- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Erdoğan, Gazze’deki Savaş İçin Belgelerin Sunulmasına İndirgenmiş Marjinal Bir Rol Oynamakla Yetiniyor!
Haber:
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkesinin Uluslararası Adalet Divanı’na sunduğu tüm belgelerin “İsrail’e” karşı başlatılan soykırım davası üzerinde önemli bir etkisi olduğunu vurguladı; bu ise Türkiye Anadolu Ajansı’na göre 12 Ocak 2024'te İstanbul’da Cuma namazı sonrasında gazetecilere, Güney Afrika tarafından açılan bir davaya dayanarak “İsrail’in” Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşmalarının başlamasına ilişkin yorumda bulunduğu açıklamaları sırasında geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bizim o teslim ettiğimiz belgeler, ağırlıklı olarak görsel belgeler de söz konusu ve bu belgelerle İsrail orada mahkum olacaktır dedi ve şöyle ekledi: “Bizim vermiş olduğumuz bütün belgeler ciddi manada Lahey’de iş görüyor.”
Güney Afrika Devleti, Uluslararası Adalet Divanı’ndaki duruşmaların ilk günü olan 11 Ocak 2024 Perşembe günü, askeri şiddet örneklerini ve “İsrailli” politikacıların ve subayların açıklamalarını gerekçe göstererek “İsrail’in” sistematik soykırım eylemleri gerçekleştirdiğini söyledi.
Yorum:
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de Filistin meselesini güçlü bir şekilde destekleyen kamuoyu dalgasını aşmaya çalışıyor; bu yüzden bu konuyu dünyadaki tüm Müslümanları ilgilendiren İslami bir mesele olarak nitelendirerek Türkiye’de büyük bir heyecanla ve hararetli bir şekilde Filistin’i savunanların duygularını okşuyor; zira Filistin davası için bir şeyler sunduğunu iddia ediyor, bu hayati meselenin fiili yönü açısından sunacak bir şey bulamayınca da, kamuya açık haberler aktarmamasına rağmen belgeleri Yüksek Adalet Divanı’na sunanın kendi ülkesi olduğunu iddia ediyor. Oysa Güney Afrika Devleti bu belgeleri, uzman yargıç ve hukukçulardan oluşan uzman bir ekip aracılığıyla sunmuştur.
Tartışmak amacıyla Erdoğan’ın bahsettiği iddianın doğru olduğunu ve mahkemede iddia için talep edilen belgelerin hazırlanmasında Güney Afrika’ya yardım edenin Türkiye olduğunu varsayarsak bile, evet bunun doğru olduğunu varsaysak bile Türkiye halkının devletlerinden beklediği ve oynamasını ümit ettiği rol, sadece bu belgelerin hazırlanmasıyla sınırlı kalmak mıdır?!
Oysa Türkiye, Osmanlı Hilafetinin varisi olması vasfıyla bu dosya konusunda İslam dünyasındaki tüm ülkelerden daha büyük bir sorumluluğa sahiptir; zira Filistin, Osmanlı Devleti’nin ayrılmaz bir parçasıydı ve Filistin, 1917’de Osmanlının yönetimi altındayken İngilizlerin eline geçmiştir. Dolayısıyla en azından ahlaki açıdan bakıldığında bile Türkiye, Filistin’in kaybında diğer ülkelere göre daha fazla sorumluluk taşımasının yanı sıra Mescid-i Aksa’nın, Kudüs’ün ve Filistin’in tamamının gaspçılardan kurtarılması konusunda Türkiye’yi ve diğer tüm İslam ülkelerini sorumlu kılan akidevi boyut da vardır.
Erdoğan’ın belgeleri doğrulama rolünü oynamakla yetinmesi ve kendisinden talep edileni yaptığını ve bu hayati ve kritik akidevi meseledeki görevini yerine getirdiğini iddia etmesi, Vallahi Filistin halkı ve tüm dünya Müslümanları için büyük bir hayal kırıklığıdır.
Gazze savaşı, Erdoğan ve zayıf Arap liderleri gibilerin skandallarını ifşa ettiği gibi ihmalkar davranan bu adamların hakikatlerini de halklarına ifşa etmiştir; ayrıca Gazze savaşı, daha önce halklar; neredeyse onların iddialarının sahteliğine, yalanlarına ve şarlatanlıklarına inanmışken onları tamamen açığa çıkarmıştır.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Hutvânî