Kırgız Hükümeti Aşırıcılık Bahanesiyle İslam'a Karşı Savaşını Yoğunlaştırıyor!
- Kategori Makaleler
- |
Kırgız Hükümeti Aşırıcılık Bahanesiyle İslam'a Karşı Savaşını Yoğunlaştırıyor!
3 Eylül’de Kırgızistan İçişleri Bakanlığı, aşırıcılık bahanesiyle İslam’ın yayılmasına yönelik cezaları artıracak bir yasa tasarısını kamuoyunun tartışmasına sundu. Bu yasaya göre ülke halkı, başkalarına dağıtmak veya ulaştırmak maksadıyla “aşırılıkçı” materyaller hazırlamak, taşımak ve saklamak suçlamasıyla 7 yıl boyunca özgürlüklerinden yoksun bırakılacak. Aynı fiilin yabancı finansman yoluyla özel eğitim almış bir grup insan tarafından işlenmesi halinde, bu kişiler on yıla kadar özgürlüklerinden mahrum bırakılacaktır. Maddede şu anda 5 yıla kadar hapis cezası geçmektedir.
Ayrıca internet veya medya organları kullanmak yoluyla kamuya açık çağrılar da dahil olmak üzere aşırılıkçı faaliyetlerde bulunmak için de üç yıldan beş yıla kadar özgürlükten mahrum bırakma önerilmektedir. Aynı fiilin özel eğitim almış bir grup insan tarafından işlenmesi halinde, bu kişiler beş yıldan yedi yıla kadar özgürlüklerinden mahrum bırakılacaktır. Yine mevcut yasalar, bu tür suçlar için 20.000 ila 100.000 Som arasında değişen para cezası öngörmektedir.
Ayrıca tasarıya, aşırılıkçı materyal bulundurmaktan dolayı daha önce uyarı almış kişiler için de üç yıla kadar hapis cezası öngören yeni bir madde eklenmiştir.
Kırgız hükümeti bununla yetinmeyip, Müslüman kadınların halka açık yerlerde peçe takmasını yasaklayan, Müslümanların cami ve resmi okullar dışında yerlerde eğitim almasını ve kitap dağıtmasını engelleyen bir yasa tasarısını da kamuoyunun tartışmasına sundu ki, bu da Diyanet Komitesi aracılığıyla yapılmaktadır. Ayrıca bu yasa tasarısı, dini kurumlarda çeşitli siyasi etkinliklerin düzenlenmesini, dine dayalı siyasi partilerin ve diğer siyasi derneklerin kurulmasını ve finanse edilmesini, partilere isim verirken veya seçim kampanyası faaliyetlerinde dini kelimelerin kullanılmasını ve milletvekillerinin dini faaliyetlerde bulunmasını da yasaklamaktadır.
Mevcut Kırgızistan hükümeti bu tasarıyı Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) Aşırıcılıkla Mücadele Sözleşmesi ile uyumlu hale getirmeye çalışıyor ki bu da hükümetin İslam’la mücadelede kafir efendilerini takip edeceği anlamına gelmektedir.
Buna ek olarak hükümete karşı çıkan laikler de aşırılıkçı olarak damgalanmıştır; zira Şangay İşbirliği Örgütü’nün aşırıcılık tanımı buna izin vermektedir. Bunun kanıtı ise yasa kabul edilmeden önce bazı muhaliflerin aşırıcılıkla suçlanmış olmasıdır.
Nitekim bugüne kadar Kırgızistan’da 21 dini örgütün faaliyet göstermesi yasaklanmış olup üyeleri çeşitli cezalara maruz kalmıştır. Şu anda ülkedeki vergiler ve ödemelerdeki artış halkın hükümete karşı memnuniyetsizliğini artırmasından dolayı cezalar oldukça sıkılaştırılmakta ve “aşırıcılıkla” suçlanan kişilerin kapsamının genişletilmesi için büyük bir çaba sarf edilmektedir. Bu durum da muhalefet için bir fırsat oldu ve bunu kendi lehlerine kullanmaya çalışmaktadırlar. Ancak muhalefet liderlerini tutuklayarak onları “etkisizleştirdiğine” inanan mevcut hükümet, bir sonraki mücadelesini Müslümanlara yönlendirmiştir. Bu yüzden hakiki Müslümanların tutumunu ve protestolarını bastırmak için bu kişiler “aşırıcılıkla” suçlanmakta ve tutuklanmakla tehdit edilmektedirler. Her ne kadar hükümet bu tür eylemlerde kendi çıkarlarını gözetse de ancak küresel kâfir sistem aslında İslam’la ve onun değerleriyle mücadele etmekte ve bu bağlamda özel projeler geliştirmekte ve fonlar ayırmaktadır.
Şu anda dünyaya hakim olan sömürgeci kapitalist sistemin çöküşün eşiğinde olduğu ve onu yıkıp yerine geçecek olan sistemin İslam olduğu çok iyi bilinmektedir. Bu nedenle sömürgeciler, Müslümanların dikkatini saf İslam’dan başka bir yöne çekmek için “geleneksel İslam” ve “ılımlı İslam” gibi projeleri kullanmakta ve saf İslam’a bağlı kalanları ve taşıyanları da “aşırıcılıklar” olarak suçlamaktadır. Nitekim davranışlarının, sunmuş oldukları tanımla tutarlı olduğunu gördük. Bunun en açık örneklerinden biri, Rusya ve Ukrayna’nın, Ukrayna’daki savaşta birbirlerine terörizm ve aşırıcılıkla ilgili suçlamalarda bulunmalarıdır. Bunun yanı sıra mevcut ve daha önceki tüm Kırgız otoriteleri kendi tanımlarına göre iktidara güç kullanarak ulaşmıştır, daha doğrusu otoriteyi aşırıcı yöntemler ele geçirmişlerdir.
Hiç şüphe yok ki uluslararası ve iç politikadaki bu tür ikiyüzlülük, kapitalizmin yakın ölümüne işaret etmektedir; çünkü dünyada ve bölgede olduğu gibi Kırgızistan’da da fikrî ve siyasî boşluk derinleşiyor. Allah’ın izniyle bu fikrî boşluğu İslam dolduracak, siyasi boşluğu da Müslümanlar dolduracak ve sömürgeci kâfirlerin ve onların ajanlarının tuzakları da onların aleyhine dönecektir.
Allahu Teala şöyle buyurmuştur: وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللهُ وَاللهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ“Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranların en iyisidir.” [Enfal 30]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Mümtaz Maveraünnehrî