Cumartesi, 04 Rebiu’l Evvel 1446 | 2024/09/07
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü

El-Vakiye TV: Ey Müslümanlar! Refah Sınır Kapısında, Gazze’de ve Hatta Tüm Filistin’de Yahudilerin İşlediği Suçları Görüyorsunuz, Yöneticiler, Filistin’i Desteklemek İçin Orduları Seferber Etmiyor, Hatta Kırmızı Çizgilerini Bile Görmezden Geliyorlar!

  • Kategori El Vakiye TV
  •   |  

El-Vakiye TV:
Ey Müslümanlar! Refah Sınır Kapısında, Gazze’de ve Hatta Tüm Filistin’de Yahudilerin İşlediği Suçları Görüyorsunuz, Yöneticiler, Filistin’i Desteklemek İçin Orduları Seferber Etmiyor, Hatta Kırmızı Çizgilerini Bile Görmezden Geliyorlar! Amerika ve Yandaşlarının Arabuluculuğuna Razı Geldiler!

Sunan: Müh. Selahaddin Adada
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Müdürü

Yapımcı: El-Vakiye TV

Bildiriyi Okumak İçin Tıklayınız

Cuma, 05 Zilkade 1445 Hicri - 13 Mayıs 2024 Miladi

Daha fazlası için TIKLAYINIZ

el vakiye tv

#طوفان_الأقصى
#الجيوش_إلى_الأقصى
#الأقصى_يستصرخ_الجيوش
#AksaTufanı
#OrdularAksaya
#ArmiesToAqsa
#AqsaCallsArmies

el vakiye tv

Devamını oku...

Bir Kavmin Kılavuzu Karga Olursa Onun Göstereceği Önce Pis Leşlerdir

Eski Meclis Başkanı Muhammed El Halbusi’nin Federal Mahkeme kararıyla görevden alınmasının ardından Meclis Başkanlığı makamının boşalmasının üzerinden altı aydan fazla bir süre geçtikten sonra Irak Parlamentosu 18 Mayıs 2024 Cumartesi günü yeni Meclis Başkanını seçmek üzere özel bir oturum düzenledi. Siyasi bloklar arasında yaşanan çekişmenin ardından üç Milletvekili Meclis Başkanlığı’na aday oldu. Birincisi: Hamis El Hancer liderliğindeki Egemenlik İttifakı’ndan Salim El Isavi. İkincisi: Eski Meclisi Başkanı Muhammed El Halbusi liderliğindeki İlerleme İttifakı’ndan Mahmud El Meşhedani. Üçüncüsü: Bağımsız Milletvekili Amir Abdul Cebbar.

El İsavi 158 oy, El Meşhedani 137 oy, Amir Abdul Cebbar 3 oy alırken, 13 oy da geçersiz sayıldı. Dolayısıyla, Irak Anayasası’nın 55. Maddesi ve Temsilciler Meclisi İç Tüzüğü’nün III/12. Maddesi uyarınca, adaylardan hiçbiri gerekli salt çoğunluğu (50+1) yani 166 oyu alamadığı için Meclis Başkanı seçilemedi.

Meclis oturumu adeta horoz dövüşüne, yumruklu kavgaya ve her iki tarafın diğerini tehdit ettiği arenaya dönüştü. Tüm bu kaos ve utanç verici eylemler, mevkiler ve kişisel kazançlar uğrunadır. İşgalci ABD’nin getirdiği bu cunta yönetimi deviren Irak halkı bu duruma pek şaşırmadı, zira bu davranışlara ve daha fazlasına alışıktır.

Evet, ümmeti kandırmayı başaran işgalci Amerika, ülkeyi işgalinden bu yana çürük kota sistemi ve talihsiz anayasa ile ülkenin siyasi kaderini belirledi. Bu kota sisteminin uygulanmasını güya Irak halkı tarafından seçildiğini iddia eden kukla siyasi zümreye bıraktı. Bu güruh, makam ve mevki elde etmek için köpekler gibi salya akıttı.

Bu yüzden diyoruz ki, bu yaslı halkın yaşadığı tüm trajediler, işgalcinin mayınlı anayasasıyla birlikte dayattığı sistemden kaynaklanmaktadır. Bu anayasa, sorun çözmek için değil sorun yaratmak için ve ülkeyi siyasi kaos girdabında bırakmak için tasarlanmış bir anayasadır. Siyaset erbabı da bu siyasi uşakların maaşlı efendileridir.

