Ey Müslüman Ülkelerin Yöneticileri! Utanmıyor Musunuz? Dünya Hayatının Alçak ve Perişanlığından ve Ahiretin Azabından Korkmuyor Musunuz? Akletmiyor Musunuz?
- Kategori Hizb
- |
Şüphesiz, Yahudilerin işlediği suçları, evleri yerle bir ettiklerini, direnişçileri yerin altında ve üstünde takip edip öldürdüklerini hem işitiyor hem de görüyorsunuz. Önce Gazze’de sonra tüm Filistin’de suç işlemeye başladılar ve halen de işlemeye devam ediyorlar. Binlerce kişiyi öldürdüler, on binlercesini yaraladılar. Sonra Dahiye bölgesini de suçları arasına eklediler, direnişin diğer liderleriyle toplantı halindeyken Dahiye’de direnişin liderini hedef aldılar. Ardından suçlarını Lübnan’ın geniş bölgelerine yaydılar. Böylece Yahudilerin Şam halkına yönelik suçları gittikçe artıyor. Tüm bu olup bitenlere rağmen bırakın bir orduyu seferber etmeyi uzak veya yakın Yahudilere ufacık bir acı ya da eziyet bile vermiyorsunuz! İçinizden en aklı başında olanları ise, şehitleri sayıp Yahudilerin duygularını incitmemek için onları ölü olarak adlandırıyor! Allah sizi kahretsin! Nasıl da döndürülüyorsunuz!
Şüphesiz ki, Yahudileri yaptıklarını yapmaya cüretkâr hale getiren şey, çevrelerinde karşılarında duracak tek bir devlet bile bulamamalarıdır! Lübnan’da kendi partisini kuran İran bile partisini yalnız bıraktı. Dahiye yoğun saldırı altında olduğunda bile Dahiye’yi savunmak ve yıkımdan kurtarmak için uçaklarını, insansız hava araçlarını ve füzelerini göndermemiştir! Filistin’e komşu olan veya olmayan diğer yakın ülkelere gelince, Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Irak, Suriye, Türkiye vb. gibi, sanki bu durum onları ilgilendirmiyormuş gibi hareket ediyorlar... Harekete geçer korkusuyla sağdan soldan ordularını gözlemliyorlar. Hatta insanlar bir yürüyüş ya da gösteri düzenlediğinde ve orduların harekete geçmesi çağrısında bulunan bir söz söylediklerinde, bunu bir haddi aşma olarak kabul edip tutuklama yoluna gidiyorlar! Uzaktaki ülkeler ise, yakın olmadıkları için mutlular.
أَلَا سَاءَ مَا يَحْكُمُونَ “Ne kadar kötü hüküm veriyorlar!” [Ankebut 4]
Ey Müslümanlar! Yahudiler savaş ehli değildir, çünkü Kaviyy ve Aziz olan Allah şöyle buyurmuştur:
لَنْ يَضُرُّوكُمْ إِلَّا أَذًى وَإِنْ يُقَاتِلُوكُمْ يُوَلُّوكُمُ الْأَدْبَارَ ثُمَّ لَا يُنْصَرُونَ “Onlar incitmekten başka size bir zarar veremezler. Sizinle savaşa koyulurlarsa, geri dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.” [Ali İmran 111] Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça ayakta kalamazlar.
ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوا إِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ “Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara alçaklık damgası vurulmuştur” [Ali İmran 112] Peygamberlerine isyan ettiklerinden beri Allah ile olan ipleri kopmuştur, sadece insanlarla olan ipleri kalmıştır. Yahudi varlığı kurulurken İngiltere ve ajanları onların ipleriydi. Şimdiyse Amerika ve İslam beldelerindeki ajan yöneticileri, onların yeni ipleri. Ajan yöneticiler, sömürgeci kâfirlerin emirlerini yerine getirmek için orduları Yahudiler ile savaşmaktan alıkoyan ve böylece Yahudileri desteklemek ve varlıklarını korumak için uzatılan bu ipin kopmamasını sağlayan en etkili unsurlardır... Onlar ile arkalarındakileri de dağıtacak ve Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şu sözünü gerçekleştirecek olan dürüst ve samimi bir lider önderliğinde girişilecek bir savaş ancak bu ipi koparacaktır. Müslim, Sahih’inde Nafi’ kanalıyla İbn Ömer’den Peygamber SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:
لَتُقَاتِلُنَّ الْيَهُودَ فَلَتَقْتُلُنَّهُمْ “Yahudilerle savaşacaksınız ve onları alabildiğine öldüreceksiniz.”
Ey Müslüman ülkelerin askerleri! İçinizde, özellikle Mısır, Şam ve Fatih’in topraklarından askerlere liderlik edecek, diğer orduları da peşine takacak, Allah’ın zaferiyle orduların ve arkalarından da ümmetin tekbirler getireceği hiç aklı başında bir adam yok mu?
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ “Şüphesiz ki, Rasûllerimize ve iman edenlere hem dünya hayatında, hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.” [Mümin 51] Artık bıçak kemiğe dayanmıştır ey askerler! Artık özür dileyen için bir özür, bahane getiren için bir bahane kalmamıştır. Düşmanlarınıza karşı hiçbir şey yapmadan öfkeyle dişlerinizi sıkmanız yeterli değil. Aksine Aziz ve Hâkim olan Allah’ın buyurduğu gibi yapmalısınız.
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُّؤْمِنِينَ “Onlarla savaşın ki Allah sizin elleriniz ile onları cezalandırsın, rezil rüsva etsin. Onlara karşı size yardım etsin. Müminlerin kalplerine şifa versin.” [Tevbe 14]
Haydi, ey askerler! Kardeşlerinize yardım etmek için harekete geçin. Allah’a yardım edin ki O da size yardım etsin.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَنْصُرُوا اللَّهَ يَنْصُرْكُمْ وَيُثَبِّتْ أَقْدَامَكُمْ * وَالَّذِينَ كَفَرُوا فَتَعْساً لَهُمْ وَأَضَلَّ أَعْمَالَهُمْ “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın dinine) yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz. İnkâr edenlere gelince, onların hakkı yıkımdır. Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmıştır.” [Muhammed 7-8]