- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Küresel Kayıtsızlık: Rohingyaların ve Filistin Halkının Mücadelesi Uluslararası Sistemin Başarısızlığını Ortaya Koyuyor
Haber:
Myanmar'da zulme maruz kalan Rohingyalı mülteciler, Endonezya’nın Açe bölgesine ulaşmak için tehlikeli deniz yolculuklarıyla karşı karşıya kalıyorlar. Son dönemde gelenlerin sayısındaki artışın Kasım ayından bu yana 1600 kişiyi aşması Açe’nin Rohingyalı mültecilere karşı tarihsel misafirperverliğinin gerginleşmesine yol açtı. Geleneksel olarak hoş karşılayan köylülerin tekneleri denize çekmeye çalışması, daha önceki uygulamalardan uzaklaştıklarına işaret etmektedir. Mülteci akını yerel kaynakları zorluyor ve Endonezya’nın Rohingyalı mültecilerin girişini reddetme konusunda komşu ülkelerin örneğini takip edebileceği endişelerini artırıyor. Zira zor koşullara rağmen mülteciler, Bangladeş’e kıyasla Endonezya’daki güvenlikten memnun olduklarını ifade ediyorlar. Aktivistlerin Endonezya’nın UNCLOS (Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi) kapsamındaki yükümlülüklerine ışık tutmaları hükümeti, insani krize çözüm bulmak için müdahale etmeye teşvik etti. Zorlukların farkında olan hükümet, insan kaçakçılığını araştırırken insani kaygılar ile ulusal çıkarları dengelemeye çalışıyor.Bunun temel nedeni Myanmar’da devam eden şiddetten kaynaklanmakta olup bu da barışın yeniden tesis edilmesi için uluslararası iş birliğinin gerekliliğini teyit ediyor. (CNA)
Yorum:
İster Endonezya ister Bangladeş’te olsun Myanmarlı mültecilerin karşı karşıya olduğu sorun, temel olan sorun çözülene kadar asla çözülmeyecektir; temel sorun da Myanmar rejiminin ve aşırıcı Budistlerin Müslümanlara karşı işledikleri katliamlardır.Güneydoğu Asya ülkeleri, Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) ve Birleşmiş Milletler de dahil olmak üzere uluslararası toplum, sadece insani bir yaklaşım sergileyebilirler; çünkü onlar, bu katliamlara son verecek güçten yoksundurlar.
Rohingya sorunu, şu anda Filistin’deki Müslümanların yaşadığı trajediyi yansıtıyor; zira her ikisi de siyasi sorunların acısını çekerken dünya ise asıl sorun konusunda sessiz kalıyor ve sadece insani sorunlara odaklanıyor.Çeşitli insani sorunların çözümünde mevcut uluslararası sisteme güvenilemeyeceği açık olmasına rağmen bizler, sürekli olarak büyük ülkelerin harekete geçmesini bekliyoruz.Aksi takdirde sadece kardeşlerimizin kâfirler tarafından katledilmesine seyirci kalırız veya geçici bir merhem olabiliriz.
Ayrıca bu durum, asla güvenilmeyecek olan egemen sistemin on yıllar boyunca başarısızlığını ifade eden bir ders mesabesinde olmalıdır. Dolayısıyla kâfirlerin Müslümanlara verdiği çeşitli zararları önlemek ve İslami toplumu korumak için sadece İslam’a ve Hilafete güvenilebilir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdullah Asvar