Pazartesi, 23 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/25
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Gerçek Bağımsızlık, İnsan Yapımı Sistemleri Reddetmek ve İlahi Sistemi Tatbik Etmekle Olur

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Gerçek Bağımsızlık, İnsan Yapımı Sistemleri Reddetmek ve İlahi Sistemi Tatbik Etmekle Olur

Haber:

Pakistan Cumhurbaşkanı, 14 Ağustos Pakistan’ın Bağımsızlık Günü münasebetiyle ilgili mesajında şunları söyledi: “Ülkemin evlatlarını, toplumumuzdaki mahrum kalmış grupların refahı ve ilerlemesi için çalışmaya teşvik ediyorum. Gelin artık İslam’da da belirtildiği gibi demokrasi, özgürlük, eşitlik, hoşgörü, kabul, sosyal ve ekonomik adalet, ahlaki ve etik değerler gibi ilkelere bağlı kalacağımıza söz verelim.”

Yorum:

Batılı sömürgeci güçler, İslam beldelerine bağımsızlık vermeye başladıklarında, bu özgürleştirilmiş ülkelerin insanlarını özellikle de nüfuz sahibi sınıfı, kendi fikirlerinin köleleri olarak kalmalarına hırs göstermiştir; zira zihinsel kölelik, insanların hayat hakkındaki fikirleri, değerleri ve bakış açılarını diğer halklardan almaları anlamına gelmektedir.

14 Ağustos 1947’de ecdadımız benzeri görülmemiş fedakarlıklar gösterdikten sonra sözde bağımsızlık gerçekleşti. Ancak bugüne kadar bir türlü sömürgeciliğin ve onun ulus-devletlere dayalı uluslararası sisteminin dayattığı yasalardan ve eğitim, ekonomi, siyaset ve yargı politikalarından kurtulamadık. Nitekim bugün bile yöneticilerimiz, sorunlarımızı çözmek için aynı sömürgeci güçlere başvuruyorlar!

Batı ve onun kurmuş olduğu küresel kurumlar, ekonomimize, siyasetimize, yargımıza, eğitimimize ve dış politikamıza tahakküm ediyor; çünkü bizler onun dayatmış olduğu sistemi kabul ettik. Dolayısıyla Batı’nın dayatmış olduğu sistemin egemenliğini kabul etmenin bir sonucu olarak yöneticilerimiz gerek ekonomik konularda gerekse siyasi konularda bağımsız karar alma yetkisine sahip olamadılar. Ayrıca Batı’nın izin vermediği kanunları çıkarmalarına ve Batı’nın kabul etmediği bir eğitim müfredatı benimsemelerine izin de verilmiyor. Dolayısıyla bu yöneticiler, dış ilişkilerde İslam’ın siyasetini uygulayamadıkları gibi işgal altındaki toprakları kurtarmak için de İslam’ın farzını yerine getiremiyorlar. Nitekim zihinsel kölelik, artık Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in kutsalları da dahil olmak üzere İslami kutsallara saldırma noktasına kadar ulaştı; ama bu yöneticiler, efendilerini kızdıracak hiçbir adım atmıyorlar!

Gerçek bir bağımsızlığın gerçekleşmesi için, toplumda sosyal yaşama ilişkin insan aklının sunduğu tüm fikirleri, yasaları, politikaları ve hayat sistemlerini reddetmek zorundayız. Dahası İslami hayatı yeniden başlatmak için Nübüvvet Minhacı üzere Hilafeti kurarak Allahu Teala’nın indirdiği fikirleri, kanunları, siyasetleri ve hayat sistemlerini uygulamak için çalışmalıyız. Zira ekonomimizi kapitalizm ve sömürgecilikten, siyaseti demokrasi ve diktatörlükten, yargıyı Batı yasalarından, eğitimi Batılı liberal özgürlüklerden ve dış politikayı sömürgeci çıkarlardan kurtaracak olan bizzat Hilafettir. Böylece Allah Subhanehu ve Teala’nın hidayetine dayalı bir devlet ve dünya düzeni inşa edilecektir. Nitekim Allahu Teala şöyle buyurmuştur: قُلْ إِنَّ هُدَى اللهِ هُوَ الْهُدَىَ وَأُمِرْنَا لِنُسْلِمَ لِرَبِّ الْعَالَمِينَDe ki: Allah’ın hidayeti doğru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamız emredilmiştir.” [En’am 71]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Avukat Hammad– Pakistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER