- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Mısır Halkı, Kapitalizmin Gölgesinde Hiçbir Gözetim Bulamayacak
Kapitalizmi Kökünden Söküp Atmadıkça da Enflasyon Durmayacaktır
Haber:
Masrawy sitesi 4/8/2024 Pazar günü, Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi’nin Başbakan ile yaptığı görüşmede,devletin sanayi yatırımlarını arttırmak ve Mısır sanayi üretiminin hacim ve kalitesinde bir sıçrama gerçekleştirmek için hem Mısırlı hem de yabancı özel sektörü destekleme ve teşvik etme yönelimini teyit ettiğini ve Cumhurbaşkanlığı resmi sözcüsünün, Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi’nin aynı şekilde enflasyonu düşürme ve piyasalarda malların bulunabilirliğini sağlama çabalarının yanı sıra özellikle sağlık, eğitim ve turizm sektörleri olmak üzere vatandaşların yaşamları üzerinde doğrudan etkisi olan bir dizi hizmet dosyasındaki yenilikleri de takip ettiğini açıkladığını aktardı.
Yorum:
Bu sanayilerin türüne ve sanayinin bağlı olduğu ağır sanayiler olduğuna odaklanmadan ve ülke, insanların ihtiyaç duyduğu stratejik ürünleri yetiştirip üretmeden sanayileri desteklemekten ve yatırımlara teşvik etmekten bahsetmek saçmadır; bu ise kapitalizmin, büyük güçlerin ve sömürgeci kurumların ülkelerimizi yönetenlere zorunlu kıldığı bir şeydir; zira bu yöneticilerin kararları, Beyaz Saray’daki efendilerinin iradesine bağlıdır; bu nedenle yatırımları teşvik etmekle ilgili tüm söylenenler, ülkemizi, gelirlerimizi, kaynaklarımızı ve pazarlarımızı Batı'ya ve onun servet avcısı şirketlerine açmak olup yararlanıcılara da birkaç kırıntı atmanın hiçbir sakıncası yoktur. İşte bu yüzden insanların acılarının ticaretini yapan ve onların ilaç ve tedavi ihtiyaçlarını sömüren kapitalizmin gölgesinde hiçbir gözetim yoktur; belki de devletin hastaneleri özelleştirmesi bu yönde atılmış bir adımdır; zira bu şekilde rejim, desteklediğini iddia ettiği sübvansiyonların bir kısmından kurtulacak, bunların özelleştirilmesinden para kazanacak ve kapitalistlerin, insanların ceplerini boşaltacakları yeni yatırımlar yapmasına imkan sağlayacaktır.Aynı durum eğitim sektörü ve devletin vatandaşlarına ücretsiz olarak sunması gereken diğer hizmet sektörleri için de geçerlidir;Mısır’ı ve halkını kalkındırmayı hedefleyen tüm yaratıcı çalışmaların engellenmesinden ve onları boyunduruk altına alacak ve akıllarını bulandıracak her şeyin teşvik edilmesinden bahsetmiyorum bile.
Ne söylerlerse söylesinler ya da ne yaparlarsa yapsınlar Mısır, kapitalizm ve onun araçlarının gölgesinde hiçbir hayır görmeyecektir; zira onların tüm eylemleri, yalnızca Batı’nın çıkarlarına hizmet etmekte, onun nüfuzunu pekiştirmekte ve ülkenin Batı’ya olan bağımlılığını onlarca yıl boyunca ebedileştirmektedir; bu yüzden onun nüfuzunu ve rejimini söküp atmaktan ve rejimin iğrenç bağımlılığından ve bunun getirdiği sıkıntılardan kurtulmaktan başka bir çözüm yoktur.
Mısır’ın gerçekliği, kaynakları ve servetleri birçok şey yapma imkanına sahiptir; zira o, büyük ülkelerin sahip olmadığı dinamiklere sahiptir; bu yüzden şayet iradesine sahip çıkar ve kapitalizmi, insanları gözetecek, onlara adaleti sağlayacak ve onların haklarını koruyacak bir sistemle değiştirirse sadece o zaman tüm dünyadan bağımsız olabilir ve kendi halkını en güzel bir şekilde gözetebilir.
Mısır ihtiyacı kadar buğday yetiştirebilir ve ıslah edilmesi ve buğday yetiştirilmesi için fazla çaba gerektirmeyen geniş ekilebilir alanları iyi kullanabilirse bir yıl içinde buğday ihraç eden ülkelerden biri olabilir; ayrıca kurabileceği çiftliklere ek olarak uzun, geniş ve bereketlerle dolu su kaynaklarını kullanması halinde balıkçılık ve balıkçılığa dayalı sanayilerde dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olabilir.Petrol, doğalgaz, madenler ve benzeri kaynaklardan bahsetmediğimiz gibi Süveyş Kanalı bölgesinden ve bu bölgenin kullanılması ve ondan faydalanılması yoluyla Mısır’ın gerçekliğinin nasıl değiştirilebileceğinden de bahsetmedik; yine şayet zengin kaynaklara erişimleri olsa, bunları gerçek bir şekilde kullanmalarına ve ağır sanayi kurmalarına izin verilse tek başlarına bir fark yaratabilecek bir enerjiye sahipken rejimin gelişimini tükettiğini iddia ettiği gençlerin boşa harcanan enerjisinden de bahsetmedik. Şayet devlet, altın ve gümüşe dayalı, Dolarla hiçbir ilgisi olmayan ve Batı’nın sömürgeci kurumlarının hakimiyetinde olmayan bir para sistemi kurarsa... işte o zaman farklı bir renkte bir Mısır bulacaksınız; dolayısıyla bu hem kendisi hem de bir bütün olarak ümmet için daha hayırlı olacaktır; hatta tüm bunlar ve daha fazlası da yapılabilir. Ancak bu, bunun gerçekleşmesini engelleyen ve doğrudan bir savaş gerektirse bile Mısır’ın bunu (engeli) yapmasını sağlayan kapitalizmin gölgesinde olmayacaktır; dolayısıyla bu ancak kapitalizmin kökünden sökülüp yerine yukarıda bahsettiklerimizin hepsinin yapılmasını sağlayacak bir nizam olan İslam Nizamının getirilmesiyle mümkün olabilir. Zira İslam’ın devleti, vergi toplayan bir devlet olmadığı gibi Batı’ya boyun eğmeyi ve onun sistemine tabi olmayı da kabul etmez; aksine o, tatbik kaynağı vahiy olan şerî hükümlere göre insanları gözeten ve onların rızıklarına ve haklarına kefil olan Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafet Devleti’dir.
لَوْ أَنَّ أَهْلَ الْقُرَى آمَنُوا وَاتَّقَوْا لَفَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَرَكَاتٍ مِنَ السَّمَاءِ وَالأَرْضِ وَلَكِنْ كَذَّبُوا فَأَخَذْنَاهُمْ بِمَا كَانُوا يَكْسِبُونَ
“O ülkelerin halkı inansalar ve (günahtan) sakınsalardı, elbette onların üstüne gökten ve yerden nice bereket kapıları açardık. Fakat yalanladılar; biz de ettikleri yüzünden onları yakalayıverdik.” [Araf 96]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Said Fazıl - Mısır