Çarşamba, 08 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/11
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

- Basın Açıklaması - Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti, Sana'da: Ayaklanmalar... ve Yöneticilerin Korkusu ve Batı'nın Saplantıları Arasında İslamî Hilafetin Kurulması ve Aden'de: Gelmekte Olan Değişim Tufanı Hilafettir Başlıklı Seminerler Düzenlemekted

Önce Tunus ve Mısır'da başlayıp ardından Yemen ve diğer ülkelere sıçrayan İslam ülkelerindeki ayaklanmalar, henüz kendilerine ayaklanma kıvılcımı sıçramamış olan yöneticileri korkutmuştur! Hatta onlar, korku saplantılarından dolayı uyuyamamaktadırlar... Bugün İslam ümmetinin içinden geçtiği bu olaylar; kafir Batı'nın, Birinci Dünya Savaşı'nın akabinde Hilafet Devleti'ni yıkmaya cüret etmesinden, Allah'ın indirdiği yönetimi siyasî, ekonomik, içtimaî, haricî ve öğretim siyaseti gibi hayatın tüm alanlarından uzaklaştırmasından ve İslam'ı salah, zekat, oruç ve hac gibi bireysel ibadetlerle sınırlandırarak bunun yerine kapitalist sistemleri getirmesinden beri karşı karşıya kaldıkları zulmün doğal sonucudur.

Mısır ve Tunus'ta Bin Ali'nin kaçmasına ve Mübarek'in devrilmesine yol açan olaylar ve bugün, Yemen, Libya, Bahreyn ve Suriye'de dönenler asla son olmayacaktır. Zira bugün diğer sessiz kalanlar, sadece kendilerine yetki veren ve silahlandıran kafir Batı'yı hoşnut etmek için bir gün olsun durmayan, Müslümanlara baskı yapmak ve aşağılamak için Batı'yı gözeten, bazen Müslümanları geri kalmakla bazen de terörizmle suçlayan güvenlik birimlerinin mızrak okları altındadırlar. Hatta Batı'nın, İslam ve Müslümanlarla savaşmak için haçlı savaşana soyunması, küçük Bush'un iddiasına göre on yıllardır devam etmektedir. Bundan dolayıdır ki Yemen Genel Kurmay Başkanı Ahmed Ali Aşvel'in, Amerikan ordusunu dost olarak nitelendirmesi ve ayrıca Mısır'daki en son olaylarda Mısır ordu komutanlarının sürekli Amerikan yönetimini araması hiç şaşırtıcı değildir.

Tüm bunlar, İslam'ın ve Müslümanların şerefini koruyacak Hilafet Devleti'nin yokluğu, Batı'nın İslam ülkelerini parçalaması ve Amerika ile İngiltere'nin Yemen üzerindeki açık çatışmasının gölgesinde gerçekleşmektedir. Zira Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, açık bir şekilde değişime ve Ali Abdullah Salih'in değiştirilmesi için çağrıda bulunmuş ve İngiltere Dışişleri Bakanı da buna, Batılı istihbarat servislerinin Mübarek'i devireceğini öğrendiği anda Ali Abdullah Salih'e tavsiyelerde bulunmak için ziyarette bulunarak ülkesinin Ali Abdullah Salih ve yönetim rejimini koruyacağı şeklinde bir cevap vermiştir. Nitekim İngiliz Lortlar Kamerası Üyesi Emma Nicholson da Yemen anayasasının demokratik bir anayasa olduğunu ve Ali Abdullah Salih'i halkın seçtiğini bildirmek amacıyla Salih ile bir görüşme yapmıştır.

-Hicrî takvime göre- Hilafet Devleti'nin Yahudi Mustafa Kemal'in eliyle yıkılışının doksanıncı elim yıldönümünde Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti Sana'da, "Ayaklanmalar...ve Yöneticilerin Korkusu ve Batı'nın Saplantıları Arasında İslamî Hilafetin Kurulması" başlıklı siyasî bir seminer düzenlemiştir. Bu semineri, H. 29 Receb 1432 el-Muvafık M. 30.06.2011 perşembe günü sabah saat 9:00'da eski üniversite postası yanındaki üniversite salonunda gerçekleştirmiştir. Burada insanlara, Hilafetin yıkılışının tehlikesinin boyutlarını ve Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için Müslümanların çalışmasının farz olduğunu açıklamıştır.

Ayrıca Aden'de de, 30.06.2011 perşembe günü ikindi vakti saat 16:00'da Sity Sanat Parkı-Sirah'ın önündeki Aden Arjona salonunda "Gelmekte Olan Değişim Tufanı Hilafettir" başlıklı bir seminer yapılacaktır.

Bu olaylar bize; Hizb-ut Tahrir içerisindeki muhlis İslam ümmetinin evlatlarının, dünyanın dört bir tarafında kendilerine yönelik en ağır ve en şiddetli işkenceler de dahil tüm koşullarda İslam ile yönetecek, Ukab rayesi altındaki Raşit bir Halife'nin gölgesinde "Rusya Federasyonu dahilindeki ülkeler de dahil" bütün İslam ülkelerini birleştirecek olan Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için yaptıkları ciddi çalışmanın azametini ve doğruluğunu göstermektedir.

Devamını oku...

Ey Mısır'daki Halkımız... Demokratik Anayasa ile Zalim Tagutların Küfür Rejimini mi Yoksa Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafet Anayasasını mı İstiyorsunuz?

  • Kategori Mısır
  •   |  

Son günlerde insanlar ve medya organları arasında, demokratik esasa dayalı anayasa yada anayasa değişikliğinin mahiyeti ile seçimlerin anayasa yapıldıktan önce mi yoksa sonra mı yapılsın hakkındaki tartışmalar dönmektedir.

Durum gün ışığı gibi o kadar açık ve net ki Amr İbn-ul Âs'ın torunları olan Kenane halkı olarak bizler, Müslüman bir ümmetiz ve din gününe kadar da Müslümanlar olarak kalmaya devam edeceğiz ve İslamî akidemizden fışkıran anayasa dışındaki hiçbir alternatifi kabul etmeyeceğiz.

Propagandasını yaptıkları demokrasiye gelince; zira o, insanın koyduğu bir yönetim sistemi olup Batılı bir kelimedir ve halkın halk ile ve halkın anayasası ile yönetimi anlamına gelmektedir. Zira onun tüm kaynağı insan olup vahiy ve din ile hiçbir ilgisi yoktur. Dolayısıyla insan, insanı yaratamaz ve uzvi ihtiyaçları ile içgüdülerini tanzim edecek ve bunları doğru bir şekilde doyuracak nasıl bir kanun ve hüküm koyacağını bilemez. Bilakis bunları, insanın içerisinde denek faresi gibi olacağı deneme yanılma yoluyla belirlemektedir. Dolayısıyla insanı ve haklarını çiğneyen en büyük şey demokrasidir. Zira dünyayı özellikle de Batı dünyasını saran cürmün, uyuşturucunun, aile dağılmasının, fesadın ve zulmün kaynağı işte bu demokrasidir. Ayrıca bizler Irak'taki insanları zevk için öldürüyoruz diyen Amerikan askeri, aynı şekilde bu demokrasinin ürünüdür.

-Kafir Batı'nın, İslam beldelerine pazarladığı- demokrasi, uzaktan yakından İslam'la hiçbir ilgisi olmayan bir küfür sistemidir. Ayrıca o, ister külliyetler ister cüziyetler ister geldiği kaynak ister ondan fışkıran akide ister üzerine dayandığı temel isterse getirdiği fikirler ve nizamlar hususunda olsun İslam hükümleriyle tamamen çelişmektedir.

 

Ey Müslümanlar! Ey Kenane Halkı:

İnsanın hayatını tanzim eden, temel ihtiyaçlarını doğru bir şekilde doyuran, ona itminan ve mutluluk sağlayan ve onun tüm sorunlarını çözen nizam, insanı yaratan Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın koyduğu nizamdır. Zira yarattığı kimse için neyin hayır neyin şer olduğunu bilen sadece O'dur. أَلاَ يَعْلَمُ مَنْ خَلَقَ وَهُوَ اللَّطِيفُ الْخَبِيرُ "Hiç yaratan bilmez mi? O, Latif'tir, Habir'dir" [el-Mulk 14]

يا أيُّها الّذين ءامنوا أطيعوا اللهَ وأطيعوا الرسولَ وأولي الأمرِ منكمْ فإنْ تنازَعتمْ في شيءٍ فردّوهُ إلى اللهِ والرسولِ إن كنتمْ تؤمنونَ باللهِ واليومِ الآخرِ ذلكَ خيرٌ وأحسنُ تأويلا ألمْ ترَ إلى الذينَ يزعمونَ أنّهمْ ءامنوا بمآ أنزلَ اليكَ ومآ انزلَ من قبلِكَ يريدونَ أن يتحاكموا إلى الطاغوتِ وقد أمروا أن يكفروا بهِ ويريدُ الشيطانُ أن يُضِلّهمْ ضلالاً بعيداً وإذا قيلَ لهمْ تعالَوْا إلى ما أنزلَ الله ُوإلى الرسولِ رأيتَ المنافقينَ يصُدّون عنكِ صُدُوداً "Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, resule ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve resulüne götürün. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız. Bu hem daha hayırlı ve netice bakımından daha güzeldir. Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Taguta muhakeme olunmak istiyorlar. Halbuki onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor. Onlara: Allah'ın indirdiğine (Kitab'a) ve resule gelin (onlara başvuralım) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün." [en-Nisâ 59-61]

Ey Müslümanlar:

Hilafet Devleti'nin anayasası olan Allahu [Subhânehu ve Te'alâ]'nın şeriatının tatbik edilmesinin dışında hiçbir anayasayı kabul etmeyiniz. Bu ise Müslümanı ve gayrimüslimi adaleti ve gözetimiyle gölgeleyecek olan Hilafet Devleti'nin kurulmasıyla olacaktır.

Hizb-ut Tahrir olarak bizler sizleri, Allah'ın sizlere kurmayı ve kurmak için çalışmayı farz kıldığı Hilafet Devleti'ni kurarak Allah'ın şeriatını ikame etmek üzere bizimle birlikte çalışmaya çağırıyoruz. Zira o, sadece Mısır halkının sorunlarını çözmekle kalmayacak bilakis tüm insanlığın sorunlarını çözecektir.

Ey Kenane'nin Müslüman Mücahit Ordusu:

Ey subaylar ve askerler! Ey Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi! Bunu gerçekleştirmek sizlerin elindedir. Ümmetinizin izzetine, şanının yücelmesine, içerisinde bulunduğu zulüm, zillet ve sefaletten kurtulmasına muktedir olan sizlersiniz. O halde Amerika'ya ve onun peşinden giden kimselere meyletmeyin. Bilakis Hizb-ut Tahrir'e nusret vererek Nübüvvet Minhacı Üzere Raşidi Hilafeti ilan ediniz ki bu dönemin Evs ve Hazreci olasınız. Doğusundan Batısına bütün ümmet, desteklemek ve yardım etmek üzere sizinle birliktedir. Bu ümmete yardım ediniz ki dünyanın şerefine ve ahiterin büyük sevabına nail olasınız. O halde ne Amerika'dan nede bütün Batı'dan korkun. Zira bizim mevlamız ve yardımcımız Allah olup onların ise ne bir mevlası nede bir yardımcısı vardır.

ٱللَّهُ وَلِىُّ ٱلَّذِينَ آمَنُواْ يُخْرِجُهُمْ مِّنَ ٱلظُّلُمَاتِ إِلَى ٱلنُّورِ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوۤاْ أَوْلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّاغُوتُ يُخْرِجُونَهُمْ مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَاتِ "İman edenlerim velisi Allah'tır, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarmıştır. İnkar edenlerin velisi ise taguttur, onları aydınlıktan karanlığa çıkarmıştır." [el-Bakara 257]

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Sana'daki Rusya Büyükelçisi, Hizb-ut Tahrir Heyetiyle Görüşmeyi Reddetti

18 Haziran cumartesi günü Hizb-ut Tahrir / Yemen Vilayeti'nden bir heyet, Rusya Büyükelçisiyle "Rusya Güvenlik ve Ulusal Birimlerinin" saldırıları ile tutuklamalarını resmeden durumu görüşmek ve Yemen'de Rusya'nın çıkarlarını temsil etmesi sıfatıyla kendisinden Rusya cezaevlerindeki tutukluların serbest bırakılması için hükümetini teşvik etmesini talep etmek amacıyla Sana'daki Rusya konsolosluğunu ziyaret etmiştir. Zira heyet, Büyükelçinin Yemen dışına seyahate çıktığının haber verilmesi üzerine Büyükelçilikteki protokol bölümü tarafından verilen randevulara binaen pazartesi ikinci kez ve pazartesi üçüncü kez Büyükelçilik konsolosu ile görüşme yapmak hususunda tereddüt yaşadı. Ancak protokol, verdiği sözde durmadı, heyete verdiği önceki sözlerin hiçbirini yarine getirmedi ve pazartesi günü heyetle başka bir görüşme yapmaktan kaçındı. Heyet de hizbin Büyükelçiliğe olan mesajını posta yoluyla teslim etmek zorunda kaldı.

Mezkur Rusya birimleri, Müslümanların duygularını incitecek bir yöntemle Moskova'da 7 Aralık 2010'da Hizb-ut Tahrir mensubu olmak suçlamasıyla (39) yaşındaki Sıddikov Farroh Fadloddinoviç ve bunun akabinde 19 mayıs 2011 sabahı işlemediği bir suçu itiraf etmesi amacıyla kendisine baskı yapmak için (35) yaşındaki hanımı Sıddikova Omidjan Ganevna'dan her birine baskın düzenlemişler ve tutuklamışlardır. Nitekim mahkeme bu hanımın iki ay hapsine hükmetmiş ve üç küçük çocukları için de yetimhane dışında bir gözetici bırakmamışlardır.

Evlere baskın operasyonları tekrarlanmış ve 23 mayıs 2011 tarihinde Ufa şehrinde, (26) yaşındaki Minnibiva Elmira Lonneravo, Manabova Loyola Kazayhanavo, 22 eylül 2010'dan beri hapiste olan Şakirov Albert Zekaviç ve 23 mayıs 2011 sabahı (29) yaşındaki hanımı Şakirova Leyla Ramilva'dan her biri Federal Rusya kanunlarına aykırı bir şekilde tutuklanmış ve tüm baskın ile tutuklama durumları onları şoka uğratmıştır. Ayrıca Rusya güvenlik birimleri, beraberlerinde tanıklar getirmişler, tutukluların ailelerine ve avukatlarına telefon açmalarına izin vermemişlerdir. Yine Minnibiva'nın durumunda olduğu gibi hamile bir kadın ile karnındaki çocuğu tehlikeyle karşı karşıya kalmasına rağmen onun hastanede tedavi görmesine izin verilmemiş, tığ ve bıçak gibi işkence aletleri sallanmış, güvenlik birimleri tarafından önceden yazılmış maddeler imzalanmaya zorlanmıştır.

Hakeza Rusya'daki bu baskınlar ve tutuklamalar olurken Sana'daki Büyükelçiliği'nin muamelesi, davranışıyla geniş bir alana sahip olan Rusya Federasyonu'nu, dünyanın önüne çıktığı ve iddia ettiği gibi değil (üçüncü dünya) tarzındaki bir devlet gibi ifşa etmekte ve itibarı düşürmektedir. Ayrıca o, topraklarını zorla alıp kendisine dahil ettikten sonra Rusya'nın takip etmek ve sıkıştırmak şeklindeki Müslümanlara yönelik muamelesini güzel göstermek için kabul edilemez tipik bir görüntü sergilemiştir. Aynı şekilde o, yıkıldıktan sonra Hilafet Devleti'nin küresel siyaset sahnesine yeniden geri döneceğini bilmesine rağmen kendilerine işlemedikleri bir suçu yüklemek yoluyla Hizb-ut Tahrir üyeleriyle savaşarak İslam ümmetine yönelik açık düşmanlığında köpek dişlerini göstermiştir.

Bu olaylar bize; Hizb-ut Tahrir içerisindeki muhlis İslam ümmetinin evlatlarının, dünyanın dört bir tarafında kendilerine yönelik en ağır ve en şiddetli işkenceler de dahil tüm koşullarda İslam ile yönetecek, Ukab rayesi altındaki Raşit bir Halife'nin gölgesinde "Rusya Federasyonu dahilindeki ülkeler de dahil" bütün İslam ülkelerini birleştirecek olan Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için yaptıkları ciddi çalışmanın azametini ve doğruluğunu göstermektedir.

 

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Ey Müslüman Ordu! Müşrik Bir Ordu Komutanına Selam Durmak Bir Utanç Lekesi ve Aşağılanmadır O Halde Şeyha Hasina'nın Hıyaneti Karşısında Daha Ne Zamana Kadar Sessiz Kalacaksınız?!

Müşrik düşman Hindistan devleti ordu komutanı general Singh, ülkeye beş günlük bir ziyarette bulundu. Zira 16 haziranda gelmiş ve 25 haziranda Hindistan'a geri dönmüştür. Nitekim Bangladeş Kara Harp Okulu'nun iki toplu mezuniyet töreninde Devlet Başkanı'nın onur konuğu olacak olması bakımından 22 Haziran günü, Chittagong'u ziyaret etmesi kararlaştırılmıştır.

Bu olay, Müslüman Bangladeş ordusu için bir utanç ve aşağılanmadır. Zira bu gün, sınır muhafızlarının katledilmesiyle çakışan birinci kara günün ardından Hasina hükümetinin gölgesindeki üç yıldan daha az bir zaman diliminde Bangladeş Müslüman ordusunun ikinci kara günüdür. Bu münasebetle Hizb-ut Tahrir, bu gün içerisinde saat 12:00'de bu olayı protesto eden bir yürüyüş düzenlemiştir. Zira yürüyüş, Yüksek Mahkeme'nin dışında başlamış ve Basın Kulübü'nün dışında son bulmuştur.

Ey Müslüman Bangladeş Ordusu!

Sizin ecdadınız, müşrik düşman generallere ve komutanlara ölümü, esirliği ve teslimiyeti tattıran Halid İbn-u Velid, Muhammed İbn-ul Kasım, Muhammed Gori ve Bahtiyar Halıcı iken Hasina sizlere, bu mağlup olmuş komutanların torunlarına selam durmanızı emretmektedir. O halde ölüm, bu zelil ve utanç dolu hayattan da hayırlı değil midir?

Ey Subaylar!

Devlet içerisindeki yöneticilerinizin, komutanların ve generallerin, kardeşlerinize karşı tuzak kurduklarına ve sınırlar üzerinde saldırganlık ve katliam işleyen devletle işbirliği yaparak sınır muhafızlarını kıyımdan geçirmelerine şahit olduğunuzda damarlarınızdaki kanlar kaynamıyor mu? O halde devlet, şu anı ortadan kaldıracak işgal planları yapmalıdır.

Hain yöneticilerinizin yüzlerine karşı soylu kılıçlarınızı kınlarından çıkarmadan önce daha ne zamana kadar sessiz kalacaksınız?

Şeyha Hasina'nın hıyanetlerine karşı daha ne zamana kadar susacaksınız?

