- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Çin İle İşbirliğinin Tehlikeleri!
Haber:
Çin’den bir yargı heyeti, Kırgızistan Yüksek Mahkemesini ziyaret etti ve görüşmede taraflar daha önce mutabakata varılan sözleşmeleri ele aldılar.Bu anlaşmalar, geçen yıl Çin ile Şanghay İşbirliği Örgütü arasındaki İkinci Bölgesel Mahkemeler Forumu’nda imzalanmıştı. Basında çıkan haberlere göre bu tedbirler arasında, Şangay İşbirliği Örgütü’ne üye devletlerin bölgesel mahkemeleri arasında adli deneyim alışverişi ve işbirliğinin artırılmasının yanı sıra mahkemeler arasında karşılıklı işbirliği mekanizmalarının genişletilmesi de yer alıyor.
Yorum:
Bu sayede Çin ile Kırgızistan arasındaki işbirliği giderek daha fazla yeni yönlerikapsamaya başladı ki şimdi de yargı sistemi düzeyine ulaştı. Nitekim iki ülkenin mahkemeleri arasında işbirliği sürüyor ve söz konusu “deneyim alışverişi”, Çin’in Kırgızistan’daki hakimleri “eğiteceği” anlamına geliyor. Diğer bir ifadeyle insanların nasıl yargılanacağı, neyin iyi neyin kötü olduğu, özellikle de kimin “terörist” veya “aşırıcı” olduğu Çin’in gereksinimlerine göre olacaktır. Gördüğünüz üzere bu iş birliği, Şanghay İşbirliği Örgütü çerçevesinde yürütülüyor.Çin’in, nüfuzunu yaymak ve İslam’la savaşmak için Şanghay İşbirliği Örgütü’nü bir silah olarak kullandığı biliniyor. Nitekim Şangay İşbirliği Örgütü çerçevesinde çok sayıda açık ve gizli anlaşma imzalandı ve doğal olarak hepsi de Çin’in genişlemesine hizmet ediyor.
Kırgızistan’da Çin'in yayılmacılığının tam anlamıyla devam ettiğini söylemek bir abartı olmaz. Zaten Kırgızistan’ın Çin ile olan bağlantısını görmek için üstünkörü bir bakış bile yeterlidir. Örneğin ülkemizin dış borcu 4,5 milyar Dolardır ve bunun yaklaşık 2 milyar Doları Çin Merkez Bankası’na aittir.Ayrıca madencilik sektöründe de Çinli şirketlerin faaliyet gösterdiği ve ülkenin en karlı madenlerinin Çin’e verileceği söyleniyor. Hatta Çin ile ekonomik iş birliği arttıkça “Çin ve yatırım” kelimeleri eşanlamlı bir hale geldi.
Ülkemizin Çin ile birçok işbirliği projesi olduğu gibi aynı şekilde aktif olarak faaliyet gösteren çok sayıda Çinli şirketler de vardır.Dahası Çinli şirketler, özellikle de madencilik şirketleri, Çinli işçileri de yanlarında getiriyorlar. Dolayısıyla bu Çinli işçilerin ülkemizde geleceğin “Çin şehrinin” temelini oluşturduğunu söylemek yanlış olmaz.Çünkü Çin bu işçileri sadece ülkemizde kullanmakla kalmayıp, onları orada bırakarak yerel halkla “asimile etmeyi” planlıyor. Nitekim bu “Çin şehrinin” işaretleri şu anda maden kaynaklarının çıkarıldığı vadilerde görünmeye başladı bile.
Halkımız, helal-haram ayrımı yapmayan ve hareket eden her şeyi yiyen Çinlilerden ve politikalarından nefret ediyor.Ayrıca Çin ile aramızda tarihi ve kültürel bir düşmanlık da vardır.Bu nedenle Çin, bu “bozukluğu” çözmeye yönelik çabalarını yoğunlaştırdı. Örneğin ulusal ve popüler kanallar UTRK ve ELTR'de Çince programlar ve filmler gösterilmeye, Çince kitaplar Kırgızcaya çevrilmeye ve Çin merkezleri açılmaya başlandı. Bu aynı zamanda kültürel saldırılarının da bir parçasıdır.
Peki tüm bunları mümkün kılan şey nedir? Şüphesiz kapitalizmdir. Zira Kapitalist sistem (demokrasi), sömürgeciliği meşrulaştırıyor ve Çin’in bize yönelik politikası da bunu açıkça gösteriyor. Dolayısıyla tüm Çin politikalarının, kapitalist akideye göre yasal bir temeli vardır.
Bu nedenle Çin’in kölesi olmamak için onun ekonomik, mali ve siyasi saldırganlığına karşı direnmemiz ve iktidardakileri halkın taleplerine boyun eğdirmemiz gerekiyor.
Kayda değerdir ki sekizinci yüzyılda Müslümanları birleştiren Hilafetin gölgesinde Müslümanlar Türk haklarıyla birleşmiş, Talas’ta Çinlilerle savaşmışlar ve onları mağlup etmişlerdir. İşte o tarihten bu yana yaklaşık bin yıldır Çinliler Orta Asya’ya ayak basamamıştı. Bugün de Müslümanlar bu düşmana karşı birlikte durmaz ve bölünmeyi durdurmazlarsa Çin’i mağlup edemeyeceklerdir.Peki Müslümanları birleştirecek olan şey nedir? Demokrasi mi, vatancılık mı, yoksa milliyetçilik mi? Kesinlikle hayır! Zira bu fikirlerin tamamı Müslümanları bölmeye ve yok etmeye çalışıyor; dolayısıyla bizi birleştirecek olan sadece İslam’dır!
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Harun Abdulhak - Kırgızistan