Ey Müslümanlar! Ey Irak halkı! Hizb-ut Tahrir, halkına yalan söylemeyen bir liderdir, içinde bulunduğunuz labirentten kurtulmanız için size her zaman çağrıda bulunmuştur. İşgalcinin ve beraberinde getirdiği pisliklerin dayattığı bu rejimi ortadan kaldırmaktan, Allah’ın Şeriatını uygulamak ve İslam nizamını tesis etmek için çalışmaktan başka kurtuluşunuzun olmadığını açıklamıştır. Çektiğiniz sıkıntılardan yegâne kurtuluşunuz, İslam’dır. İzzet ve itibarınız, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafette saklıdır. Çünkü Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

لَقَدْ أَنزَلْنَا إِلَيْكُمْ كِتَاباً فِيهِ ذِكْرُكُمْ أَفَلَا تَعْقِلُونَ“Andolsun, size içinde sizin için öğüt bulunan bir kitap indirdik. Hâlâ akıllanmaz mısınız?” [Enbiya 10] Peki siz ne yapıyorsunuz? Yanıt verecek misiniz?

Devamını oku...

Kapitalizm Öğrenci Gebeliklerini Önleyemez

Yakın zamanda Songwe Bölgesi’nin (Tanzanya’nın Güney Yaylaları) Mumba bölgesinde yaklaşık 194 ilkokul ve ortaokul öğrencisinin bir ay içinde hamile kaldığına dair yayınlanan raporun(https://www.mwananchi.co.tz/mw/habari/kitaifa/wanafunzi-194-momba-wapewa-mimba-ndani-ya-mwezi-mmoja--4624920) ardından Hizb ut-Tahrir / Tanzanya aşağıdaki hususları açıklığa kavuşturmak istemektedir:

1- Şeytani demokratik sistem altında Tanzanya ve tüm dünyada toplum, laiklik ve “kişisel özgürlükler” düşüncesi nedeniyle toplumun her dokusunu etkileyen büyük bir ahlaki yozlaşma ile karşı karşıyadır. Ebeveynler, kısmen ihmal ama esas itibariyle yozlaşmış kapitalist düşünceler nedeniyle velayet yükü altında ezilmektedir. Kapitalist düşünceler, sosyal felaket ve ailelerin parçalanmasına neden olmuştur.

2- Kapitalist ülkeler, öğrencilerin hamilelik meselesiyle uğraşıyım derken, Tanzanya da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeleri körü körüne doğal olmayan bir duruma itmişler, o ülkelere yalnızca kapitalizm ideolojisini koruyan, toplumlarını ahlaksızlık uçurumuna sürükleyen tehlikeli ve tuhaf yönergeler dayatmışlardır.

Kapitalizm, cinsel arzuların uyarılmasını özgürce teşvik eder. Bu yüzden bir insan ergenliğe ulaştığında, içgüdüsel olarak arzularını tatmin etmeye çalışacaktır. Ancak kız öğrencilerin evlilik meselesi, yasal olarak suç sayılmakta ve sadece erkeklere ağır cezalar verilmektedir.

3- Kız öğrencilerin evlendirilmesini engellemek için ileri sürülen ‘reşit olmama’ gerekçesi tamamen mantık dışıdır ve gerçeklikle bağdaşmamaktadır. Peki reşit olmayanlar nasıl hamile kalabiliyor?

4- Açıkçası kapitalizm, kız öğrencilerin cinsel ilişkide bulunmasına kesinlikle karşı çıkmaz, çünkü bu, inancına göre kişisel özgürlüklerin bir parçasıdır. Ancak asıl kaygısı, öğrencilerin hamile kalmasıdır, bu nedenle hamilelikten kaçınmaları ve hamileliklerini önlemek için öğrencilere cinsel eğitim sunmakta ve teşvik etmektedir.

5- Kapitalizmin bu konudaki bakış açısı açıkçası bir utançtır, saçmadır, insan doğasına aykırıdır, ahlakı ve kişiliği koruyan bir konumda değildir. Dahası bu, kapitalizmin insan ilişkilerini yönetme yeteneğine sahip olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

İslam, insan doğasındaki nevi içgüdüsünün varlığını kabul eder ve bu içgüdünün temel amacı insan türünün devamlılığını sağlamaktır, zevk de doğal olarak elde edilir. Kapitalizmin aksine İslam, ergenlik çağına ulaştıktan sonra evlilik dışında cinsel arzuların tatmin edilmesini yasaklar. Ayrıca İslam, toplumu korumak için evlilik dışındaki tüm cinsel faaliyetleri hem erkeklere hem de kadınlara adil bir şekilde kısıtlar ve cezalandırır. İslam Devleti Hilafet altında toplum, kapitalizm altındaki toplumdan farklı olarak bugünkünden çok daha iyi durumda olacaktır. Kapitalizm, cinsel ahlaksızlık ile insanlığı hayvanlık seviyesine indirgemiştir.

Devamını oku...

Kafir Batı Ajanları ve Sudan’ı Bölme Projesini Sürdürme Cüretkarlığı

Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi Başkanı Abdul Vahid Nur ve eski Başbakan Abdullah Hamduk, Kenya’nın başkenti Nairobi’de bir anlaşma imzaladı. Anlaşmanın en önemli maddelerinden biri şudur: 4. paragrafın (d) bendinde, dinlere, kültürlere ve kimliklere eşit mesafede duran laik, tarafsız bir devletin kurulması, f) bendinde, Sudan’da sivil bir devletin kurulmasını garanti altına alan sivil, demokratik, federal bir hükümetin kurulması, din ve düşünce özgürlüğüne yer verilmesi ve kültürel, etnik, dini ve bölgesel kimliklerin devlet tarafından güvence altına alınması. Bu paragrafın sonunda, “Bu ilkelerin kalıcı anayasaya dahil edilmemesi durumunda, Sudan halkları kendi kaderini tayin hakkını kullanma hakkına sahiptir.” ibaresi yer almaktadır.

Bu anlaşma karşısında Hizb-ut Tahrir / Sudan Vilayeti olarak biz, aşağıdaki gerçekleri açıklıyoruz:

Birincisi: Sudan, 1899 yılında sömürgeci İngiliz kafir ordularının ülkeye girişinden ve dinin hayattan ayrılmasına dayanan bir anayasa oluşturmasından günümüze kadar laik bir sistemle yönetilmektedir.

İkincisi: Sudan’ın tüm sorunlarının temelinde sekülerleşme ya da demokratikleşme fikri yatmaktadır. Bu ikisi aynı fikirdir, insan yönetiminin parlamentolar ve yasama konseyleri aracılığıyla uygulanması ve insanlığın Yaratıcısı Allah’ın yönetiminin dışlanması anlamına gelir.

Üçüncüsü: Bu siyasi ve askeri liderlerin laikliği uygulama konusundaki ısrarlarının amacı, İslam’la savaşmak, onu yönetimden ve siyasetten dışlamak için çaba gösteren sömürgeci ülkelerin emir ve talimatlarını uygulamak, İslam davetini taşıyanlar ve İslam davetçileriyle savaşmaktır.

Dördüncüsü: Hayatı, dinin devletten ayrılması akidesine dayandırmak, sıkıntı ve geçim darlığının sürmesi, siyasi ve ekonomik olarak hayatın işlerini yönetmedeki başarısızlığın devam etmesi anlamına gelir. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurmuştur:

وَمَنْ أَعْرَضَ عَن ذِكْرِي فَإِنَّ لَهُ مَعِيشَةً ضَنكاً وَنَحْشُرُهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَعْمَى“Kim Benim zikrimden yüz çevirirse, mutlaka onun için sıkıntılı bir geçim vardır. Ve kıyamet günü onu, kör olarak haşredeceğiz.” [Taha 124]

Beşincisi: Federalizmi, özerkliği ve kendi kaderini tayin hakkını hayata geçirmek için çalışmak, ülkeyi parçalama ve yıkım makinesine atmaktır. Ki bu da sadece devrik ajanların yapabileceği kirli bir iştir.

Sonuç olarak, bu anlaşma, sömürgeci ülke ajanlarının Sudan’da efendilerinin uğursuz bir üçgene dayanan planını uygulamak için gece gündüz nasıl komplo kurduklarını doğruluyor. Sömürgecilerin planı, laikliği dayatarak, Sudan’ı federalizm, özerklik ve kendi kaderini tayin hakkı ile parçalayarak ve ardından yabancı yatırımcılar ve sömürgeci kapitalist şirketler aracılığıyla zenginliğini yağmalayarak İslam’ı dışlamak, İslam davetini taşıyanlar ve davetçileri ile mücadele etmeye dayalıdır.

Sudan halkının görevi, bu kukla liderlere engel olmak, onları ifşa etmek, ümmeti renk ve dil ayrımı gözetmeksizin İslam kimliği üzerinde birleştirmek için Nübüvvet metodu Raşidi Hilafeti Devletini kurmaktır. Takva dışında kimsenin kimseye üstünlüğü olmayacağı Hilafet Devleti, adaleti sağlayacak, güvenliği tüm ülkeye yayacak, hak sahiplerine hakkını verecektir.

وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ “ O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]

Devamını oku...
Bu RSS beslemesine abone ol

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER