Haber-Yorum

Fransız Le Monde Gazetesi: Ülkedeki Kurumsal Irkçılık Hakkındaki Gerçeği Söylemeye İhtiyaç Var!

Haber:

03/07/2023’te Fransız Gazetesi Le Monde ve L'Obs dergisinden, iki Fransız’ın, Cezayir asıllı Nahel adlı bir gencin Fransız polisi tarafından öldürülmesinin ardından banliyölerdeki şiddet sarmalının durdurulması için derin değişikliklerin ve polisin ve devletin Fransa’nın en fakir sakinlerinden olmaları vasfıyla Araplara ve Afrikalılara karşı ırkçı politikasında bir değişimin olmasının gerektiğini belirttikleri şeklinde bir alıntı yaptı. (El-Cezire Net)

Yorum:

İnsanlık tarihinde, en nazik insani ifadelerle vahşi olarak nitelendirilen bir dönemin olduğu böyle bir dönem olmamıştır; bu ise özel olarak Fransa, genel olarak da Batı için geçerlidir!

Fransa büyük devletlerden oluşan düşmanlarına karşı savaşmış, işgal altındaki bölgelerin evlatlarını kendi ordusuna asker olarak almış ve onları farklı koşullar altında kendi ülkesine kabul etmek zorunda kalmış ancak vatandaşlıklarını elde etmelerine rağmen onlara köle muamelesi yapmıştır. Görünüş olarak onlar Fransız vatandaşıdırlar ama hakikatte devlet tüm kurumlarıyla onlara marjinalleştirme politikası uygulamaktadır. Zira yaşadıkları ve banliyö adı verilen bölgeler hükümet ve belediye hizmetleri açısından Fransa'nın en fakir bölgeleri olup Le Monde Gazetesi, devletin Fransa’nın başka herhangi bir bölgesine, banliyölere harcadığının en az dört katı kadar harcama yaptığını, buna ek olarak banliyö halkının prestijli devlet ve özel kurumlarda istihdamının çok kıt olduğunu, bunun nedeninin ise Fransa’nın bu insanların samimiyetinden ve sadakatinden şüphe duyması ve insanlık iddiasında bulunan Fransızların ırkçı bakış açısı olduğunu tahmin ediyor ki bu; Yunanistan kıyılarında mültecileri kabul ettiğini iddia eden ve bir yandan da teknelerini kasten batıranlara benziyor. Nitekim bunlar, medya ve kameralar önünde mültecileri kabul eden üst düzey ülkeler ve aydınlanmış insanlar ama medya ve kameradan uzaklaşınca bu mültecilerle ilişkilerinde vahşi hayvanlar gibi dişlerini gösteriyorlar. İşte tüm bu olaylar ve 2005 yılında Fransa’nın banliyölerinde yaşananlar, Fransa’daki siyasi sistemin ve devletin vahşetinin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Siyasi açıdan, banliyölerde yaşayan bu Araplar ve Afrikalılar, terörizmle ilk suçlanan kimseler olup yaptıkları her şiddet eylemi terör eylemidir. Şayet bu beyaz bir Fransız tarafından yapılırsa, yüzü beyaz olduğu ve Arap veya Afrika kökenli olmadığı için suç sayılması bakımından farklılık gösteriyor!

Sonra bize vahşi bir devletin başkenti olan Fransa’nın başkentinin bir ışık şehri olduğu söyleniyor ve medyamız ve kukla yöneticilerimizin araçları da, ciddi bir saptırma altında kalmaya devam etmemiz için bu sözün propagandasını yapıyorlar! Peki ne zamana kadar?!

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bilal Et-Temimi