Haber-Yorum

Filistin Meselesi Hukuki Veya Siyasi Bir Mesele Değil, Askeri Bir Meseledir!

Haber:

Filistin Otoritesi Cuma günü, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden, uluslararası kuruluşların aşırı sağın tecavüzlerine karşı sorumluluklarını yerine getirmek için çalışması kapsamında “özellikle yerleşim birimlerini ve yerleşimcilerin korkutmalarını desteklemekle aleni bir şekilde övünen” Yahudi hükümetindeki terörist yerleşimcileri destekleyen bakanlar hakkında tutuklama kararı çıkarmasını talep etti.

Filistin Dışişleri Bakanlığı “ülkelere, şiddeti, cinayeti ve kundakçılığa tahrik etmelerinden dolayı terörist yerleşimcileri destekleyen “İsrail” hükümetinin bakanlarını boykot etmeleri” çağrısında bulundu.

Yorum:

Filistin meselesiyle siyasi ve hukuki bir mesele olarak muamele etmek, Yahudi varlığının mevcudiyetini pekiştirmek, onun mübarek topraklarda yaşama ve var olma haklarını tanımak ve planlarıyla bu sorunları çözmeye çalışan Batılı bakış açısıyla burayı gasp etmesinden kaynaklanan sorunlarla muamele etmek demektir; bu da Yahudi varlığına hizmet etmek ve Batı’yı ve helak olmuş maddi medeniyetini tehdit eden tek bir devletin geri dönüşünü engellemek için İslam ümmetine karşı ilan ettiği savaşında Batı için gelişmiş bir üs olması için onunla normalleşerek hayatta kalmaya ve çevreyle bütünleşmeye devam etmesini sağlamak içindir.

Mübarek topraklar meselesinin çözümü, Yahudi varlığının çıkarları için Batı’nın dayattığı hukuki ve siyasi yollardan geçmediği gibi kınamalar, eleştiriler, boykotların talep edilmesi ve özünde Filistin halkını yerlerinden etmek için gerek baskı araçlarını gerekse ekonomik, sosyal ve siyasi baskı araçlarını göğüslerine doğrulttuğu Filistin halkı dışında hiçbir egemenliği ve otoritesi olmayan bir devletçik yoluyla Yahudi varlığının güçlendirilmesi ve korunması olan Amerika’nın iki devletli çözümüne çağrıda bulunulması gibi bir kısır döngü içerisinde dönmekten de geçmemektedir.

Filistin meselesinin çözümü, ancak Yahudi varlığını kendi askeri birliklerinin ayakları altında ezecek olan ümmetin ordularının harekete geçmesiyle olacaktır. Bu yüzden artık ümmetin ordularının, tiranların tahtlarını yıkmak, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sını kurtarmak ve toprakları işgalcilerin pisliklerinden temizlemek amacıyla orduları seferber ederek Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurmak için harekete geçmelerinin zamanı gelmiştir.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Musab Ebu Arkub - Mübarek Toprak (Filistin)