Haber-Yorum

Donanımlı Ordularımız Kışlalarında Yatarlarken, Neden Filistin Halkını Koruması İçin Uluslararası Topluma Çağrıda Bulunuyorsunuz?!

Haber:

Yerleşimcilerin Batı Şeria’daki bir köye düzenlediği saldırıda bir Filistinli hayatını kaybetti. Turmusaya sakinleri, 400 yerleşimcinin köyün ana yolunda yürüdüğünü, arabaları, evleri ve ağaçları ateşe verdiğini söylediler. (Guardian)

Turmusaya Belediye Başkanı Lafi Şelebi, yerleşimcilerin geçtiğimiz günlerde kasabaya düzenlediği saldırılar neticesinde ilk meydana gelen maddi kayıpların boyutunu açıkladı. Echo News tarafından da tekrarlanan Filistin’in Sesi Radyosu ile yaptığı röportajda ise şunları söyledi; yerleşimcilerin çok sayıda araçların, evlerin ve tarımsal ürünlerin yakılmasıyla temsil edilen saldırılar sonucunda ilk maddi kayıplar yaklaşık 10 milyon Dolar olarak tahmin ediliyor. (Ramallah Mix, 25 Haziran 2023)

Yorum:

Turmusaya halkının şikayetlerinin video klipleri internette dolaşırken Filistin Yönetimi yetkililerinin sırf ziyaretleri işleri daha da kötüleştirdi. Zira insanlar, şayet yerleşimci sürüleri tekrar buraları harap etmek için geri dönmezlerse yanmış evlerini yeniden inşa etmek ve topraklarını yeniden ekmek için mücadele ederken Filistin Yönetimi yetkilileri ise lüks konutlarına ve villalarına geri dönüyorlar.

Topraklar, evler, araçlar ve en değerlisi de Filistin halkı olmak üzere tüm Filistin, bir kez daha saldırıya maruz kaldı. Gerçek adaleti sağlayacak olan bir alternatif kullanılıncaya kadar bir kez daha aynı terimler tekrarlanıyor.

Filistin halkına Yahudi varlığı tarafından eğitilmiş keskin nişancılar tarafından her türden ateş ediliyor; zira birçok görgü tanığı, onların Filistinli gençleri ve kadınları hedef aldıklarına tanık olmuşlardır; çünkü onlar, merhamet etmeyen ve uluslararası öldürme ruhsatına sahip olan mücrimlerdir. Evet, dövmek, öldürmek ve yaralamak için onlara tam bir dokunulmazlık verilmiş olup hiçbir ülke onları yargılanmaları için uluslararası mahkemelere çıkarmayacaktır; zira bu olmadı ve asla da olmayacaktır. Peki sözde Filistin davasının uzmanları ne zaman gözlerini açıp da Güvenlik Konseyi’nden Filistin’i, halkını, topraklarını ve mallarını savunmasını talep etmeyecekler?

Oysa Filistin, kendisini kurtarmaya ve İngiltere’nin ümmetin kalbine yerleştirdiği ve şu anda da küfrün başı Amerika’nın gözetiminde olan gaspçı Yahudi varlığını ortadan kaldırmaya muktedir tam eğitimli Müslümanların ordularıyla çevrilidir.

Müslümanların orduları güce ve deneyime sahipler ancak Yahudi varlığının kuruluşundan bu yana Filistin’in her gün karşı karşıya kaldığı kâbus söz konusu olduğunda onların hiçbir iş yapmadıklarını görüyoruz.

Bununla birlikte sömürmek ve haram olan bir yol için görevlendirildiklerinde, suni sınırlar kapsamında Müslümanların ordularının gücünün Müslüman kardeşlerine karşı korkunç bir şekilde hareket ettiğini görüyoruz. Yani birinci sınıf seçkinler, stratejilerini ve güçlerini ümmetlerine karşı sergiliyorlar. مَن قَتَلَ نَفْساً بِغَيْرِ نَفْسٍ أَوْ فَسَادٍ فِي الْأَرْضِ فَكَأَنَّمَا قَتَلَ النَّاسَ جَمِيعاً وَمَنْ أَحْيَاهَا فَكَأَنَّمَا أَحْيَا النَّاسَ جَمِيعاً “Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmaya karşılık olmaksızın (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur.” [Maide 32]

Ömer İbn Hattab Radıyallahu Anh’dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: كَرَمُ الْمُؤْمِنِ تَقْوَاهُ وَدِينُهُ حَسَبُهُ وَمُرُوءَتُهُ خُلُقُهُ وَالْجُرْأَةُ وَالْجُبْنُ غَرَائِزُ يَضَعُهَا اللَّهُ حَيْثُ شَاءَ فَالْجَبَانُ يَفِرُّ عَنْ أَبِيهِ وَأُمِّهِ وَالْجَرِيءُ يُقَاتِلُ عَمَّا لاَ يَؤُوبُ بِهِ إِلَى رَحْلِهِ وَالْقَتْلُ حَتْفٌ مِنَ الْحُتُوفِ وَالشَّهِيدُ مَنِ احْتَسَبَ نَفْسَهُ عَلَى اللَّهِ “Müminin şerefi takvasıdır, dini soyudur, iyiliği ahlakıdır. Cesaret ve korkaklık Allah’ın dilediğine verdiği sıfatlardır. Korkak, babasından ve annesinden bile kaçar, cesur kimse de hayatını hiçe sayarak, korkmadan savaşır. Öldürülme de bir nevi ölümdür, şehit ise kendisini Allah’a adayan kimsedir.”

GFP Askeri Güç Sıralaması, ülkelerin askeri güçlerine göre yapılan yıllık bir sıralamadır. Nitekim sıralama; toplam nüfus, aktif askeri personel, mevcut insan gücü, kara sistemleri, hava gücü, deniz gücü, finans, lojistik hizmetler ve doğal kaynaklar gibi bir dizi çeşitli faktörleri dikkate almaktadır. Ayrıca sıralama, bir ülkenin askeri yetenekleri hakkında genel bir bakış sunmayı amaçlıyor. (Madlaine)

Yukarıda geçenleri dikkate alarak bazı gerçeklerin içeriğine bir göz atalım:

Pakistan Ordusu, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesinin en güçlüsü olarak durmakta olup küresel olarak dokuzuncu sıradan yedinci sıraya yükseldi. Ülke, (0,0000 puan “mükemmel” olarak kabul edilen) 0,1694 PwrIndx * puanı aldı (Global Fire Power-Küresel Ateş Gücü). Küresel olarak Pakistan’ın ardından Türkiye 11., Mısır ise 14. sırada yer alıyor.

Peki mollaları “en büyük Şeytan Yahudi varlığı” diye haykıran İran nasıl? İran, Global Firepower- Küresel Ateş Gücü’nün yıllık incelemesinde 145 ülke arasından 17. sırada yer almaktadır. Global Firepower- Küresel Ateş Gücü tarafından (09 Ocak 2023'te gözden geçirilip) bildirildiği üzere, ülke GFP değerlendirmesinde istisnai olarak kabul edilen 0,0000 puanla 0,2712’lik bir güç endeksine sahiptir. Bu, ne kadar büyük bir hakikat!! Diğer taraf bu sayıların sonucuna ne kadar öfkeli olmasına rağmen güç ellerinde olduğu halde yine de küçük bir varlıkla karşılaşmaktan geri duruyorlar!

Filistin halkı, Yahudi varlığı güçlerinin evlerini yıkmalarının ardından sevdiklerini defnedip molozları temizlerlerken ümmetin ordularının kendilerini nasıl terk ettiğinin tamamen farkındadırlar. Soru şudur; Müslümanların orduları, Filistin’i kurtarma görevlerini ne zaman yerine getirecekler?

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Menal Bedir