Gazze Halkının Kanları Üzerine Yapılan Kutlama!
- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Gazze Halkının Kanları Üzerine Yapılan Kutlama!
Haber:
Fidan’dan Avrupa ülkelerine: Kur’an’a yönelik hakarete izin veriyorsunuz ve Filistin’e yönelik desteği yasaklıyorsunuz. (El-Cezire Net)
Yorum:
En güçlü ülkelerden biri olarak kabul edilen ve bölgede Müslüman halkın korunması sorumluluğunu taşıyacak yetki ve nüfuza sahip olan Müslüman bir ülkenin Dışişleri Bakanını görmemiz güzel bir şey; gerçekte bu, gerek onun gerekse dilediğinde bize lütufta bulunan kimse için geçici bir mesele değil, bir görevdir; ancak gerçekte bunun, gerek Türkiye içindeki bir amaç için gerekse uluslararası sahnede belli bir konum elde etmek için kendisinden yararlanabileceği bir medya pozisyonundan başka bir şey olmadığını görüyoruz; yoksa onların bütün dünyanın gözü ve kulağı önünde gece gündüz akan Müslümanların kanları umurlarında değildir; zira onların kararları kendilerine ait olup doğru zamanda doğru bir karar alabilmiş olsalardı, ülkeleri bir kaleye dönüşürdü.
Bugün ümmet kaynıyor ve Rabbine sadık olan ve sahip olduğu en değerli şeyleri feda eden herkese destek verecektir; çünkü Filistin meselesi, İslam ümmetinin nabzı ve Kerim Rasulümüz Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in İsrası’dır; dolayısıyla bu, kendisinde Allah’ın dinine ve Filistin’deki halkımıza yardım etmeyi ilan edecek samimiyeti gören kimse için bir fırsattır. Böylece İsra ve Mirac topraklarını kurtaracak, yeniden Allah’ın indirdiklerine göre hükmedecek ve Allah’ın bizden istediği şekilde yaşayacağız.
Ancak bu, dünyanın az bir menfaatine karşı dinlerini satan bu yöneticilerden çok uzaktır; zira Türkiye Dışişleri Bakanı Filistin halkı için ağlıyor ve din düşmanlarını suçluyor ama Laik devletteki bir bakan, Yahudi varlığının büyükelçiliğine karşı öfkesini ortaya koyan göstericileri dağıtıyor ve onlara göz yaşartıcı gazla saldırıyor ve tüm medya organlarının gözü ve kulağı önünde katledilen gururlu Gazze halkının davası için ortaya çıkan kalabalıkları, Osmanlı Hilafetinin yıkılışının yıldönümünün kutlandığı bir partiye dönüştürüyor, hem de ne parti!! Nitekim Gazze’deki halkımızın kanları üzerine marşlar söyleyip sloganlar atanlar, yapılmasının hiçbir mantığı olmayan bu tören davetine icabet eden Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşiyle birlikte bulunan yetkililerin içeri girmesiyle sloganlarını daha da yükselttiler.
Gerçekte az da olsa olan bitene karşı öfkelerin gösterildiği en basit eylemlerden biri,Yahudi varlığının diplomatlarını sınır dışı etmek, büyükelçiliğini kapatmak, Yahudi varlığıyla tüm ilişkileri kesmek, sınırların açılması ve yardımların girmesi için baskı uygulamak ve gerek savunmasız sivillere gerekse hastanelerin ve yerinden edilmiş kişilerin toplandığı yerlerin hedef alınmasına yönelik ateşkes yapmak, şayet icabet etmezlerse orduları harekete geçirmektir; en basit olan şey işte budur!
Aslında bir yandan işgalci Yahudi varlığını tanıyıp ticari ve benzeri yardımları gönderirlerken diğer yandan da acı verdikleri ümmeti hala kandırmaya çalışıyorlar; dolayısıyla bu etse etse, kesinlikle bu rejimlerin yalancı olduklarına, onlar ve onlar için çalışanların çıkarlarının ve koltuklarını ve kazanımlarını korumanın, bu ümmete ait olduklarını ifaden adam gibi bir duruştan daha önemli olduğuna delalet etmektedir.
Türkiye hükümetinin gösterilere izin vererek yaptığı şey, kitlelerin öfkesini absorbe etmekten başka bir şey değildir; ancak bu yöneticileri korumak için çalışan, İslam’ın ve Müslümanların merkezini koruma sorumluluklarını, yardım etme ve kurtarma görevlerini ve ileride bundan dolayı hesaba çekileceklerini unutarak kışlalarında çakılıp kalan orduların içindeki evlatlarına talepte bulunan ümmet bilinci, onları utandırmıştır.
Ayrıca atılan sloganlar ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağı da onları öfkelendirmiştir; bu nedenle tutumlarını, yapılacak hiçbir şeyin olmadığını iddia edip seyirci kalmaktan, medyada bu halkın ve davasının destekçisi olduklarını, bu meselenin Filistin halkının değil ümmetin meselesi olduğunu, gizliden gizliye kendilerinden istenilen her şeyi yerine getirdiklerini göstermeye dönüştürdüler.
Ey dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar: Bugün göstermiş olduğunuz hareketiniz, gurur ve onur verici bir duruştur. Bizim bu hainleri tahtlarından indirmemiz gerekiyor; çünkü bu Yahudi varlığının ortadan kalkması ancak kendilerini bu varlığı koruyacak ilk kalkan olarak gören bu yöneticilerin ortadan kalkmasıyla gerçekleşecektir. Dolayısıyla izzetimizi yeniden kazanmamız, silahlı kuvvetlerimizi İslam’ın yuvasını savunacak hale getirmemiz, Müslümanların onurunu yeniden elde etmemiz, şeriatı tatbik ederek İslami hayatı yeniden başlatmamız, tüm gasp edilen toprakları kurtarmamız, ümmeti insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetin olduğu eski ihtişamına geri getirmemiz ancak bu dine yardım etmek ve zalim kapitalizmin egemenliğinden kurtulmak için ümmetin güç ehliyle birlikte doğru bir şekilde hareket etmesiyle gerçekleşecektir.
Bugün dünyanın şiddetle ihtiyaç duyduğu şey, dünyayı yok oluşa sürükleyen bu zalimlerden kurtulmaktır.
Ey güç ehli ve ey akıl sahipleri: Allah’ın rızasını kazanmak ve insanlığı bu zulüm ve karanlıktan kurtarmak amacıyla İslami hayatı yeniden başlatmak için çalışanlara yardım etmek için harekete geçin.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Kâfirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.” [Tevbe 32]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Dareyn Eş-Şanti