- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber - Yorum
Ümmet Hilafeti Koruyamadığından Dolayı Gasıp Yahudi Varlığı Ümmetin Kalbine Saplanan Bir Hançer Oldu
Haber:
ABD Başkanı Biden: “Eğer bir “İsrail” olmasaydı, bizim onu icat etmemiz gerekirdi” derken, gasıp Yahudi varlığının Cumhurbaşkanı Herzog da Batı medeniyetini kurtarmak ve korumak için savaştıklarını söylüyor.
Yorum:
Hz. Ömer zamanında fethedilen Kudüs ve Filistin, Müslümanların iç sorunlar yaşadığı, siyasi birliklerinin parçalandığı ve iki hilafete bölünerek zayıf düştükleri bir dönemde Haçlılar tarafından işgal edilerek Müslümanların elinden çıkmıştır.
- Müslümanların iç sorunlarını çözmesi, iki hilafeti tek bir hilafette birleştirerek siyasi birliklerini sağlayarak güçlerini toparlaması sonucunda Kudüs, Salahaddin Eyyubi tarafından fethedilerek yeniden Müslümanların eline geçmiştir.
- Osmanlının zayıflayarak İngilizler tarafından parçalanması ve Ümmetin Hilafeti koruyamamasının sonucunda Müslümanların siyasi birliklerinin dağılması ve iç sorunlarla zayıf düşmesiyle birlikte Kudüs ve Filistin, önce İngilizler daha sonra da Yahudiler tarafından işgal edilmiştir.
Yahudi varlığı tarafından Filistin’in işgali, öncelikle İngilizlerin sonrasında ise Amerika başta olmak üzere bütün sömürgeci kâfir Batı dünyasının Müslümanların kalbine sapladığı bir hançerdir.
Müslüman savaşçıların 7 Ekim günü Yahudi varlığına vurdukları büyük darbe sonrasında Amerikan Başkanı Joe Biden tarafından söylenen “Eğer bir “İsrail” olmasaydı, bizim onu icat etmemiz gerekirdi” sözü ile gasıp Yahudi varlığının Cumhurbaşkanı Herzog’un Batı medeniyetini kurtarmak ve korumak için savaştıklarına dair sözü, Yahudi varlığının sömürgeci kâfir Batı tarafından Müslümanların kalbine saplanan bir hançer olduğunu teyit etmektedir.
Bölgedeki Arap rejimleri ve halkı Müslüman ülkelerin yöneticileri ise sömürgeci Batı tarafından kontrol edilen, Filistin’i korumak yerine gasıp Yahudi varlığını korumakla, Müslüman halkları engelleyip durdurmakla görevlendirilmiş, sömürgeci kâfir Batı’nın Müslümanların sırtına sapladığı hançerlerdir.
Müslüman halklar için gerçek düşman sömürgeci kafir Batı’dır. Amerika ve Avrupa'dır. Yahudi varlığı “İsrail” ile Arap rejimleri ve halkı Müslüman olan diğer ülkelerin yöneticileri sömürgeci kâfir Batı’nın Müslümanlara karşı savaşlarında kullandıkları yalnızca birer araçtır.
Müslümanlar kendilerini temsil etmeyen, kendilerini geri kalmışlığa, zayıflığa ve zillete mahkûm eden, gasıp Yahudi varlığını koruyup kollayan, yaşamasına ve ayakta kalmasına destek veren, sömürgeci kâfir Batı tarafından kontrol edilen bu rejimlerden ve yöneticilerden kurtulmadıkça kalkınamayacaklar ve Filistin’i de kurtaramayacaklardır.
Müslümanlar, kendilerini zayıf düşüren iç sorunlarını çözecek, dağılmış, parçalanmış siyasi birliklerini birleştirip kendilerini güçlü kılacak Raşid bir Hilafeti tesis etmeden kalkınamayacaklar ve Filistin’i de kurtaramayacaklardır.
Şayet Müslümanlar, Allah Azze ve Celle’nin yardım ve lütfu ile Raşid bir Hilafet tesis edebilirler ise, işte o zaman sömürgeci kâfir Batı’nın sırtına sapladığı hançer olan halkı Müslüman olan ülkelerin rejim ve yöneticilerinden, kalbine sapladığı hançer olan gasıp Yahudi varlığından kurtulacak ve gerçek düşmanı olan sömürgeci Batı ile yüzleşebilecektir.
İşte İslam ve Müslüman düşmanı sömürgeci kâfir Batı’nın korktuğu ve kendisi için ölümcül bir tehdit olarak gördüğü şey bu yüzleşmedir. Müslümanların Raşid bir Hilafetle kendisini durduran, harekete geçmesini engelleyen hançerlerden kurtularak sömürgeci kâfir Batı’nın karşısına dikilmesidir.
Bu nedenle, sömürgeci kâfir Batı’nın egemen olduğu dünya düzenini yerle bir edecek olan, Allah ve Rasulünün vaad ettiği ve emrettiği Raşid bir Hilafetin yeniden ikamesi için çalışmak bütün Müslümanların öncelikli amaç ve hedefi olmalıdır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Remzi Özer