- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Ramazan Ayında Kıtlık Şartlarında Oruç Tutmak, Gazze'deki Kız Kardeşlerimizin Erken Doğum Yapmaları ve Çocuklarını Ölüme Terk Etmeleri Anlamına Gelmektedir
Haber:
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, “kadınların terör nedeniyle erken doğum yaptığını” bildirdi. Aynı şekilde sahadaki sağlık çalışanları, vücutlarındaki fiziksel stres, doğru beslenme eksikliği ve maruz kaldıkları yüksek düzeydeki travma nedeniyle kadınlar arasında erken doğum oranlarının yüksek olduğunu teyit etti. Bunun da yeni doğanlara yardım edecek erken yaşam destek sistemlerinin mevcut olmaması nedeniyle çocukların sıklıkla ölüme terk edilmeleri gibi korkunç sonuçları olmaktadır.
Yorum:
Bu haber, Filistin’deki halkımıza yapılan zulmü eşi benzeri görülmemiş bir felaket boyutuna ulaştıran yeni bir gelişmedir. Nitekim dünyanın birçok deneyimli uluslararası gözlemcisi, kesinlikle Gazze’de görülen insani felaketin bir benzerini görmediklerini ifade etmişlerdir. Gerçek şu ki, canlı doğan bir çocuğun yardımsız ölüme terk edilmesi, ümmete ihanet edenlerin kıyamet günü şahit olacakları affedilmez bir suçtur.
Bu ümmetin bacıları, çocuklarına isim vermeden ve onlar adına doğum belgesi almadan önce zaten çocuklarını defnetmeyi planladıkları gerçekle karşı karşıya kalıyorlar.
Şu anda bu, Müslümanların tarihinin bu karanlık faslında yeni normaldir! Geçmişteki Hilafet dönemine baktığımızda bu Ramazan ne kadar farklıdır; zira Hilafet döneminde Ramazan ayı, cihad ve büyük zaferler ayıydı.Sosyal medyada katledildiğini gözlerimizle gördüğümüz binlerce kadın ve çocuğu asla unutmayacağız ve şimdi cesetlerin sayısına daha doğmamış fetüsleri de eklemeliyiz! Bu ihanetin, Batı’nın köle yöneticilerinin ortadan kaldırılmasından başka bir çözümü yoktur. Dolayısıyla Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti olarak bizler, herhangi bir sadaka veya duanın tek başına bu çetin imtihanla karşı karşıya kalan Müslümanlar için talep edilen kurtuluşu gerçekleştirmeyeceğinin idrak edilmesi çağrısında bulunuyoruz. Zira Allah Subhanehu ve Teala’nın hükmü, kamuoyu veya sırf duygular meselesi değildir; aksine İslam düşmanlarının planları karşısında tek doğru çözüm İslam’ın hükmüdür; bu yüzden İslam Devleti’nin geri dönüşünü gerçekleştirmek için Allah Subhanehu ve Teala’nın sevabına odaklanmaya devam etmeliyiz ki böylece daha henüz doğmamış bir çocuk bir daha böyle bir tehditle karşı karşıya kalmasın.
قُلْ تَعَالَوْاْ أَتْلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمْ عَلَيْكُمْ أَلاَّ تُشْرِكُواْ بِهِ شَيْئاً وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَاناً وَلاَ تَقْتُلُواْ أَوْلاَدَكُم مِّنْ إمْلاَقٍ نَّحْنُ نَرْزُقُكُمْ وَإِيَّاهُمْ وَلاَ تَقْرَبُواْ الْفَوَاحِشَ مَا ظَهَرَ مِنْهَا وَمَا بَطَنَ وَلاَ تَقْتُلُواْ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللهُ إِلاَّ بِالْحَقِّ ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَعْقِلُونَ “De ki: Gelin, Rabbinizin size neleri haram kıldığını okuyayım: O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Anne babaya iyilik edin. Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin; biz, sizin de onların da rızkını veririz. Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın. Haklı bir sebep olmadıkça Allah’ın yasakladığı cana kıymayın. İşte bunları Allah size emretti; umulur ki düşünüp anlarsınız.” [En’am 151]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İmrane Muhammed