- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İnsanı Hayvanlaştıran Ekonomik Düzen!
Haber:
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimleri kazanmasının ardından ekonominin yönetimini Hazine ve Maliye Bakanı olarak görevlendirdiği Mehmet Şimşek’e, Merkez Bankasının yönetimini de Hafize Gaye Erkan’a teslim etti.
Mehmet Şimşek görevlendirilmesinin sonrasında yaptığı açıklamalarda; yeni bir orta vadeli ekonomik program üzerinde çalıştıklarını, mali disiplinin sağlanması, sürdürülebilir büyüme, enflasyonla mücadele ve fiyat istikrarının sağlanması, cari açığın düşürülmesi, istihdam, yabancı sermaye ve fon girişinin öncelikli hedefleri arasında olduğunu ifade etti.
Yorum:
Bu açıklamalardan, daha önce izlenen heterodoks ekonomi politikalarından vazgeçilerek şu anda Amerika, Avrupa’da uygulanan Ortodoks ekonomi politikalarına geri dönüleceği anlaşılmaktadır.
Yani faiz oranlarının yükseltilmesi ve sıkılaştırılmış bir para politikası uygulanmasıyla birlikte piyasadaki paranın faize akışının sağlanması amaçlanmaktadır.
Faiz getirisinin cazip hale getirilerek piyasadaki paranın faize yönlendirilmesiyle birlikte Türk Lirasına olan talebin artırılması, dövize olan talebin azaltılması ve merkez bankasının döviz biriktirerek döviz rezervlerinin çoğaltılması düşünülmektedir.
Yabancı sermaye ve fon girişinin ise yabancıya kazandırıp yerliye kaybettirmektedir.
Yabancı sermaye için çalışmak sömürgeciliğe hizmet etmek demektir.
Diğer hedefleri de eklediğimizde kapitalist ekonomi modeli olan serbest piyasa ekonomisinin bütün kurallarıyla acımasızca uygulanacağı görülmektedir.
Bu durumda ülkeyi bekleyen şey yine fakirden alınıp zengine verilmesi, açlık ve yoksulluk sınırında bir yaşam ve gelir dağılımında büyük bir adaletsizlik olacaktır.
Kapitalizmin Ortodoks ya da Heterodoks serbest piyasa ekonomi modelleri arasında aslında belirgin bir fark yoktur ve her ikisi de ürettiği sonuçlar itibari ile büyük balıkların küçük balıklarla beslendiği deniz kanunu veya güçlünün zayıfı ezip yok ettiği orman kanunu ile neredeyse aynıdır.
Bu yönüyle kapitalizmin serbest piyasa ekonomi modeli, hayvanların dünyasında geçerli olan kanunları alıp insanların dünyasında uygulayan ve insanların hayvanlar gibi davranmasına yol açan bir ekonomi modeli olarak görülmelidir.
Bu nedenle yorumun başlığına insanları hayvanlaştıran ekonomik düzen adını verdik.
أَرَأَيْتَ مَنِ اتَّخَذَ إِلَهَهُ هَوَاهُ أَفَأَنْتَ تَكُونُ عَلَيْهِ وَكِيلًا أَمْ تَحْسَبُ أَنَّ أَكْثَرَهُمْ يَسْمَعُونَ أَوْ يَعْقِلُونَ إِنْ هُمْ إِلَّا كَالْأَنْعَامِ بَلْ هُمْ أَضَلُّ سَبِيلًا
“Heva ve hevesini kendisine ilah edineni görmedin mi? Şimdi onun üzerine sen mi vekil olacaksın. Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Hayır, onlar hayvanlar gibidir, hatta yol yordam bakımından hayvandan bile daha sapıktırlar.” (Furkan 43-44)
Bu ayette Âlemlerin Rabbi olan Allah Subhanehu ve Teala, hayatı tanzim etmede ve sorunlarımızın çözümünde insan aklından çıkan fikir ve görüşlerle hareket etmeyi hayvandan daha da fazla bir sapıklık olarak nitelemektedir.
Kapitalizmin bütün asli fikirleri ve kapitalizmin en belirgin yönü olan serbest piyasa ekonomi modeli insanlığın hayvanlaşmasında büyük rol oynamaktadır.
Âlemlerin Rabbinin İslam ile kendilerine hidayet edip şaşkınlık ve sapıklıktan kurtardığı Müslümanların yöneticileri, nasıl olur da insan aklının ürettiği ve insanlığı hayvanlık seviyesine indiren kapitalizmi sorunların çözümünde referans kabul edebilir ve nasıl olabilirde kapitalizmin sürekli kriz üreten sözde çözümleriyle hareket edebilir.
Kapitalizmin ekonomik problemin çözümü olarak sadece üretimin arttırılmasını esas alması, üretimin arttırılmasından elde edilecek gelirin insanlar arasında nasıl dağıtılacağını problem olarak görmemesi insanlığın hayvanlık seviyesine düşmesinde temel bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
İslam ise servet ve kaynakların insanlar arasında nasıl dağıtılacağını ekonomik problem olarak değerlendirmektedir.
مَا أَفَاءَ اللَّهُ عَلَى رَسُولِهِ مِنْ أَهْلِ الْقُرَى فَلِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ وَلِذِي الْقُرْبَى وَالْيَتَامَى وَالْمَسَاكِينِ وَابْنِ السَّبِيلِ كَيْ لَا يَكُونَ دُولَةً بَيْنَ الْأَغْنِيَاءِ
“Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin diye (Allah böyle hükmetmiştir).” (Haşr 7)
Allah yaratılmışların en şereflisi olarak nitelediği insanın şerefini kendi katından göndermiş olduğu hükümlerle koruma altına almış ve insanın şerefine zarar verecek bütün konulara yasak getirmiştir.
Diğer taraftan sınırlı insan aklının ürettiği çözümler ile hayatı tanzim eden kapitalizm ise insanın değerini düşürüp, saygınlığına ve şerefine zarar vermektedir.
Bu nedenle başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve diğer yöneticilerin kendi halklarının şeref ve saygınlığını yok eden kapitalizmi bütün uygulamalarıyla ortadan kaldırmaları ve halklarına şeref ve saygınlığını geri verecek olan İslam Nizamına derhal geri dönmeleri gerekmektedir.
Bunu yapmaları hem Allah’a hem de kendi halklarına karşı en önemli sorumluluklarıdır.
Bunu yapmamaları ve sömürgeci kâfirlerin çıkarlarına hizmet eden kapitalizm ile yönetmeye devam etmeleri halinde ise gelecek nesiller tarafından Allah’ın hükümlerine ve kendi halklarına sırt çeviren yöneticiler olarak hatırlanacaklardır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer