Salı, 03 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/05
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
“Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü” Kâfir Batı’nın ve Ajanlarının, İslam’a Yönelik Savaşlarındaki Oklardan Yeni Bir Oktur

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

“Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü”

Kâfir Batı’nın ve Ajanlarının, İslam’a Yönelik Savaşlarındaki Oklardan Yeni Bir Oktur

Haber:

BAE 4 Şubat Pazar günü, Aralık 2020’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen “Uluslararası İnsan Kardeşliği Günü’nü” kutlanacağını duyurdu; bu ise insanlar arasında hoşgörü ve birliği teşvik etmek ve birlikte yaşama ve ötekini kabul etme değerlerini yaymak için 4 Şubat’ı yıllık bir etkinlik haline getirmek amacıyla yapılıyor. (Mukalla News, 3 Şubat 2024)

BAE ve Geçiş Konseyi'nin 2016’dan bu yana Aden’deki suikastlara karışması. (BBC Arabic, 23 Ocak 2024)

Yorum:

Her zaman olduğu gibi kâfir Batı, bünyesinde inanç özgürlüğü, kişisel özgürlük ve İslam’a aykırı diğer mefhumları içeren insan hakları sloganları gibi ve ister babası, ister erkek kardeşi isterse kocası olsun Müslüman kadının “vasilik” otoritesini reddetmesi ve kanunun gerek kadınları gerekse İslam’ın velayeti erkeklere verdiği meselelerde bile kadınların mutlak eylemlerini koruduğu anlamına gelen kadın özgürlüğü gibi zehirli fikirlerini Müslümanlar arasında yaymak için cezbedici slogan ve etiketlerle karşımıza çıkıyor; şimdi de kâfir Batı, ötekini (kâfiri) -ki o insanlıkta kardeştir- kabul etme sloganı altında hakkı tanımsız akışkan bir hale getirmek için “insan kardeşliği” mefhumuyla karşımıza çıkıyor.

İslam’ın insanları kendisine girmeye zorlamadığı doğrudur; ama aynı zamanda İslam, hakkı batıldan ve imanı da küfürden ayırmıştır. Zira Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ إِخْوَةٌMüminler ancak kardeştirler.” [Hucurat 10] Ve Celle ve Âla şöyle buyurmuştur: لَا تَجِدُ قَوْمًا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ يُوَادُّونَ مَنْ حَادَّ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلَوْ كَانُوا آبَاءهُمْ أَوْ أَبْنَاءهُمْ أَوْ إِخْوَانَهُمْ أَوْ عَشِيرَتَهُمْAllah'a ve ahiret gününe iman eden bir kavmin; kendi babaları, oğulları, kardeşleri veya akrabaları da olsa Allah ve Peygamberine muhalefet eden kimselere sevgi beslediğini göremezsin.” [Mücadele 22] Ve Allahu Teala şöyle buyurmuştur: إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ وَالْمُشْرِكِينَ فِي نَارِ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَاŞüphesiz kâfir olan ehl-i kitap ve müşrikler cehennem ateşine girecek ve orada ebediyen kalacaklardır.” [Beyyine 6] Ve Subhanehu şöyle buyurmuştur:إِنَّمَا الْمُشْرِكُونَ نَجَسٌMüşrikler ancak bir pisliktir.” [Tevbe-28] Bir Müslüman nazarında ötekini kabul etme diye bir şey yoktur; zira bir Müslümanın, kendisini hak üzere ve -ehl-i kitap ve diğerlerinden olan- kâfirleri de batıl üzere görmesi gerektiği gibi onları hakka davet etmesi ve bir Müslümanın bırakın kabul etmeyi onların batıllarını onaylamaması gerekir!

İslam devleti geri döndüğünde, kâfirlerin İslam’ın hükmüne boyun eğmeleri ve Hilafet Devleti’ne cizye vermeleri gerekecek, aksi takdirde onlarla savaşacaktır. Zira Celle ve Senâuhu şöyle buyurmuştur: قَاتِلُواْ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَلاَ بِالْيَوْمِ الآخِرِ وَلاَ يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ اللّهُ وَرَسُولُهُ وَلاَ يَدِينُونَ دِينَ الْحَقِّ مِنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ حَتَّى يُعْطُواْ الْجِزْيَةَ عَن يَدٍ وَهُمْ صَاغِرُونَKendilerine Kitap verilenlerden Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah ve Rasulü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendine din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.” [Tevbe 29] Dolayısıyla Batı’nın medeniyet savaşı bağlamında İslam’ı hedef aldığı bu tür yankılı sloganların kabul edilmemesi gerekir; aynı zamanda Batı ve ajanları, söz konusu Müslümanlar olduğunda bu sloganlara hiç saygı göstermiyorlar! işte BAE birçok raporlara göre insan haklarını ihlal ediyor; bunlardan sonuncusu ise BBC Arabic kanalının sunduğu, BAE’nin, Aden’deki cami imamlarına, Islah Partisi’ne ve Selefilere mensup diğer kişilere yönelik sistematik suikastlar gerçekleştirmek ve Mukalla ve Balhaf havalimanlarındaki yasadışı cezaevlerinde işkence skandallarını gerçekleştirmek üzere paralı askerler yetiştirmek için Amerikan örgütleriyle işbirliği yaptığını kanıtlayan belgelerdir; “insan kardeşliği” mefhumuyla, bir Müslümanın dininde ve akidesinde şüphe duymasına yol açan küfür ve kafirlik mefhumlarını kabul etmesinden başka neyi kastediyorlar Allah aşkına?! Ayrıca Emirliklerin bu kutlaması, BAE’nin Filistin’deki Müslümanlara yönelik savaşında Yahudi varlığını desteklediği ve böylece uydurma “insan kardeşliği” sloganını ihlal ettiği bir zamanda gerçekleşiyor.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Dr. Abdullah Bazib- Yemen

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER