlatlarından olan Hizb-ut Tahrir’in gençlerine yardım etmenizdir. İşte sadece o zaman ümmet ve sizler dünyada kurtulanlardan olacak, böylece siz ve çocuklarınız helal rızıklarla beslenecek, ahirette ise genişliği gökler ve yer kadar olan cennete girecek, dünkü Ensar’ın konumunu Allah sizin için de yazacak ve böylece İslam’ın zafer ve nusretinin sizin elinizle olmasını sağlayacaktır.
وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَـئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقّاً لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ“İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” [Enfal 74]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır