- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ürdün Ordusu Zayıf Değil Ancak Liderliği Ajan ve Korkaktır!
Haber:
Ürdün Senato Başkanı Faisal Al-Fayez şunları söyledi: “Ürdün’ün yetenekleri, “İsrail” ile doğrudan bir askeri çatışmaya girmesine izin vermiyor.” Buna rağmen Al-Fayez şunu da vurguladı: “İsrail”, herhangi nedenle Ürdün’e saldırmaya karar verirse, o zaman her olay için konuşacak bir şey olacaktır.
İki devletli çözüm meselesiyle ilgili olarak Al-Fayez, “Ürdün’ün tek devletli çözümü sadece Filistinlilere siyasi haklarının verilmesi halinde kabul edeceğine” dikkat çekerek “7 milyon Filistinli ve 7 milyon “İsrail” yerleşimcinin varlığının gölgesinde zamanın “İsrail” lehine olmadığına” işaret etti. (Panet, 09/07/2023)
Yorum:
Hizb-ut Tahrir Mübarek Toprak (Filistin) Medya Ofisi, Ürdün Senato Başkanı Faisal Al-Fayez’in yaptığı açıklamaların akabinde yayınladığı basın açıklamasında şunları söyledi: Ürdün rejiminin lisan-ı halini temsil eden Ürdün Senato Başkanı, Ürdün ordusuna ve Filistin halkına karşı komplo kuran korkak bir politikacının tüm özelliklerini bir arada barındırmaktadır. Zira onurlu bir ordu, Neşami ordusu ve Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmetinin evlatlarının ordusu olan Ürdün ordusunu, Yahudilerin ordusundan daha zayıf yapmış ve Allah’ın farz kıldığı ve Müslüman ülkelerdeki istikrar durumlarında bile kapanmayacak şekilde kıyamet gününe kadar açık bıraktığı cihat kapısını açmaya muktedir olmadığını söylemiştir. Peki Ürdün halkının bir taş atımı uzaklığında dökülen kanların durumu nasıl olacak?! Nablus’un Urif kasabasında parçalanan ve yakılan Kur’an-ı Kerim’in durumu nasıl olacak?! Yine kirletilen ve zamansal ve mekansal olarak bölünen Mescid-i Aksa’nın durumu nasıl olacak?! Birkaç gün önce el-Halil, Ramallah ve Kalkilya’da olduğu gibi Cenin halkına yardım etmeleri için ümmete ve ordularına haykırmak amacıyla sokaklara ve meydanlara dökülen Filistin halkının durumu nasıl olacak?!
Basın açıklaması şöyle devam etti: Rejimin lisan-ı halini temsil eden kişi Ürdün ordusunun konumunu küçümsemekle de yetinmemiştir; şayet bilinçli bir siyasetçi olsaydı, ordu gerçekten zayıf olsa bile bu şekilde konuşmazdı. Güçlü ve cesur bir ordu nasıl olur acaba?! Faisal Al-Fayez, zayıflığını ortaya çıkaran olaylar olmasaydı bölgedeki en güçlü ordu olarak anılmaya devam edilecek olan Yahudilerin korkak ordularının gücünü nasıl abarttığını görmüyor mu?!
Al-Fayez Ürdün’ü, insanların ve ülkenin çıkarlarını savunmak için saldırmak yerine zorunlu savunma pozisyonu alan, dahası onu askeri çatışma konusunda bile aciz hale getiren tehdit altındaki bir ülke olarak zayıf bir taraf haline getirmiştir. Bu nasıl bir siyasi saflıktır Allah aşkına?! Şayet kendine ve egemenliğine saygı duyan bir ülke olsaydı sahibi onu büyük ihanetten yargılardı ancak bu, İslam beldelerindeki hain ve ajan rejimlerde, siyasilerin ve rejimin adamlarının günlük ekmeği gibidir.
Basın açıklaması şu şekilde son buldu: Filistin halkına haklarını verecek olan şey, o gün Amerika’nın iki devletli çözümü uygulamaya yönelik baskısından kaçmak için 1967 yılında Batı Şeria'yı altın tepside sunan tek devlet projesi değildir; iki devletli projeden daha az suçlu olmayan bu habis proje, hala İngiliz ajanlarının düşüncesi ve anılarını okşuyor; bu yüzden ona özlem duyuyorlar ve onu canlandırmaya çalışıyorlar. Yahudi varlığını kuran ve onun hayatta kalması için ona tüm hayat nedenlerini sağlayan Batılı ülkelere yönelik siyasi baskı da değildir, bilakis Filistin halkına haklarının verilmesi, dahası mübarek topraklardaki her bir Müslümana hakkının verilmesidir ki bu da ancak orduların harekete geçmesi ve cihadın ilan edilmesiyle olur. Böylece Yahudi varlığı ortadan kalkacak, mübarek topraklar kurtulacak ve onların pisliklerinden temizlenecektir. Müslümanların orduları buna muktedirdir, dahası muhlis ve bilinçli bir liderliğin arkasında hareket etmesi halinde sadece Ürdün ordusu bile buna muktedirdir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Abdulmelik