Haber-Yorum

İdeoloji ve Devrim!

Haber:

“Suriye’deki silahlı grupları harekete geçiren uluslararası güçlerdir.” (Ahad TV, 18 Aralık 2024)

Yorum:

Tarih boyunca insanlar, sadece had safhaya ulaşan adaletsizlik ve zulüm nedeniyle başlarına musallat olan yöneticilerine karşı ayaklanmış ve isyan etmişlerdir ki buna yönelik birçok tarihi kanıtlar vardır. Nitekim yirminci yüzyılın başından bugüne kadar, yani Osmanlı Devleti’nin yıkılıp devletçiklere bölünerek İslam şeriatına alternatif olarak laik kapitalist sistemin dayatılmasının ve onun sömürgeci kafirler veya onların türettikleri bizim cildimizden olan evlatlarımız tarafından uygulanmasının ardından İslam ümmetinin ayaklanması, ümmetin sömürgeciliği, onun sistemini, hukukunu ve onun akidesi ve düşüncesi üzerine yetişen ve halkları yeni formlarla razı etme ihtiyacı ortaya çıktığında, sadece aynı laik yaklaşımın aynı versiyonuyla yeni yöneticinin şahsında bir değişim olsun diye değişim için halklara bazen vatancılığı, bazen milliyetçiliği ve bazen de demokrasiyi sunan kişileri kabul etmemesine yönelik bir tepkidir. Dolayısıyla Arap Baharı devrimleri olarak adlandırılan 21. yüzyılın başındaki ümmetin devrimi, yöneticilerine ve onların zulmün başı olan sistemlerine karşı yapılan yeni devrimler silsilesinden başka bir şey değildir; çünkü bu sistemler, Müslümanların akidesinin dışından geldiği gibi şeriatlarıyla hükmetmeye ve akidelerini takdis etmeye yönelik açık davetlerine de aykırıdır.

Dolayısıyla ne işçilerin ne de çiftçilerin, yaşamlarının iyileştirilmesine ve maaşlarının artırılmasına yönelik bir talepleri olmadı;ancak ne yazık ki bu devrimler, Tunus, Mısır, Yemen ve Libya’da olduğu gibi sömürgeci kafir ve ajanlarının meşrulaştırması ve devrime katılan bazı İslami hareketlerin yüzeyselliğiyle sahada ortaya çıkan yeni figürler tarafından çalındı. Bakın işte İslam ve nizamıyla hükmedilmesini benimseyen, Hilafet diye haykıran ve neredeyse ilk yılında zafer kazanan en son Şam devrimi, Amerika ve tüm dünya bunun tehlikesini fark etmelerine, tüm dünya ülkeleri, Müslümanların başındaki yöneticiler ve ajanlar devrime düşük yaptırmak, Esad’ı ve rejimini korumak için bir araya gelmelerine rağmen devam etmiştir.

13 yıl sonra devrim, bazıları taviz veren, bazıları ABD ile Rusya tarafından yönlendirilen müzakerelere dahil olan, bazıları görünen, bazıları ise gizli kalan çeşitli gruplar tarafından rejimi devirmeyi başardı. Ama rejim, rejimin devrilmesinden ve iş Heyet Tahrir eş-Şam ve Özgür Suriye Ordusu'na dayanmasından sonra, önceki rejimin ve onun kurumlarının, hatta hükümet üyelerinin yaklaşımının aynı versiyonuyla açıkça ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla Colani’nin İslami kisve altında açıkça demokrasi ve sivil devlet çağrısı, ideolojik kaybın bir sonucu olarak ümmeti yeniden trajediye döndürmüştür.

Ey İslam ümmeti ve ey özellikle Şam halkı; zulümden ve küfrün tasallutundan dolayı birçok acı çektiniz; bu yüzden Esad’ın şahsının gitmesi ve yumuşak bir dokunuşla onun yerine başka bir tiranın gelmesi sakın sizleri aldatmasın;zira sizler, Esad’ın zulüm ve zorbalık yapmasına izin veren laik akideden kaynaklanan müfredat, anayasa ve kurumlarındaki zulüm ve fesadına karşı ayaklandınız ve isyan ettiniz; dolayısıyla bunun ardından ister Cevlani ister bir başkası rejimin başına kim gelirse gelsin, onun hareketinin adı, sakalı ve mezhepsel nesebi sakın sizleri aldatmasın!

Ey Şam halkı, ey dünyayı aydınlatacak olan İslam'ın sütunları, ey üzerlerine meleklerin kanatlarını açtığı kimseler ve ey yeryüzünün en hayırlı insanları: Sizler sadece Allah için ve O’nun şeriatını hakim kılmak için meydanlara çıktınız; o halde Allah’ın bereketiyle devam edin ve korku tacirlerinden, ajanlardan ve Amerika'nın ve Yahudi varlığının zilletine razı olanlardan korkmayın; çünkü Allah, sizlere yardım etmeye ve sizleri desteklemeye kefil olmuştur. فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ “Şu halde, eğer iman etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, benden korkun.” [Al-i İmran 175]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Hamdânî – Irak