- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Fedakarlıklarınızın Ticaretini Yapanları Kaldırıp Atın
Ellerinizi Kurtuluş Projesini Taşıyanların Ellerinin Üzerine Koyun
Haber:
Avrupa Birliği’nin Sudan’daki savaşı durdurmanın, barışı ve demokratik dönüşümü sağlamanın ve aynı şekilde lanetli 15 Nisan savaşının geride bıraktığı insani krizi çözme çabalarını güçlendirmenin yolları hakkında istişare toplantısına katılmaya yönelik daveti üzerine bir heyet, 27 Temmuz 2023 Perşembe günü Belçika’nın başkenti Brüksel’e ulaştı.
Bu toplantıya, Afrika Birliği temsilcileri, Avrupa Birliği ve üye devletlerin Sudan’daki elçi ve büyükelçileri katılacak. (Et-Tağyir Gazetesi, 28 Temmuz 2023)
Yorum:
Avrupa Birliği ve onun Sudan’daki siyasi merkezde bulunan ajanları tarafından gelen bu adım, ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki Cidde müzakerelerinin Amerika ve Suudi Arabistan sponsorluğunda yeniden başlamasına denk gelmiştir; “Hepsi Leyla’nın kendisini sevdiğini, sadece kendisine yakınlık bağını uzattığını iddia ediyor, Leyla ise onlar ve sevgisi hakkında hiçbir şey bilmiyor. Şayet Leyla, hakkında ne söylediklerini bilmiş olsaydı, bağrını döver ve lanet okurdu!”
Sudan’ın sorunları kuruluşundan bu yana yıllar geçtikçe daha da zorlaşmasının yanı sıra savaşlar ve çatışmalar, gerek bu siyasi ortamın gerekse Avrupa ve Amerika’nın kararları ve vizyonları ile koordineli ordu liderlerinin gölgesinde daha da karmaşık bir hale gelmiştir; Sudan halkı göstermiş olduğu muazzam çabalara ve büyük fedakarlıklara rağmen değerli ve kıymetli her şeylerini kaybetmiş, savaşlarda ve çatışmalarda kutsalları çiğnenmiş ve sonuncusu bugün devam eden bu savaşta, ekin ve nesil yok edildiği gibi insanlar da evlerinden edilmiştir.
Siyasi Merkez, Amerika ve Avrupa’yı takip etmenin tehlikesine hiç aldırış etmemektedir; zira ajanlar ve paralı askerler, onların kanlarını akıtıyorlar ve Sudan halkını önemsemiyorlar, aksine pozisyonlarını korumak için sadece kendilerinden hoşnut olanları önemsiyorlar; ancak bu hareketlere ve müzakerelere katılmayan Sudan halkının, Amerika ve onunla birlikte hareket edenleri takip edenlerin, uluslararası kararları kabul edenlerin ve bunları uygulamaya çalışanların Allah’a, Rasulü’ne ve müminlere ihanet ettiklerini fark etmelerinin zamanı gelmiştir. Bu yüzden Amerika ve Avrupa ile bağlantısı olan hainler ve ajanlar tarafından yönetilen diğer ülkelerdeki Müslümanların deneyimlerinden ibret alarak onları kaldırıp atmaları, onları ifşa etmeleri ve Sudan halkı adına konuşmamalarını talep etmeleri gerekmektedir; yoksa göstermiş oldukları fedakarlıkları heder olup gidecek, dahası fedakarlıklar sömürgeci kafirlerin politikasını uygulamak için bir yakıt haline getirilecektir. Nitekim bunun Müslüman ülkelerde birçok örnekleri vardır; zira liderliklerini, ülkelerinin ve halklarının geleceğini kafir Batı’ya ipotek eden ajanlara teslim ettiklerinde çok belirgin deneyimler olmuştur; örneğin Filistin halkı, Filistin’i, Yahudilerin gaspından kurtarmak için fedakarlıklar yaptılar; ancak Filistin Kurtuluş Örgütü’ndeki ajan liderler bu fedakarlıkları, Filistin’i Yahudi varlığına teslim etmek için bir araç haline getirdiler. Yine Mısır halkı değişim için devrim yaptılar ama devrimin liderlerinin bazıları bilinçsiz bazıları da Amerika’ya bağımlı olduklarından dolayı Mısır halkının fedakarlıklarını Amerika’nın siyasetine hizmet eder hale getirdiler. Suriye, Yemen, Libya, Irak ve birçok Müslüman ülkede meydana gelen de işte budur.
