Haber-Yorum

Şimdi Siyasi Adamların Zamanıdır!

Haber:

Beşar Esad rejimi düştü ve büyük bir siyasi boşluğun ve devrimci liderlerin bir sonraki rejimin şekline dair muğlak açıklamalarının gölgesinde ve ABD ve Batı’nın, yönetim ve siyasetle ilgili Batılı değerleri ne ölçüde iyi uyguladıklarını görmek için yeni yöneticilerin performansını yakından gözetleyip izlediklerine dair açıklamalarının eşliğinde geçici bir hükümet kurulması süreci başladı.

Yorum:

Kuzey bölgelerinden gelen büyük devrimci ve mücahit akını karşısında rejimin ordusunun ve İranlı milislerin hızla çökmesi herkesi şaşırttı ve devrimci gruplar kendilerini henüz hazır olmadıkları bir gerçeklikle karşı karşıya buldular.Bu da bugüne kadar siyasi ve güvenlik dosyalarındaki prosedürlerde ve açıklamalarda karışıklığa ve doğaçlama tutumlara yol açmıştır.Bu ise “et-Talaka” olarak bilinen dosya konusunda bir halk hoşnutsuzluğu dalgasına neden olduğu gibi davet taşıyıcıları arasında da Türkiye ve onun arkasındaki Amerika’nın yeni yönetim sisteminin Batı tarzı ve Batı standartlarında oluşturulmasına müdahale edeceği ve devrimin Allah korusun eli boş geri döneceği yönünde gerçek korkulara neden oldu.

Bu gerçeklik, içeride ve dışarıdaki farklı İslami eğilimlere sahip birçok samimi insanı, şehitlerin temiz kanlarının geçiş, dengeler ve gerekçeler dehlizlerinde heba edilmesine ve sakallı bir sistemin yerine apaçık laik bir rejimin getirilmesine yönelik geniş tavsiye ve uyarı kampanyalarına sevk etmiştir. Nitekim medya organlarında, özellikle de sosyal medyada yer alan mesajlarda, yumuşak öğüt verici sözler ile keskin ve sert azarlamalar arasında sıkça görülen bir değişkenlik meydana geldi. Zira yeni gerçeklikle sarsılan, bilinmeyen bir gelecekten korkan, olası bir iç savaşın ve yanı başındaki kudurmuş düşmanın, yani istediği zaman semalarını işgal eden ve topraklarından istediğini alan Yahudi ordusunun tehdidi altındaki Suriye sokağı, ne yapacağı konusunda büyük bir kafa karışıklığının eşiğine geldi; bu da yakında onu, bir sonraki aşamanın gereklilikleri için öne sürülen yaklaşımlar ve algılar konusunda bir iç tartışma ve çatışma fırtınasının içine çekecektir.

Halkçı kuluçka merkezi ümmetin deposu ve cephanesi olduğu için, İslami projenin taşıyıcıları, insanların basiret ve geniş bir bilinçle güvenliğe taşıyacaklarına tam olarak güvenilebilmeleri için hızla onun (halkçı kuluçka merkezinin) güvenini ve fikri ve siyasi liderliğini kazanması gerekir;bu da ancak insanlar, kitlenin liderliğe uygun niteliklere sahip olduğuna, yani halis ihlas, tam bir bilinç, güç ve yetenek gibi niteliklere sahip olduğuna güvenirse gerçekleşebilir.Zira ümmet, kendisi samimi olmasına rağmen bilinçsiz modellerin acısını çektiği gibi düşmanları tarafından aldatıldı ya da hiçbir gücü olmadığı gibi yönetim ve idare konusunda da bir gücü olmayan gruplar tarafından kaybettirilip zayi edildi. Bunun üzerine kâfir, ümmet şaşkın bir haldeyken her bir yönden üzerine geldi ve onu başarısızlığa uğratarak insanların gözünden düşürdü.Bu nedenle mevcut aşamada davet taşıyıcılarının önceliklerinin aşağıdaki şekilde olması gerektiğini düşünüyorum:

1-Kendilerini akademik teorisyenler olarak değil, pratik siyasi adamlar olarak, yani yeterli ve yetenekli eller tarafından uygulanmaya hazır kamil bir proje sahipleri olarak sunmaya güçlü bir şekilde odaklanmaları.Dolayısıyla bir anayasanın, bir ekonomik sistemin ve benzerlerinin varlığından bahsetmek yeterli değildir;aksine genel ve özel söylemler, anlayabildikleri ve dokunabildikleri şeylerle ilgili olmalıdır; şöyle ki, mevcut siyasi, ekonomik, güvenlik ve diğer sorunlara yönelik çözümler, genel kalıplarla bile olsa uygulanmaya hazır ve açıkça tanımlanmış planlar şeklinde sunulur ve bu planlar da hem insanlara hem de yöneticilere açık bir mektup halinde sunulur.