Hizb-ut Tahrir sizleri, sevgili nebimiz Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in müjdelediği gibi nusretin olduğu güçlü, onurlu, şerefli ve ihtişamlı bir hayata çağırmaktadır. Zira o, şöyle buyurmuştur: عِصَابَتَانِ مِنْ أُمَّتِي أَحْرَزَهُمَا اللَّهُ مِنْ النَّارِ، عِصَابَةٌ تَغْزُو الْهِنْدَ وَعِصَابَةٌ تَكُونُ مَعَ عِيسَى ابْنِ مَرْيَمَ عَلَيْهِمَا السَّلام "Ümmetimden iki grup vardır ki Allah, onları ateşten korumuştur. (Birisi) Hindistan gazvesine (katılacak) grup, ikincisi de İsa İbn-i Meryem Aleyhi's Selam ile birlikte olan gruptur." [Ahmed ve en-Nesai rivayet etti]

Şüphesiz bu vaat, ancak Hilafetin gölgesinde gerçekleşecektir. O halde gücünüzü toplayın, Hasina'yı otoriteden indirin ve işleri Hizb-ut Tahrir'e teslim edin. Böylece, Raşidi Hilafet Devleti'ni yeniden kuralım, nusret, kuvvet, onur, şeref ve ihtişam yolculuğunda İslam ümmetine bir kez daha liderlik edelim ki Allah'ın izniyle bu nusret yürüyüşü Güney Asya'dan başlamış olsun.

Devamını oku...

Hilafet devleti kurmak istiyorlardı

  • Kategori Türkiye
  •   |  

08 Temmuz 2011 Cuma 13:03

HABER1

Hilafet devleti kurmak istiyorlardı

İZMİR, Malatya, Batman ve Bursa'da gerçekleştirilen operasyonda, terör örgütü Hizb-ut Tahrir üyesi oldukları ileri sürülen 5 kişi, polisin operasyonuyla yakalandı

 

 

Amaçları, şeriat esaslarına dayalı hilafet devleti kurmak olan üç zanlıdan 1'i tutuklanırken, Ege Bölge sorumlusu oldukları iddia edilen ve sonradan gözaltına alınan 2'si ise bugün adliyeye sevkedildi.

Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçen pazartesi günü, istihbari çalışma doğrultusunda, İzmir, Malatya ve Batman'da düzenlediği operasyonlarda, terör örgütü Hizb-ut Tahrir üyesi olduğunu belirlediği S.O. (22), öğretmen F.Ç. (27) ve işçi A.B.'yi (28) yakaladı. Üç zanlı, işlemleri tamamlandıktan sonra dün (perşembe) adliyeye sevkedildi. Zanlılardan, meslek yüksekokulu öğrencisi S.O. tutuklanırken, diğer ikisi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu zanlıların ifadelerinden yola çıkan polis, soruşturmayı derinleştirerek, Hizb-ut Tahrir'in Ege Bölge sorumlusu oldukları belirlenen makine mühendisi B.K. (35) ile kimya mühendisi S.Ç.'yi (26) Bursa'da düzenlediği operasyonlarla yakaladı. Zanlıların, evlerinde ve gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda, çok sayıda örgütsel doküman, dergi, gazete, yasak yayın ve örgüt için eğitim amaçlı hazırlanmış belgeler ele geçirildi.

Amaçları, şeriat esaslarına dayalı hilafet devleti kurmak olan zanlılardan B.K.'nin, Lübnan'da, örgütün eğitim ve konferans çalışmalarına katıldığı tespit edildi. Emniyette işlemleri tamamlanan B.K. ile S.Ç., bugün, adliyeye sevkedildi. Emniyet yetkilileri, operasyonla, Ege Bölgesi'nde yapılanma içinde bulunan Hizbut Tahrir örgütünün çökertildiğini açıkladı.

 

Turaç TOP / İZMİR, (DHA)

 

Kaynaklar:

http://www.haber1.com/hilafet-devleti-kurmak-istiyorlardi.html

http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/07/08/hizbut.tahrire.egede.buyuk.darbe/622411.0/

http://www.yeniasir.com.tr/UcuncuSayfa/2011/07/08/teror-orgutu-operasyonunda-2-tutuklama-daha

http://haber.gazetevatan.com/hizbut-tahrire-buyuk-darbe/387605/1/Gundem

http://www.haber3.com/izmirdeki-teror-orgutune-yonelik-operasyon-teror-orgutu-hizbut-tahrire-yonelik-g-938699h.htm

http://www.sondakika.com/haber-hizbut-tahrir-e-darbe-2853521/

http://www.sondakika.com/haber-izmir-deki-teror-orgutune-yonelik-operasyon-6-2853721/

http://www.sondakika.com/haber-izmir-deki-teror-orgutune-yonelik-operasyon-6-2854858/

http://www.haber3.com/izmirdeki-teror-orgutune-yonelik-operasyon-adliyeye-sevk-edilen-2-kisi-tutukland-939830h.htm

Devamını oku...

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kanun Koyucu mu?

  • Kategori Türkiye
  •   |  

07 Temmuz 2011 - 13:16

ilkehaberajansi.com.tr

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kanun Koyucu mu?

Gaziantep'te 8 ay önce Hizbut-tahrir'e yönelik yapılan operasyonda tutuklanan 8 kişi çıkarıldıkları ilk mahkemede tahliye edildi. Herhangi somut bir delil olmamasına karşın insanların aylarca haksız şekilde cezalandırılmalarının Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nin hukuksuz görüşlerinden kaynaklandığı belirtildi

 

GAZİANTEP-Gaziantep'te 8 ay önce Hizbut-tahrir'e yönelik yapılan operasyonda tutuklanan 8 kişi çıkarıldıkları ilk mahkemede tahliye edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi Kanun Koyucu mu?

Geçen sene kasım ayında İslami oluşumlardan Hizbut-tahrir'e yönelik yapılan operasyonda tutuklanan Mustafa Doğan, İsa Doğan, İsmail Demir, Muhittin Doğan, Hasan Sedat Albayram, Mesut Gündüz, Mehmet Polat ve Erol Sever Adana Özel yetkili 7.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada tahliye edildiler.

Herhangi somut bir suç olmadığı halde bu kişilerin haksız bir şekilde 8 ay boyunca tutuklu kaldıklarını ifade eden Av. Hüseyin Kurşun, bu tür operasyonların Kemalist laik cumhuriyetin İslami fikirlere tahammülsüzlüğünden kaynaklandığını belirtti.

Yargıtay 9.Ceza Dairesi Fikirleri Silah Olarak Görüyor

Av. Kurşun, Hizbut-tahrir'in siyasi fikirlerinin Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nce Laik Cumhuriyete yöneltilmiş silah olarak algılandığını belirterek, "Bilindiği üzere silahsız olduğu ve faaliyetlerinde cebir ve şiddeti bir yöntem olarak kullanmadığı halde "Hizbut-tahrir terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla yargılananlar hakkında İstanbul ve Adana Özel Yetkili Ağır Caza Mahkemeleri tarafından beraat kararları verilmesine karşın Yargıtay 9. Ceza Dairesi daha sonra bu kararı bozarak Hizbut-tahrir'in yasal hakkın kullanılmasından ibaret olan; basın açıklaması, konferanslar, mitingler ve dergileri terör örgütü faaliyetleri olarak nitelendirerek yeniden yargılanmasını isteyerek haksız ve hukuksuzluklara imza attığını söyledi.

Yargıtay 9.Ceza Dairesi Kanun mu?

İslami davalara karşı haksız ve hukuksuz kararlarıyla gündeme gelen Yargıtay 9.Ceza Dairesi'nin İslami davalar aleyhine aldığı kararların mahkemelerce isteksizce de olsa uygulandığına dikkat çeken Kurşun, "Yargıtay yargıçlarının, mahkeme yargıçlarının yerine geçerek onlar adına yargılama konusu eylem hakkında karar vermektedir. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin aldığı kararlar adeta kanun hükmünde icra ediliyor." ifadelerini kullandı.

Hizbut-tahrir'in siyasi görüşünün yürürlükteki ceza kanuna aykırı olmadığını belirten Kurşun, siyasilere ve bürokratlara seslenerek, terör ve demokrasi kavramları üzerinde uzun süreli soluklu tahliller yapmaları gerektiğini söyledi. (Şefik Mert-İLKHA)

 

Kaynaklar:

http://www.ilkehaberajansi.com.tr/haber/yargitay-9-ceza-dairesi-kanun-koyucu-mu.html

http://www.medya73.com/yargitay-9-ceza-dairesi-kanun-koyucu-mu-haberi-715313.html

Devamını oku...

3 Hizbuttahrir üyesi yakalandı

  • Kategori Türkiye
  •   |  

04 Temmuz 2011 Pazartesi - 19:32

TİMETURK.COM

3 Hizbuttahrir üyesi yakalandı

İzmir Emniyeti Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, hücre yapılanması içinde oldukları ileri sürülen 3 kişiyi, İzmir ve Malatya'da düzenlenen operasyonla yakaladı.

 

Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, terör örgütü Hizbut Tahrir'in bazı üyelerinin İzmir'de bulunduğunu tespit etti. Ekipler, Hizb-Ut Tahrir üyelerinin şehirde hücre tipi yapılanmaya gittiğini belirledi. Teknik ve fiziki takibin ardından adreslerini belirlediği zanlılara yönelik, İzmir'de ve Malatya'da eş zamanlı baskınlar düzenlendi.

 

Yakalanan 3 zanlının evlerinde yapılan aramalarda, yasak yayınlar ele geçirildiği kaydedildi. Zanlıların herhangi bir plan içinde olup olmadığı araştırılırken, işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilecekleri bildirildi.

 

CİHAN

 

Kaynaklar:

http://www.timeturk.com/tr/2011/07/04/hizbuttahrir.html

http://www.timeturk.com/tr/2011/07/04/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://www.haber50.com/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi-482470h.htm

http://www.haberaktuel.com/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi-haberi-448239.html

http://www.ilkehaberajansi.com.tr/haber/hizb-ut-tahrir-operasyonu-3-gozalti.html

http://www.stargundem.com/guncel/1203864-hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://www.haberalemi.net/HD267820_hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://www.beyazgazete.com/haber/2011/07/04/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://www.dikkathaber.com/haber/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi_475730.html

http://www.medya73.com/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi-haberi-711797.html

http://www.medya73.com/hizb-ut-tahrir-operasyonu-3-gozalti-haberi-711801.html

http://www.medya73.com/izmirde-teror-operasyonu-haberi-712050.html

http://www.haberetki.com/2011/07/04/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://yurthaber.mynet.com/detay/izmir-haberleri/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi/23857

http://www.haberetki.com/2011/07/04/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi.html

http://yurthaber.mynet.com/detay/izmir-haberleri/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi/23857

http://www.haberdar.com/haber/hizbut-tahrir-uyesi-3-kisi-yakalandi-2906217

http://www.nevsehirmedya.com/izmirde-teror-operasyonu-84038h.htm

http://www.malatyaguncel.com/news_detail.php?id=69909

http://www.haber3.com/izmirde-teror-operasyonu-932545h.htm

http://www.dikkathaber.com/haber/izmir-de-teror-operasyonu-75_475852.html

http://www.haberciniz.biz/izmirde-teror-operasyonu-1095303h.htm

http://www.haber01.com/izmir-de-teror-operasyonu-h4691.html

http://www.mersinhaber.com/182363izmir%60de-teror-operasyonu:-3-gozalti

http://www.yerelgundem.com/haberler/334102/hizbut_tahrir_uyesi_3_kisi_yakalandi_2.html

http://www.kenthaber.com/ege/izmir/Haber/Genel/Normal/hizb-ut-tahrir-operasyonu--3-gozalti-/aeb7b2e9-af6e-432b-8ba3-4d34951cd14c

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER