- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ümmet-i Muhammed, Hilafetin Yokluğunda Çamur ve Çöp Selinde Boğulmaya Terk Edildi!
Haber:
The Guardian Gazetesi, şiddetli yağmur ve kuvvetli rüzgarlarla geçen bir gecenin ardından bu kış Gazze’nin bazı bölgelerinin sağanak sel sularına maruz kaldığını bildirdi. Etkilenen bölgeler arasında Cebeliye’deki korunaksız mülteci kampları da yer alıyor. Birleşmiş Milletlerin tahminleri, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere Gazzelilerin yüzde 85’inden fazlasının evlerinden edilmiş olduklarına işaret ediyor. Yahudi varlığının bombalaması nedeniyle yağmur suları halkın çadırlarını sular altında bıraktı ve evlerinde hasara yol açtı. Hava koşulları, insani krizi giderek daha tehlikeli bir döngüye sevk ediyor.
Yorum:
Savaşın başladığı Ekim ayından bu yana Gazze Şeridi’nde yaşayan iki milyon kişinin en az yüzde 85’i yerinden edildi.Soğuk, yağmur ve zorlu koşullar açısından birçok Avrupa ülkesiyle karşılaştırılabilecek kış şartlarının başlaması, hastalıkların yayılması ve su, elektrik ve gıda kaynaklarının kıtlığından dolayı zayıf insanların ölümlerinin artacağı anlamına geliyor.
Çadırların tamamı sular altında kaldığından dolayı sosyal medyadaki üzücü videolarda annelerin, çocuklarının ıslak kıyafetlerini ve eşyalarını etrafa yaydıkları görülüyor. Bunları kuru tutmanın hiçbir yolu olmadığı için çocuklar ıslak yataklarda ıslak kıyafetleriyle uyuyorlar ve hastalığa maruz kalıyorlar.
Gazze'nin ekonomisi, İslam düşmanları tarafından tüm erişim noktalarının kapatılmasından dolayı durma noktasına gelmiştir. Bu halkın hayatının ve ölümünün kontrolü, en sonunda Yahudilere ve onların destekçilerine, yani “Noel” bayramını ve “Yılbaşı” mevsimini kutlayan ve İslam topraklarında Batı kültürüne hizmet eden Müslümanların başındaki yöneticilere teslim edilip terk edilmiştir.
Bu vahşet, devasa Müslüman ordular tarafından nasıl fark edilmez?! Bu adamlar nerede Allah aşkına?! Bu felaketi ancak kadınların ve çocukların doğal hakları olan toprakların kirli sularında boğulmasına asla izin vermeyecek olan Müslüman bir yöneticinin geri dönmesiyle sonlandırabiliriz. وَاعْتَصِمُوا بِحَبْلِ اللهِ جَمِيعاً وَلَا تَفَرَّقُوا وَاذْكُرُوا نِعْمَتَ اللهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنْتُمْ أَعْدَاءً فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُمْ بِنِعْمَتِهِ إِخْوَاناً وَكُنْتُمْ عَلَى شَفَا حُفْرَةٍ مِنَ النَّارِ فَأَنْقَذَكُمْ مِنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ “Hep birlikte Allah'ın ipine (İslam’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.” [Al-i İmran 103]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrane Muhammed