2- Davet taşıyıcısının, imajını insanların karşısına olduğundan faklı bir şekilde sunmaktan kaçınması; çünkü o zaman o, yalnızca kusurları göstermeyi bilen ve bir başkasını iyi görmeyen karamsar bir eleştirmen olur.Dolayısıyla davet taşıyıcısının uyarısında samimi ve söylediklerinde haklı olması yeterli değildir; aksine hem sıradan insanların hem de eğitimli insanların zihinsel ve psikolojik algılama sistemlerini açacak üsluplar kullanmalıdır.Tüm insanlar eleştirme ve yanlış olanı parmakla gösterme konusunda iyidirler ancak hepsi doğru olanı yapma konusunda iyi değillerdir; bu yüzden insanların nasihat etmeyi arzu edenlerle kindar ve fitneci olanları birbirine karıştırmaması için davet taşıyıcılarının uyarı ve ikazlar sırasında muhatapların durumunu, hislerini ve duygularını dikkate alması gerekir.Dolayısıyla semere, insanları davet taşıyıcısından nefret ettirmek ve hasımlarının onun hakkında ortaya attığı şüphelere inandırmak olmamalıdır; bu şekilde delil tersine döndüğü gibi sözler de sahibinin kastının tersine döner, böylece insanlar ya onu uyarır ya da ondan yüz çevirir.

3- Kitledeki İslami düşünce hazinelerinin, yazılı veya görsel küçük parçalar halinde kesildiğinde bugün insanların ihtiyaç duyduğu binlerce davet materyali için yeterli olduğunun ve olması gereken ile olanı karşılaştırmalarına imkan vermek için bunların insanlar tarafından kolayca erişilebilir ve ulaşılabilir olmasının farkında olmalıdırlar. İnsanların çoğunluğu kitapları ve uzun makaleleri göze alamazlar; bu yüzden davet taşıyıcısı insanların etrafında dolaşmalı ve onlardan kendisi ya da sahip olduğu şeyler hakkında araştırma yapmasını beklememelidir. Ayrıca şayet bizde var olan şeyleri insanlar arasında kolay, lezzetli ve açık bir şekilde sunmazsak, hazır büyük bir projenin varlığından bahsetmek uzun da sürse başarıya ulaşmayacaktır… Eski bir atasözü şöyle der: “Bana hurma ağacının uzunluğundan bahsetme, bana biraz da onun hurmalarından yedir.”

4- Davet taşıyıcıları, insanlara fikri kapasitelerinin ötesinde yüklenmemeli, herkesin basiret üzere olması için kitlelerin elinden aşama aşama şefkatli bir şekilde tutmalıdırlar. Ayrıca gerekli ayrıntılar konusunda insanlar arasındaki bilinç düzeyini araştırmak ve ıstılahların anlaşılmasındaki ve anlamlarındaki farklılıklara ve kaç kişi anlam olarak sizinle aynı fikirde ama ıstılah olarak sizinle aynı fikirde değil ya da tam tersi dikkat etmek gerekir. Buna göre daha fazla zaman gerektirse bile merhaleleri yakmamak ve duygusal kamuoyunun ardından fikri kamuoyu bilincine odaklanmak gerekir; zira önemli olan sonuçlardır.

5- Son olarak çalışanların, yeryüzünde tek başlarına çalışmadıklarını, beyaz, siyah ve kırmızı boğalarla tuzak kuran ülkeler ve odaklar olduğunu, düşüncenin her zaman cesurların cesaretinden önce geldiğini ve merhalenin, siyasi bilincin yanı sıra hareket bilincini de gerektirdiğini hatırlamaları gerekir. Bu yüzden insanları davet ederken şayet mümkünse hızlı, şayet hız mümkün değilse yavaş yavaş ilerlemeliyiz ama durmamalıyız, geri dönmemeliyiz ve meyve hasadı için acele etmemeliyiz; zira meyve ancak olgunlaştığında toplanabilir. Siyasi adamların idrak ettikleri, gerçekleşmesine riayet ettikleri ve liderlik etmeyi hak ettikleri şey işte budur.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Şeyh Adnan Mezyan