Perşembe, 22 Cumade’l Ûlâ 1447 | 2025/11/13
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

Lahey Rus Elçiliği Önünde Protesto

  • Kategori Hollanda
  •   |  

Rus yönetiminin genelde Müslümanlara özelde de Hizb-ut Tahrir'e yönelik yürüttüğü düşmanca çirkin politikasını teşhir etmek amacıyla Hizb-ut Tahrir'in dünya çapında yürüttüğü kampanyanın devamı olarak, Lahey kenti Rus elciliği önünde, 16 Muharrem 1434 Hicri, 24 Kasım 2012 Miladi Cumartesi günü protesto gösterisi düzenlemiştir.

Allah'ın inayeti ve lütfu ile protesto oldukça kalabalıktı ve gösteri boyunca üç konuşma yapılmıştır. İlk konuşmayı Hizb-ut Tahrir Rusya gençlerinden biri Rusça olarak, ikinci konuşmayı Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Bürosu Müdürü mühendis Osman Bahhaş Arapça olarak ve son konuşmayı da Hizb-ut Tahrir Hollanda basın sözcüsü üstad Okay Pala Ebu Zeyn İngilizce olarak yapmıştır.

Alışageldiği üzeri gösteriye Zikri Hakimden ayetler okunarak başlanmış ve Allah Subhânehu ve Te'alâ'ya yakarış ve hayır dualarla son bulmuştur.

Elhamdulillah

 

Fotoğraflar için tıklayınız...

Devamını oku...

Rusya Konsolosluğu Hizb-ut Tahrir Heyetini Kabul Etmedi

  • Kategori Avustralya
  •   |  

Avustralya Hizb-ut Tahrir heyetini Rusya'nın Sidney konsolosluğu kabul etmedi. Heyet, Hizb-ut Tahrir‘in; Rusya'nın genelde Müslümanlara özelde de Hizb-ut Tahrir'e karşı yürüttüğü baskıcı politikaları kınayan bir mektubunu teslim etmek istiyordu.

Konsolosluk Hizb-ut Tahrir heyetini sadece kabul etmemekle yetinmeyip kendisi muhatap olmamak için polisi çağırmıştır. Rus hükümetinin yürüttüğü propagandanın aksine belli ki, Rus hükümeti hak söz ve kalem taşıyanlardan korkmaktadır. Zira onlar içerde ve dışarıda Rusya'nın baskıcı politikalarını etkilemeyi başarmışlardır.

8 Muharrem 1434 H. Perşembe, 22 Kasım 2012 M.

 

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir / Mısır Vilayeti: Ezher Üniversitesi Kampusunda Kampanya

  • Kategori Mısır
  •   |  

Hizb-ut Tahrir Mısır Vilayetini aylar önce başlattığı İslam devleti anayasasını tanıtım kampanyasının devamı olarak "Mısır anayasası İslami anayasa olmak zorundadır" başlıklı çalışmasını sürdürdü. Hizb-ut Tahrir gençleri seyyar bilgilendirme çadırlarını Ezher Üniversitesi Kampusuna 7 Muharrem 1434 Hicri, 21Kasım 2012 Miladi Çarşamba günü kurmuştur. Çadıra çok sayıda konuk gelmiş ve oldukça pozitif tartışmalar gerçekleşmiştir.

Elhamdulillah

Fotoğraflar için tıklayınız...

Devamını oku...

- Basın Açıklaması - Polisin Zengibar'daki Baskı Eylemlerini Sürdürmesi, Demokrasinin Başarısız Olması Demektir

Hizb-ut Tahrir / Doğu Afrika, iki hafta önce Zengibar'da gerçekleşen şiddeti kınadığı gibi bugün de Tanzanya polisinin vahşî uygulaması ile korkutmak, sıkıştırmak, keyfi tutuklamalarda bulunmak, işkence etmek ve yasadışı bir şekilde evlere baskınlar düzenlemek için Zengibar'daki emniyet birimleriyle işbirliği yapmasını, yargısız infaz operasyonlarına katılmasını, barışın tahakkuk etmesi gerekçesiyle elleriyle kanunlar yapıp rejime dayatmada bulunmasını şiddetle kınamaktadır. Korku ve nefret duygularına yol açan ve toplumsal ilişkilerin daha çok çürümesine teşvik eden durum işte budur.

Ayrıca paramiliter bir güç olan polisin yapmış olduğu sıkıştırmalar, çifte standarda ve demokrasinin ikiyüzlülüğüne delalet etmektedir. Nitekim bu, bir süredir toplum tarafından bilinir hale gelen bir durumdur. Dolayısıyla Tanganyika ile Zengibar arasındaki birlik meselesinde ulusal hükümetin tebrik ettiği vatanseverlik duygusu, bir gecede büyük bir günah haline gelmiştir! "Hukukun üstünlüğü" şeklindeki demokratik yalanlar ile "düşünce özgürlüğü" şeklindeki şer duygular da cabası. Zira düşünce, devlet tarafından onaylanan bir düşünce olduğunda özgürlüğe izin verilmektedir.

Ayrıca bu mevcut senaryo, ulusal birlik hükümetinin sorununun insanları aldatmak olduğu şeklindeki "bugünkü düşleri" ve boş beklentileri ifşa etmektedir. Dolayısıyla buda güvenlik yönlerinin başarısız olduğunu kanıtlamaktadır. Özellikle ekonomik yön olmak üzere diğer yönler de cabası. Zira çıbanın başı yolsuzluktur. Dolayısıyla da bu başarısızlık, tabii bir durumdur. Çünkü onun üzerine bina edildiği temeller, hatalı bir fikir olmasının yanı sıra demokratik şerir bir akidedir.

Hizb-ut Tahrir, maddî menfaate değil de güçlü temellere dayalı yegane ideolojinin İslam olduğunu vurgular. Dolayısıyla gerçek ve huzurlu bir barışın gerçekleşmesini garantilemek sadece Hilafet Devleti'nin olduğu bir devletin gölgesinde mümkündür.


Mesud Müslim
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Temsilcisi Yardımcısı
Doğu Afrika

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Yemen Halkı, İngiliz ve Amerikalıların Ülkelerini Parçalamaya Dönük Planlarına Razı mı Olacaklar Yoksa Bunları Ret mi Edecekler?

Yemen'de günlük olarak yayınlanan El-Ahbar el-Yevm Gazetesi, 30. Ekim Salı günkü 2820. sayısında "El-Husnî, Para Karşılığında Abyan'ın Bölünmesi Projesinin Benimsenmesini Teklif Eden Odakları İfşa Etmiştir" başlığı altında bir haber yayınlamıştır. Nitem burada Güney Barış Harekatı Lideri Ahmed Abdullah el-Husnî'nin, 29 Ekim Pazartesi günü Güney Barış Harekatı Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Kasım Asker Gibran'ın katılımıyla Ebyan eyaletinde düzenlenen festivaldeki sözleri ele alınmıştır.

El-Husnî'nin bahsetmiş olduğu parçalama projesinin, kendisine Londra'da bulunduğu esnada ifşa edilmeyen odak tarafından teklif edilmesi, Delta ile Ebyan'ın tamamının Aden'e ilhak edilmesini, geriye kalanın da el-Argub'dan başlayarak mücavir el-Beyda'ya ilhak edilmesini, Lahca'nın Taiz'e ihak edilmesini ve Şabva'nın doğu yarısının da Yemen'in doğu kesimine ilhakını gerektirmektedir.

Bu proje, İngiltere'nin Sultan el-Katiri, Şerif Bayhan, el-Mehra, Sultan el-Abdalî ile Yemen'in siyasî arenasındaki diğerlerinin yanı sıra Tarık el-Fadlî Bin Sultan el-Fadlî'den her birini referandum yoluyla Güney'in Kuzeyden ayrılması ile son bulacak olan bölgeler hususunda Amerikan federalizminin projelerinin karşısında durmaları için ortaya çıkarmak yoluyla Yemen'in güneyindeki sultanlıkları ve şeyhlikleri yeniden canlandırmasıyla örtüşmektedir.

Güney Barış Harekatı Yüksek Kurulu Genel Sekreteri Kasım Asker Gibran, 10. Ağustos 2012'de Sama-Radafan'a göre "Güney meselesi gibilerin çözümü ile geleceği hakkında büyük bir Amerikan-İngiliz siyasî çatışmasının varlığını" ifşa etmiştir.

Amerika ile İngiltere'nin Yemen hakkındaki planları yeni değildir. Ancak Yemen halkının vacibi, buna engel olmaktır. Bu ise ancak İslamî akidemizin hüküm ve fikirlerinden kaynaklanan çözümler ile olacaktır. Yoksa Amerika ile İngiltere'yi bizim için çözümler koyanlar kılmamızla değil. Zira bugün "Güney Hareketi'nin liderleri" olanlar, siyasî, ekonomik, içtimaî ve benzeri yaşam sorunlarını çözmek için daha dün sosyalizm ideolojine koşmuşlar ama her zaman olduğu gibi başarısız olmuşlardır. Nitekim bu ideoloji, ortaya çıkmasının ardından bir etki oluşturmuş olup bugün ise bunları çözmek için topu tekrar geri döndürüp  bugün siyasî, ekonomik, içtimai ve öğretim olarak hayatın tüm alanlarındaki sorunların ve krizlerin acısını çekmesinin yanı sıra diğer milletlerle ilişkisi olan, bu sorunları ve krizleri çözmekten aciz olan ve bunları kendisi için çözecek kimseleri arayan  "daha dünkü düşmanları" kapitalizm ideolojisine koşmaktadırlar!

Allahu [Subhânehu ve Te'âla], şöyle buyurmaktadır: فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ إِنِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ "O halde Allah'a koşun." [ez-Zariyat 50]

Ve şöyle buyurmaktadır:   فَإِن تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللّهِ وَالرَّسُولِ إِن كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ "Eğer herhangi bir hususta çekişirseniz, -Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve resule götürün." [en-Nisâ 59]

Dolayısıyla daha önce propagandası yapıldığı gibi İslam, sadece namaz, oruç ve haç ibadetlerinden ibaret bir din olmadığı gibi yönetim sistemi, ekonomik sistemi, dış siyaseti ve öğretim siyaseti olmayan bir din de değildir. Bilakis İslam, kamil bir ideolojidir.  الْيَوْمَ أَكْمَلْتُ لَكُمْ دِينَكُمْ وَأَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَتِي وَرَضِيتُ لَكُمُ الإِسْلامَ دِينًا "İşte bugün, size dininizi kemale erdirdim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam'a razı oldum." [el-Mâ'ide 3]

Dolayısıyla İslam, ihtiyaçların giderilmesi keyfiyetinden başlayıp ümmetin işlerinin gözetilmesi, onun kalkınması ve mutlu olması keyfiyetine kadar hayatın tüm sorunlarını çözmektedir...

Hizb-ut Tahrir sizleri, Batı'nın habis planlarını reddetmeye, bunlardan uzaklaşmaya ve bunları düşüncenizden ve ülkenizden söküp atmaya davet etmektedir. Zira Amerika ve İngiltere, sadece Yemen'in kötülüğünü istemekte ve Yemen'e egemen olmak için çatışmaktadırlar. Ayrıca Hizb-ut Tahrir sizleri, İslam ile hükmedecek, İslam ülkelerini el-Ukab râyesi altında birleştirecek ve İslam'ı, insanların koymuş olduğu ilkelerin fikirleri ve hükümleriyle hayatlarının ifsat olmasının ardından sorunlarını çözmek için daha dün kendisine muhtaç olanlara taşıyacak olan Hilafet Devleti'ni kurarak İslamî hayatı yeniden başlatmak için kendisiyle birlikte çalışmaya davet etmektedir. Nitekim Allahuteala, şöyle buyurmaktadır:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ "Ey iman edenler! Allah ve resulü sizi, size hayat verene davet ettiğinde icabet edin." [el-Bakara 183]


Dr. Muhammed Et-Taşî
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Medya Bürosu Başkanı
Yemen Vilâyeti

Devamını oku...

-Basın Açıklaması- Rohingyalı (Arakanlı) Müslümanlarla Dayanışmaya Dönük Bir Gösteri İçin Hizb-ut Tahrir / Endonezya'dan Bir Beyan

Medya organları, Burma'daki Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen yeni bir katliamdan bahsetmişlerdir. Nitekim resmî açıklamalara göre son birkaç gün içerinde gerçekleşen rahatsız edici olayda 67 kişi öldürülmüştür. Ayrıca hükümet sözcüsü, 27.10.2012 Pazar günü AFP haber ajansına, kurbanlardan yarısına yakınının kadınlardan olduğu şeklinde bir açıklamada bulunmuştur. Birleşmiş Milletleri'ne göre en son çatışmalar, yaklaşık 3200 kişiyi Arakan'ın başkenti Sittwe'deki mültecilerin kamplarında yaşamaya mecbur bırakırken 2500 kişiyi de bu kamplara giden yollarda yaşamaya mecbur bırakmıştır.

Ayrımcılıktan on yıllar sonra Rohingyalı Müslümanlar, devletsiz göçmenler haline gelmişlerdir. Hem de onlar, sekizinci asırdan bu yana Arakan'da yaşamalarına rağmen. Nitekim Burma rejimi hala merhametsiz bir şekilde Rohingyalı Müslümanlara zulmetmekte, hareket alanlarını sınırlandırmakta, onları ülke içerisine aktarmakta, topraklarını gasbetmekte, öğretim ve diğer kamu hizmet haklarını vermemektedir... Buda onları, Bangladeş, Malezya ve Tayland gibi muhtelif ülkelere firar etmeye mecbur bırakmaktadır... Nitekim istatistikler, yarım milyon küsur Rohingyalının bu ülkede yaşadıklarına işaret etmektedir.  BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne göre bir milyon Müslüman, Myanmar dışında yaşamakta olup ortada onları daimi bir şekilde kabul etmeye hazır bir ülke de bulunmamaktadır.

Açıktır ki Burma rejimi, bu politika yoluyla Rohingyalı Müslümanlara yönelik etnik temizlik uygulamak istemektedir. Aynen Burma Devlet Başkanı Thein Sein'in, "Şayet ortada kendilerini kabul etmeye hazır bir devlet olursa Myanmar, Rohingyalı Müslümanları firar etmeye mecbur bırakacaktır" şeklindeki açıklamalarında açıkça ortaya çıktığı gibi. Dolayısıyla Thein Sein'e göre Rohingyalı Müslümanların önünde iki çözüm vardır: "Ya kamplarda yaşayacaklar yada ülkeden göç edeceklerdir."

Bu acı gerçek, kalpleri hüzün ve acı ile doldurmaktadır! Nitekim Rohingyalı Müslümanlar, nüfusu bir buçuk milyara ulaşan İslamî ümmetten ayrılmaz bir parçadır. O halde bu büyük orandaki İslamî ümmet nasıl olur da tüm bu vahşî zulümlere maruz kalan kardeşlerini korumaya güç yetiremezler?! Müslümanların izzeti nerede Allah aşkına?! Dolayısıyla bu üzücü vakıa ve Güney Tayland'taki Eftani, Güney Filipinlerdeki Moro, Irak, Afganistan ve Filistin'deki Müslümanlara isabet eden... zulüm ve zalimlikler tekbir şeye delalet etmektedir ki oda; İslamî Hilafet'in 1924 yılında yıkılmasının ardından Müslümanların zayıf ve aciz kalmalarıdır.

Bu meseleyle ilgili olarak Hizb-ut Tahrir / Endonezya, Rohingyalı Müslümanlarla dayanışmak için 31 Ekim 2012 Çarşamba günü Cakarta'daki Myanmar Büyükelçiliği önünde bir gösteri düzenlemiş ve aşağıdaki hususları açıklamıştır:

1-Budistlerin, keşişleri ve Burma rejimi ile birlikte Arakan'daki Rohingyalı Müslümanlara karşı yapmış oldukları vahşî şiddet eylemlerini, onların mülkiyetlerini yıkmalarını, yerlerinden etmelerini ve aynı şekilde vahşî katliamları şiddetle kınarız. Zira bu vahşeti ve barbarlığı, uygar insanlar asla yapamazlar!

2-Burma rejiminin, derhal bu vahşî eylemler ile aynı şekilde Rohingyalı Müslümanların imha edilmesini ve Arakan'daki varlıklarının ortadan kaldırılmasını hedef alan tüm politikalarını durdurmasını talep ederiz. Zira Rohingyalı Müslümanlar, yüzyıllardan bu yana, hatta Burma devletinin varlığından önce bile bu ülkede yaşamaktadırlar. Dolayısıyla onların tanınması ve diğer bölgelerin sakinleri gibi haklarının verilmesi gerekmektedir.

3-Nüfus sayısı bakımından en büyük İslamî bir ülke olan Endonezya hükümetinden, Rohingyalı Müslümanlara karşı olan katliamı durdurmak için etkin adımlar benimsemesini ve bunun yanı sıra Endonezya'ya gelen Rohingyalı göçmenler için koruma sağlamasını talep ederiz.

4-Bütün her yerdeki Müslümanları, Rohingyalı Müslümanlarla dayanışmak için mümkün olan her şekilde bir araya gelmeye davet ettiğimiz gibi ayrıca onları, Allah'ın şeriatını tatbik edecek olan Hilafet'i kurmak için ciddi olarak çalışmaya davet ederiz. Zira İslamî ümmet, Hilafet olmadıkça asla güçlü ve birlik içerisinde olamayacaktır. Dolayısıyla güveni, güvenliği ve Rohingyalı Müslümanlar da dahil bütün Müslümanlar için onurlu bir yaşamı gerçekleştirecek olan sadece Hilafet olup onlar, Allah'ın izniyle ileride hiçbir zulüm ve zalimliğe maruz kalmayacaklarıdır.

Allah bize yeter! Zira O, ne güzel vekil, ne güzel Mevla ve ne güzel nusret verendir!


Muhammed İsmâ’îl Yusanto
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Resmî Sözcüsü
Endonezya

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir Gençlerinden Gazze'ye gelen heyete mesaj: "Zaferimiz orduları harekete geçirmekle olur, taziye heyeti göndermekle değil"

  • Kategori Filistin
  •   |  

Mısır'dan gelen, resmi ve sivillerden oluşan bir heyet, Dilo ve Azzam aileleri gibi yok edilmeleri son olmayıp halkı gece gündüz katledilen Gazze'ye destek amaçlı ziyarette bulunmuşlardır.

5 Muharrem 1434 Hicri, 19 Kasım 2012 Pazartesi günü Şifa hastanesinde, Mısır devrim sözcüsü, Mısır Adalet ve Kalkınma Partisinin Başkanı Sad Ketateni ve bu ikisine ek olarak Filistin Abbas yönetimini temsilen Nebil Sa's‘ın bulunduğu esnada Hizb gençleri ellerindeki "Gazze'de zafer ümmetin ordularıyla gerçekleşir, taziye heyetleriyle değil", "Filistin'in zaferi; orduları harekete geçirmekledir." yazılı pankartları açtılar.

Söz konusu heyette yer alan kişilerin bir kısmıyla basın konferansı esnasında Hizibten gençler konuşarak; orduları harekete geçirin, ey devrimin sözcüsü bu bir emanettir, bu senin boynunun borcudur ey devrimin müftüsü, Al Izz Abdusselam ve Batz gibi olunuz şeklinde telkinlerde bulunmuşlardır.

Basın mensuplarından birisi ise hizipli gençlere yönelerek mesajlarını iletmedeki üslup ve incelikten dolayı onları tebrik etmiştir.

Dolayısıyla hizb daha önceleri şu şekilde beyanatta bulunmuştu: "Gazze ehlinin döktüğü kanların zaferi; tarafsızlık kapsamında ateşkes için gelen heyetle, yada Gazze'ye gelen taziye heyetiyle gerçekleşmez. Ancak  o zafer Sina'dan, Ürdün nehrinden ve Litani nehrinin güneyinden ve Golan tepelerinden harekete geçip gece gündüz Yahudi varlığını dövecek, Hz Ebu Bekr'in yeminine sahip, düşmana şeytanların vesvesesini unutturacak ordularla gerçekleşir.

Ey Müslümanlar geçmişte Salahaddin Eyyubi'nin ve Zahir Beybers'in ordularıyla zafer bu şekilde elde edilmişti. İşte bu şekilde zafer Yahudi varlığıyla çarpışmayı özlemle bekleyen Müslümanların ordularıyla elde edilir... İşte bu şekilde Gazze ehlinin temiz kanlarının intikamı alınır... bunun dışında bir yöntemle intikam alınmaz... bunun dışındaki yöntemi akıllı bir kimse tavsiyede bulunmaz, eğer bulunursa o, hem dünya hem de ahirette kördür, amadır.

((وَمَنْ كَانَ فِي هَذِهِ أَعْمَى فَهُوَ فِي الْآخِرَةِ أَعْمَى وَأَضَلُّ سَبِيلًا))

''Ve burada (bu dünyada), kim kör ise artık o ahirette de kördür, üstelik iyice yolunu şaşırmıştır.'' (İsrâ 72)

 

Fotoğraflar için tıklayınız...

Devamını oku...

Hizb-ut Tahrir Gençlerinden Ukrayna Rus Konsolosluğu Önünde Protesto

  • Kategori Video
  •   |  

Hizb-ut Tahrir / Ukrayna , Ukrayna'nın Kırım yarım adasında yer alan Simferepol kentindeki Rusya federasyonu konsolosluğu önünde protesto gösterisi düzenledi. Söz konusu gösteride Rusya yönetiminin genel olarak Müslümanlara, özel olarak da Hizb-ut Tahrir gençlerine yönelik yaptığı düşmanlıklar, baskınlar ve tutuklamalar protesto edildi. Gösteri 6 Muharrem 1434 hicri, 20 Kasım 2012 Salı günü vuku bulmuştur.

Allah Subhânehu ve Te'alâ amellerimizi kabul eylesin.

 

 

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER