Cuma, 04 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/06
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

-Basın Açıklaması- Küresel Medya Konferansı Hizb-ut Tahrir'in Devletlerarası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin Tutumu

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Bürosu, sizleri Allahuteala'nın yardımıyla Hilafet'in H. 28 Receb el-muvafık 3 Mart 1924'te yıkılışının 89. elim yıldönümü münasebetiyle Lübnan/Beyrut'ta düzenleyeceği "Hizb-ut Tahrir'in Devletlerarası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin Tutumu" başlıklı Küresel Medya Konferansı'na katılmaya davet etmekten mutluluk duyar.

Bilindiği üzere konferansın konusu üç bölümden oluşmakta ve Hizb-ut Tahrir'in dünyadaki en bariz sıcak meselelere ilişkin tutumunun sunumunu aşağıdaki şekilde ele alacağız:

- Birinci Kısım: Müslümanların beldelerinde istismar edilen İslami meseleleri ele alacağız ki bunlar şunlardır:

1. Arap beldelerdeki Müslümanların meseleleri (Filistin, Irak, Sudan "Güney'in ayrılması")

2. Güney Asya'daki Müslümanların meseleleri (Afganistan ve Pakistan "Keşmir")

3. Güneydoğu Asya'daki Müslümanların meseleleri (Endonezya'daki ayrılıkçı hareketler)

4. Batı ve Orta Asya'daki Müslümanların meseleleri (Türkiye "Kıbrıs", Kafkaslar, Doğu Türkistan)

- İkinci Kısım: Batıda İslam'a ve Müslümanlara saldırılması meselelerini ele alacağız.

- Son Olarak Üçüncü Kısım: Müslümanlar ve diğer insanlarla alakalı olan aşağıdaki devletlerarası meseleleri ele alacağız:

1. Amerika'da başlayıp dünyaya yayılan uluslararası ekonomik kriz

2. Küresel nükleer enerji krizi ve özellikle İran'daki barışçıl nükleer enerji.

Bu ve diğer konuları hiçbir kapalılığa yer vermeksizin açık, net, bariz ve şeffaf bir şekilde gözlerinizin önüne sereceğiz.

O halde her usta siyasetçi ve parlak medya mensupları bu konferansa katılmak için hırs göstermelidir.

 

  • Konferansın Düzenlenme Tarihi: H. 06 Şaban 1431 el-muvâfık M. 18 Temmuz 2010
  • Konferansın Düzenleneceği Yer: Lübnan / Beyrut, Ferdan, el-Pristol Salonu

 

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Ey Müslümanların Orduları! Yahudilere Öyle Bir Ders Verin ki Bir Daha Asla Derse İhtiyaç Duymasınlar! Yahudilerle Savaşmak için Harekete Geçin, Devletlerini Yok Edin, Yeryüzünü Pisliklerinden Temizleyin!

Hizb-ut Tahrir, Yahudi devletinin Gazze'ye giden yardım konvoyuna saldırısını protesto etmek için bugün bir yürüyüş düzenledi. Zira Yahudiler, Türk gemisinde bulunanlardan onlarcasını öldürmüş ve yaralamıştı. Göstericiler, İslami orduları Yahudilerle savaşmaya, devletlerini yok etmeye ve yeryüzünü pisliklerinden temizlemeye çağırdı.

Evet, İslami ordular seleflerini kendilerine örnek almalıdırlar. Şerir amellerinden dolayı Benî Kureyza Yahudilerine acı bir ders verdiği sırada Sa'd İbn-u Muaz [RadiyAllahu Anh]'ın yaptıklarını yapmalıdırlar. Zira o, erkeklerinin öldürülmesine, kadınlarının ve çocuklarının esir ve mallarının ganimet olarak alınmasına hükmetmiş ve el-Mustafa Muhammed [SallAllahu Aleyhi ve Sellem] de bu hükmü şu kavli ile vasfetmişti:

والذي نفس محمدٍ بيده، إنّ الله والمسلمين رضوا بهذا الحكم، وعلي تنفيذه "Muhammed'in nefsini elinde bulundurana yemin olsun ki Allah ve Müslümanlar bu hükümden ve onun uygulanmasına razı oldular."

Göstericiler, İslami orduları Müslümanların hain yöneticilerini alaşağı etmeye ve Hilafet Devleti'ni ikame etmeye çağırdılar. Bangladeş ordusu, Şeyha Hasina hükümetini alaşağı etmelidir. Zira bu yöneticiler, ümmetin düşmanları olup Yahudi devletini ortaya çıkaran ve onu güçlendiren Amerikalı ve İngiliz efendilerinden başkasına hizmet etmemekteler. Kınama ve eleştiri yaygarası koparmaktan, konferanslar düzenlemekten ve anlamsız kararlar alması için sözde devletlerarası örgütlere çağrıda bulunmaktan başka bir şey yapmamaktalar.

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Karzai Hükümeti, Amerika Birleşik Devletleri ile Direniş Kuvvetleri Arasında Aracı Gibi Hareket Ediyor

02.06.2010 günü düzenlenecek olan "Barış Meclisi Toplantısına [Loya Jirga]" ülkenin farklı bölgelerinden ve kurumlarından yaklaşık 1600 Afgan delegesi ile 300 konuğun katılması beklenmekte. Amerikalı yetkililerin belirttiğine göre hükümet tarafından yönlendirilen Meclisin Resmi Sözcüsü Gül Agha Ahmedi, Barış Meclisinin [Loya Jirga] amacının, "Devlet Başkanı Hamid Karzai'nin güvenirliğini desteklemek" olduğunu ve "bu sürecin gerçek bir milli lider vasfıyla Karzai'nin teklifine yardımcı olmasını ümit ettiklerini" ifade etti.

Bu toplantı için belirlenen hedefler şu hususları içermektedir:

1. Afgan toplumu delegelerinden barış sürecine ilişkin görüşlerini sunmaları istenecek.

2. Barış eli uzatılabilinecek direniş gurupları hakkındaki görüşleri alınacak.

3. Bu hedefleri gerçekleştirmek için benimsenmesi gereken araçlar belirlenecek.

Her ne olursa olsun gerçek şu ki Amerika Birleşik Devletleri ile NATO kuvvetleri, Kandahar'da geniş çaplı bir operasyona başlayarak erkek, kadın ve çocuk demeden vahşi şekilde Müslümanları katletmekte ve günlük olarak evlere hücum etmekteler. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri ile NATO kuvvetleri, başkent sokaklarında işgal kuvvetleri gibi dolaşmaktalar. Karzai hükümeti direnişe katılmak ve işgalcileri kovmak yerine kendi kardeşlerini ve bacılarını öldürmek için işgalcilere katılmakta ve yabancıların imzasını taşıyan "Barış MeclisiniLoya Jirga]" organize ederek kendi halkını saptıran bir ajan olarak hareket etmektedir.

Emperyalistlerin Müslümanlara karşı planları, sadece işgal, katliam, siyasi bir ideoloji vasfıyla İslam'ın kalkınmasını ve Hilafet'n geri gelmesini engellemek değildir. Zira emekli İngiliz ordu komutanı ve başbakanının yeni müsteşarı General Richard Dannatt, geçenlerde BBC 4 ile yaptığı röportajda Afganistan'daki savaşın amacını açıklarken bir itirafta bulunarak şöyle dedi: "Orada İslami bir gündem var. Güney Afganistan'da veya Afganistan'da veya Güney Asya'da buna karşı koymaz ve bunun karşısında durmazsak etkisi giderek artar ve büyür. Bu gündem güçlü şekilde büyüyebilir -ki bu önemli bir nokta-. Bu gündemin Güney Asya'dan Ortadoğu'ya, Kuzey Afrika'ya ve 14 ilâ 15. asırdaki İslami Hilafet'in en uç sınırlarına kadar uzanacağını görebiliriz."

Amerika ve emperyalistler, yakında ortaya çıkacak bunun gibi bir dramayı organize ederek İslam dünyasındaki ajanlarını güçlendirmek için çalışmaktalar. Bunun sonucunda ise onlar Endonezya'yı, Bangladeş'i, Pakistan'ı ve Orta Asya'yı kuşatan bu bölgenin Hilafet'in dönüşünün başlangıç noktasına dönüşmesini engellemeyi amaçlamaktalar. Onlar şerir planlarını uygulamak için de vefakâr ajanlarını kullanmaktalar.

Hizb-ut Tahrir / Afganistan, Müslümanları İslam düşmanları tarafından organize edilen bu tür ajanvari tekliflerin ortaya çıkaracağı hiçbir müspet şeyin olmadığı gerçeğini fark etmeye davet eder. Ümmetin muhlis evlatlarını da küfür hükümetlerinin tamamını alaşağı etmek ve Amerikalılar Afganistan ile bölgeye dönük planlarında başarılı olmadan Hilafet'i geri getirmek için Hizb-ut Tahrir'in yanında yer almaya davet eder.

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Fransa'nın Afrika'ya Karşı Olan Politikası... Sömürgeci Bir Politikadır

Bugün, Cumhurbaşkanı yardımcısı (Ali Osman) başkanlığındaki Sudan'dan da bir heyetin katılımıyla Fransız-Afrika zirvesinin yirmi beşincisi başlıyor. Nitekim bu da Fransa'nın, Devlet Başkanı Beşir'in zirveye katılımını reddetmesinin dahası Beşir'in katılımını engellemek için zirveyi Mısır'ın (Şarm-eş Şeyh) şehrinden Fransa'nın Nis şehrine aktarmasının ardından olmuştur.

Bu durum karşısında Fransa'nın Afrika devletlerine özellikle de Sudan'a karşı olan politikasını öğrenmek için Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak aşağıdaki iki önemli noktayı açıklamak isteriz:

Birincisi: Fransa'nın Afrika'ya karşı politikası sömürgeci bir devletin politikasıdır. Zira onun birçok Afrika devletlerinde fiili nüfuzu bulunmaktadır ve bu nüfuzunu korumak için çalıştığı gibi diğer ülkelerdeki nüfuz alanını da artırmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda Afrika bölgesindeki zengin hammadde ile önemli doğal kaynaklar üzerinde egemenlik ve nüfuz sahibi olmak için Fransa ile Amerika arasında ateşli bir yarış vardır. İşte bu bağlamda Fransa, konferanslar ile benzerleri de dahil askeri ve siyasi çalışmalar yapmaktadır.

İkincisi Fransa, Çad kanalıyla Darfur'daki isyancı hareketlerin silahlanmasında başrol oynamaktadır; bununla da Amerika'nın Güney Sudan'ı ayırdığı gibi Darfur bölgesini ayırmak istemektedir.

Sudan hükümetinin görevi, Raşidi Hilafet Devleti'nin gölgesinde asla zuhur etmeyecek olan zayıflık ile aşağılanmayı açığa vuran ikiyüzlülük ve dalkavukluk yapmak yerine Fransa ile Amerika ve diğer sömürgeci devletler gibi ülkelerimizdeki açgözlü düşman sömürgeci bir devlet olması itibariyle amel etmesidir.

وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لا يَعْلَمُونَ "Oysa izzet Allah'ın, Resulünün ve müminlerindir. Ancak münafıklar bilmezler." [Münafikun 8]

İbrâhîm Usmân [Ebu Halîl]
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Resmî Sözcüsü
Sudan Vilâyeti

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Kuzey Veziristan'a Yönelik Savaş Hazırlıkları Amerikan Tehdidi ve Baskısı Altında Başlamaktadır Amerika ve Onun Ajanları Olan Yöneticiler ise Savaşa Dönük Atmosfer Hazırlamak için Terörist Saldırılar Uygulamaktadırlar

Doğrusu Hizb-ut Tahrir, Amerika ile onun ajanları olan Pakistan yöneticileri her ne zaman kabileler bölgesinde askeri operasyon yapmak için bir plan hazırlasalar ve her ne zaman terörist patlama eylemleri yoluyla bu operasyon için bir hazırlık başlatsalar ümmeti önceden uyarmıştır. Nitekim daha önce İslam Üniversitesi ile Ravalpindi Camisine yönelik saldırılar ile Svat bölgesindeki bir genç kıza sopa vurulduğunu gösteren videokasetinin yayınlanması gibi bu tür eylemlere dair bazı örneklere tanık olduk. Zira Amerika'nın Pakistan'ın Kuzey Veziristan'a saldırmasını emrettiği günden bu yana gözlemciler, patlama eylemleri silsilesinin yakın gelecekte Pakistan'ın muhtelif ana kentlerinde de patlak vereceğinin farkındaydılar. Sadece bu kadar da değil. Askeri operasyonların başlamasının ardından insanlar gecenin karanlığında kalmaya devam etsinler ve evlerinden göç edecek veya hava bombardımanından öldürülecek olan yüz binlere tanık olmasınlar diye suni elektrik krizi ile sonuçları karşısında insanları meşgul edenler de bizzat onlardır. Bunun yanı sıra aralarında Svat bölgesi ve Güney Veziristan'daki yerlerinden edilmiş olan göçmen kadınların ve çocukların da bulunduğu 1.3 milyon Müslüman kamplarda yaşayacaklardır. Ancak "bağımsız" medya organlarının, onların bu trajedilerini dünyaya göstermek için hiçbir hazırlıkları yoktur!! Kendilerine Svat'a askeri bir operasyon yapmalarına izin verilmesi durumunda kesinlikle Pakistan'daki terörizmi yok edeceklerini söyleyen laiklerin sözcüsü medya organları hani nerede? Terörizmin Güney Veziristan'dan kaynaklandığını ve bunun ortadan kaldırılması durumunda Pakistan'ın Allah'ın yeryüzündeki cenneti haline geleceğini iddia eden o "aydınlar" hani nerede? Ancak hakikatte Amerika, bütün kabileler bölgesini yangın alevine çevirmek için diğer bölgelere birbiri ardına operasyonlara başlamıştır. Zira Amerika, muhlis mücahitlerin Afganistan'a geçişlerini yasaklamak ve tedarik yollarını korumak istemesi halinde mücahitlerle savaşmak ardından bölgeden Amerikan varlığını kovma görevini yerine getirmesi hususunda Pakistan ordusunu meşgul etmek ve Amerikalılarla savaşmak için Afganistan'a gitmeleri noktasında Pakistan'daki muhlis Müslümanları oyalamak için Pakistan ordusu ile istihbarat birimlerini kullanması gerektiğini bilmektedir. Böylelikle Amerika, Müslüman ordu ile mücahitleri birbirine vurdurma  yöntemi noktasında kendisini garantiye almaktadır!

Hizb-ut Tahrir, güç ve kuvvet sahipleri ile hikmet ehlinden, Amerika'nın bu komplolarını idrak etmelerini ve Amerika'nın bu savaşını terk etmelerini talep etmektedir. Aksi taktirde yangın tüm Pakistan'ı saracaktır. Buna ilaveten insanları otoriteyi gasp eden yöneticilerden kurtarma görevi ordunun görevi olmasının yanı sıra bölgeden Amerikan varlığını silip süpürecek ve İslami ümmeti tek bir emirin livası altında birleştirecek olan Hilafet Devleti'ni kurması için Hizb-ut Tahrir'e nusret vermek de bizzat onların görevidir.

Nâvid Butt
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir

Resmi Sözcüsü
Pakistan Vilâyeti

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir'in Küresel Medya Konferansına Katılmaya Davet

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Bürosu, Lübnan/Beyrut'ta "Hizb-ut Tahrir'in Devletlerarası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin Tutumu" başlıklı bir küresel medya konferansı düzenleyecektir.

 

Hizb, bu konferansta dünyadaki en bariz sıcak meselelere ilişkin tutumunu aşağıdaki şekilde arzedecektir:

- Birinci Kısım: İslami beldelerde saldırıya uğrayan İslami meseleler

1. Arap beldelerdeki Müslümanların meseleleri (Filistin, Irak, Sudan "Güney'in ayrılması")

2. Güney Asya'daki Müslümanların meseleleri (Afganistan ve Pakistan "Keşmir")

3. Güneydoğu Asya'daki Müslümanların meseleleri (Endonezya'daki ayrılıkçı hareketler)

4. Batı ve Orta Asya'daki Müslümanların meseleleri (Türkiye "Kıbrıs", Kafkaslar, Doğu Türkistan)

- İkinci Kısım: Batı'daki Müslümanlara yapılan saldırılar

- Üçüncü Kısım: Müslümanları ve gayrimüslimleri ilgilendiren devletlerarası genel meseleler

1. Amerika'da başlayıp dünyaya yayılan uluslararası ekonomik kriz

2. Küresel nükleer enerji krizi ve özellikle İran'daki barışçıl nükleer enerji

 

Dolayısıyla Müslümanların küresel siyasi durumunu ve meselelerini önemseyen gazetecilerin, medya mensuplarının, siyasilerin ve aydınların hepsini H. 06 Şaban 1431 el-muvafık M. 18 Temmuz 2010 Pazar günü Bristol Salonu/Ferdan/Beyrut/Lübnan'da düzenlenecek bu konferansa katılmaya davet ediyoruz.

 

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir'in Küresel Medya Konferansı

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Bürosu, Lübnan/Beyrut'ta "Hizb-ut Tahrir'in Devletlerarası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin Tutumu" başlıklı bir küresel medya konferansı düzenleyecektir.

 

Hizb, bu konferansta dünyadaki en bariz sıcak meselelere ilişkin tutumunu aşağıdaki şekilde arzedecektir:

- Birinci Kısım: İslami beldelerde saldırıya uğrayan İslami meseleler

1. Arap beldelerdeki Müslümanların meseleleri (Filistin, Irak, Sudan "Güney'in ayrılması")

2. Güney Asya'daki Müslümanların meseleleri (Afganistan ve Pakistan "Keşmir")

3. Güneydoğu Asya'daki Müslümanların meseleleri (Endonezya'daki ayrılıkçı hareketler)

4. Batı ve Orta Asya'daki Müslümanların meseleleri (Türkiye "Kıbrıs", Kafkaslar, Doğu Türkistan)

- İkinci Kısım: Batı'daki Müslümanlara yapılan saldırılar

- Üçüncü Kısım: Müslümanları ve gayrimüslimleri ilgilendiren devletlerarası genel meseleler

1. Amerika'da başlayıp dünyaya yayılan uluslararası ekonomik kriz

2. Küresel nükleer enerji krizi ve özellikle İran'daki barışçıl nükleer enerji

 

Dolayısıyla Müslümanların küresel siyasi durumunu ve meselelerini önemseyen gazetecilerin, medya mensuplarının, siyasilerin ve aydınların hepsini H. 06 Şaban 1431 el-muvafık M. 18 Temmuz 2010 Pazar günü Bristol Salonu/Ferdan/Beyrut/Lübnan'da düzenlenecek bu konferansa katılmaya davet ediyoruz.

 

 

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Hizb-ut Tahrir'in Küresel Medya Konferansı

Hizb-ut Tahrir Merkezî Medya Bürosu, Lübnan/Beyrut'ta "Hizb-ut Tahrir'in Devletlerarası ve Bölgesel Sıcak Meselelere İlişkin Tutumu" başlıklı bir küresel medya konferansı düzenleyecektir.

 

Hizb-ut Tahrir'in dünyadaki sıcak konulara ilişkin duruşunun değerlendirileceği konferans konuları aşağıdaki gibi üç kısımdır:

- Birinci Kısım: İslami beldelerde saldırıya uğrayan İslami meseleler

1. Arap beldelerdeki Müslümanların meseleleri (Filistin, Irak, Sudan "Güney'in ayrılması")

2. Güney Asya'daki Müslümanların meseleleri (Afganistan ve Pakistan "Keşmir")

3. Güneydoğu Asya'daki Müslümanların meseleleri (Endonezya'daki ayrılıkçı hareketler)

4. Batı ve Orta Asya'daki Müslümanların meseleleri (Türkiye "Kıbrıs", Kafkaslar, Doğu Türkistan)

 

- İkinci Kısım: Batı'daki Müslümanlara yapılan saldırılar

- Üçüncü Kısım: Müslümanları ve gayrimüslimleri ilgilendiren devletlerarası genel meseleler

1. Amerika'da başlayıp dünyaya yayılan uluslararası ekonomik kriz

2. Küresel nükleer enerji krizi ve özellikle İran'daki barışçıl nükleer enerji

 

Dolayısıyla Müslümanların küresel siyasi durumunu ve meselelerini önemseyen gazetecilerin, medya mensuplarının, siyasilerin ve aydınların hepsini H. 06 Şaban 1431 el-muvafık M. 18 Temmuz 2010 Pazar günü Bristol Salonu/Ferdan/Beyrut/Lübnan'da düzenlenecek olan bu konferansa katılmaya davet ediyoruz.

 

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER