- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Benny Gantz’ın Amerika Ziyareti!
Haber:
Yahudi varlığının savaş hükümetinin bir üyesi olan Benny Gantz’ın, Amerika Birleşik Devletleri ziyareti.
Yorum:
Bu ziyaret, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ile gaspçı varlığın başbakanı Netanyahu arasındaki anlaşmazlığın net bir şekilde ortaya çıktığı bir dönemde ve aynı şekilde bu savaş hükümetinin bileşenleri arasında su yüzüne çıkan bir anlaşmazlığın ortasında gerçekleşti; zira Gazze savaşı ve onun bir sonraki aşamasıyla nasıl başa çıkılacağı ile bu hükümet içinde -Gantz liderliğindeki- sözde sol güçler ile sözde aşırı sağcı güçleri temsil eden Netanyahu arasındaki anlaşmazlık daha da kötüleşti.
Biden yönetimi ile Netanyahu arasındaki anlaşmazlığın şu ana kadar devam eden Gazze savaşının tırmanmasıyla başlamadığı, aksine bu çatışmanın, Netanyahu’nun genel seçimlerdeki başarısı, iktidara gelmesi ve anayasal yapı ile yargı sistemini kendi kişisel amaçlarına hizmet edecek şekilde değiştirmesinin yanı sıra Filistin halkı ve Filistin meselesiyle başa çıkmaya yönelik siyasi projesini ve vizyonunu güçlendirmesiyle daha da kötüleştiği bilinmektedir. Dahası demokratlar başta olmak üzere birbirini izleyen Amerikan yönetimleri ile çoğu zaman iktidarda olan sağ akım arasındaki çatışma uzun yıllara dayanıyor.
Nitekim -en sonuncusu Biden yönetimi olmak üzere- birbirini takip eden demokrat yönetimler, varlık ile Filistin halkı arasındaki çatışmayı çözmek için iki devletli proje üzerinde ısrar ederken, -başta Netanyahu olmak üzere – varlık içindeki sağ kanat ise bu projeyi reddetmekte ve Batı Şeria’daki bölgelerde bir Filistin devleti kurma olasılığını engelleyen emri vakiyi dayatmak yoluyla bu projenin yolunu kesmek için çalışmakta ısrar ediyor. Bu yöndeki en önemli araçlarından biri, Batı Şeria’nın mafsallarını parçalayan, halkını yerinden eden, evlerini yıkan, tarım arazilerini yerle bir eden yerleşim yerlerinin inşa edilmesinin genişletilmesidir. Sonra yaklaşık beş ay önce Aksa Tufanı operasyonu gerçekleştiğinde Netanyahu, iki devletli projeyi öldürmek amacıyla Gazze Şeridi’ni yok etmek, halkını buradan tehcir etmek ve haritadan tamamen silmek için uygun bir fırsatı buldu; aksine sağcılar, bu olaylarda Gazze Şeridi’ni onun için başlattıkları aynı yola sokmak amacıyla Batı Şeria’daki durumları alevlendirmek için bir fırsat buldular. Bu arada Biden yönetimi de, iki devletli projeyi daha ileriye taşımak için bu olayları uygun bir fırsat olarak gördü; bu ise Biden ve yönetiminin, Gazze olaylarının başlangıcından bu yana, varlık ile Filistin halkı arasındaki çatışmayı sona erdirecek tek çözüm iki devletli projedir şeklinde yaptıkları açıklamalarda net bir şekilde görülmektedir. Aynı şekilde Amerikan yönetimi bu olayları, Filistin projesinin yolunda her zaman bir engel olarak duran Netanyahu’dan kurtulma fırsatını da buldu. Ayrıca silahtan arındırılmış bir Filistin devletinin kurulmasını da içeren Amerikan vizyonuna göre iki devletli projeyi sürdürmek için Filistin silahlı mücadelesinin son fiili kalıntılarını temsil eden El-Kassam Tugayları ve Kudüs Tugayları’nın da tasfiye edilmesinin zamanının geldiğini de gördü.
Benny Gantz’ın ABD ziyareti, üyelerinden biri olduğu savaş hükümetinin kararı olmadan ve Netanyahu’nun reddetmesine rağmen gerçekleşti.Amerikan yönetiminin bu ziyarete büyük özen gösterdiği açıktır; bu yüzden Gantz’ı, Başkan Yardımcısı Kamala Harris kabul etti. Ayrıca bu ziyaretin, Amerikan iradesine karşı inatçı ve isyankâr olan Netanyahu’ya yönelik bir hakaret ve baskı içerdiği de açıktır. Yine bu ziyaret, şayet mübarek Ramazan ayının başlamadan önce veya en fazla ilk günlerinde Gazze’deki savaşı sona erdirme yönündeki arzusuna uymazsa Yahudi varlığı içinde, dahası Netanyahu’nun savaş hükümeti içinde sahip olduğu belgelerden dolayı Amerikan yönetimi tarafından bir tehdit de taşıyor. Ayrıca gözlemciler, Amerikan yönetiminin tertip ettiği bu ziyareti, Amerika’nın Netanyahu’dan, onun politikasından ve kanadından kurtulmanın erken bir adımı olmasını amaçladığı işgal varlığı tarafında yaklaşan seçimlerde desteklediği adayın Gantz olacağına dair bir işaret olarak görüyorlar.
Amerikan yönetiminin iki devletli projesinde ilerleme konusundaki ısrarına, genel olarak Meşrik Arab bölgesine yönelik projesinin bir parçası olarak bakılması gerekir. Bu, özellikleri yirmi yılı aşkın bir süre önce Irak’ın mezhepsel ve milliyetçi temeller üzerine bölünme yoluna girdiği Irak’ın işgalinden bu yana şekillenmeye başlayan bir projedir; sonra Suriye’nin demografik yapısının ortadan kaldırılması, kentsel alanların baltalanması, Müslüman çoğunluğun yerinden edilmesi ve azınlıklardan birine dönüştürülmesiyle özellikleri daha da belirginleşti; aynı şekilde bu da Suriye’de farklı dini, mezhepsel ve ulusal parçalara bölen bir harita çizmek için yapıldı. Böylece Meşrik-Arab (Şam ve Irak ülkeleri), ABD’nin bölgedeki ajanları İran, Türkiye, Suudi Arabistan, Mısır rejimleri ve Yahudi varlığıyla iş birliği içinde iplerini kolayca kavrayabileceği şekilde dağılmış devletler içindeki birleşik varlıklar mozaiğine dönüşecektir; dolayısıyla da bu varlık, iki devletli projeye göre kurulması planlanan şekli Filistin devletiyle birlikte bu şeytani haritanın bir parçası olacaktır.
Bu manzaranın elem verici tarafı, dizginleri Batı'nın bekçileri ve Yahudi müttefiklerinin elinde olan ümmetin, olup biten her şeyde hiçbir söz hakkının olmamasıdır; zira ümmet, fail ve etkileyici konumda değil, etkilenen konumdadır. Bunun nedeni ise ümmetin, kendisini birleştiren bir varlığın, iradesini uygulayacak bir sinin sisteminin, kararlarını somutlaştıracak, umutlarına ve hedeflerine ulaşmasını sağlayacak bir başın olmamasıdır. Yani ümmet, düşmanlarına karşı en ufak bir şekilde etkili ve faydalı direnme gücüne sahip değildir; çünkü Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in nitelendirdiği gibi arkasında savaşılan ve kendisiyle korunulan bir İmam yoktur.
Allah’ım, bizleri Hilafet Devleti’ni kurmaya layık kılmanı, onu kurmak ve İmamını nasbetmek için bizim ellerimizi güçlendirmeni niyaz ediyoruz ki böylece onun arkasında savaşalım ve onunla düşmanları korkutalım.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Ahmed El-Kasas