Ey Sudan halkı! Sakın ha kendi sicilinize, bu saçma savaşlardaki fedakarlıkları kaydetmeyin; yoksa bu, bir avuç paralı asker aracılığıyla sömürgeci kâfirlerin nüfuzunun yoğunlaşmasıyla sonuçlanacaktır. O halde bir ajanı diğeriyle değiştirmek için sahip olduğunuz en değerleri şeyleri feda etmeyin, Batı hegemonyasına teslimiyetinizi sürdürmek için benzeri az görülmüş fedakarlıklar yapmayın, çökmekte olan rejimler ve Amerika ve Avrupa’nın diğer araçları tarafından karşı karşıya kaldığınız zulümlere sabretmeyin; zira sizler, devriminizde, bu ezici savaşlarda ve diğerlerinde en değerli ve kıymetli şeyleri feda ettiniz. O halde gözlerinizi, hayatınızı uçurum kenarından onurlu bir duruma dönüştürecek olan gerçek ve kapsamlı bir değişime dikin.
Avrupa’nın emirlerini yerine getiren siyasi bloklar düştü, Amerika’ya bağlı ordu liderleri düştü, hepsi düştü; zira onlar, ülkeyi yönetmek için İslam akidesinden çıkan bir projeyi taşımıyorlar ki dünya ve ahiretin hayrını kazansınlar; aksine Allahu Teala’ya karşı üstünlük taslayan hasta beyinlerin ürettiği Batı laikliğini taşıyorlar. Nitekim günlük olarak hüküm süren siyasi merkez ve ordu liderleri, Batı’ya bağlılık ve tabiiyet konusunda masum değillerdir.
Düştüler, çünkü onlar bir çözüm benimsemediler; aksine insanlara konserve çözüm sundular oysa bu konserve çözümler, insanları dinlerinden uzaklaştırmakta ve onları insan yapımı bir yasa olan demokrasiyle oyalayan kapitalist sistemin hegemonyasının sürdürülmesini amaçlamaktadır.
Siyasi blokların ve gündemlerinin insanların nezdinde düşmesi, devrimlerini ve taleplerini temsil edecek birini arama konusunda isteksiz oldukları anlamına gelmemektedir; ancak siyasi temsillerini kime verecekleri konusunda öncekinden daha temkinli hale geldikleri anlamına gelmektedir.
Şimdi ey Sudan halkı; kâfir Batı’ya bağımlı olan bu siyasi merkez ve ordu liderlerinin ülkeyi yönetmekten uzaklaştırılmasını talep ederek dininiz üzere sebat edip sabır göstererek Allah’ın razı olduğu şeyler yapın ve ellerinizi, İslam’ın azim projesini taşıyan ümmetin muhlis evlatlarının ellerinin üzerine koyun ki fedakarlıklarınız taçlansın ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafete geçiş için bir köprü olsun. Allah’ın izniyle siz buna layıksınız.
Nitekim Subhanehu ve Teala şöyle buyurmuştur: مَّا يَوَدُّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَلَا الْمُشْرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيْكُم مِّنْ خَيْرٍ مِّن رَّبِّكُمْ وَاللَّهُ يَخْتَصُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ “(Ey iman edenler!) Ehl-i Kitaptan kâfirler ve putperestler de Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Halbuki Allah rahmetini dilediğine verir. Allah büyük lütuf sahibidir.” [Bakara 105]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Gâde Abdulcabbar (Ümmü Evâb) – Sudan