El-Raye Gazetesi
Kazan’daki BRICS Zirvesi Ve Batı Hegemonyasından Kurtulma Konusundaki Başarısının Boyutu
Üstad Esad Mansur’un Kaleminden
BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'nın ekonomilerini kastetmek için kullanılır) zirvesi, yeni üyelerin de katılımıyla 22-24/10/2024 tarihlerinde Rusya’nın kontrolü altındaki Tataristan’ın başkenti Kazan’da gerçekleştirildi. Nitekim 22-24/08/2023 tarihleri arasında Güney Afrika'da düzenlenen bir önceki zirvesinde, henüz katılımını resmi olarak açıklamayan Suudi Arabistan'ın yanı sıra Mısır, BAE, İran ve Etiyopya'nın da aralarında bulunduğu 6 yeni ülkeye 1/1/2024 itibariyle katılım daveti yapıldığını duyurmuştu ve 19/11/2023 tarihinde göreve başlayan yeni başkan Milei'nin katılmayı reddettiği Arjantin,katılım talebinde bulunan eski Devlet Başkan Fernandez’in aksine Amerika ve Yahudi varlığı ile olan ortaklığıyla övünmüştü.
Rusya Devlet Başkanı Putin, 36 ülkenin katıldığı zirvede 22 devlet ve hükümet başkanına ev sahipliği yaptı.Kremlin sözcüsü zirveyi, Rusya için “şimdiye kadarki en büyük dış politika olaylarından biri” olarak nitelendirdi; zira Şubat 2022’den bu yana Ukrayna’ya yönelik saldırısının ardından Batı’nın kendisine ve ülkesine yönelik izolasyonunu kırmaya çalışmaktadır. Çünkü Batılılar Putin’i haydut olarak nitelendirmişler ve uluslararası ceza mahkemesi aracılığıyla hakkında yakalama emri çıkarmışlardı. Ayrıca dünyadaki birçok ülkenin ya onu desteklediğini ya ona karşı olmadığını ya da Batı’nın yanında olmadığını kanıtlamak istiyor; zira ABD liderliğindeki Batı, özellikle Batı'nın kendisinden korktuğu ve dünyanın liderliğini Amerika ile paylaşan Sovyetler Birliği'nin 1991'de çöküşünden sonra kibrini göstermekte ve dünyaya liderliğini dayatmaktadır.
Putin bu sahte ihtişamlarını yeniden tesis etmek için çalışıyor; zira katılımcıların karşısında bunu şöyle diyerek açıklamıştır: “Şüphesiz küresel Güney ve Doğu ülkelerinin, BRICS ile temasları güçlendirmeye yönelik eşi benzeri görülmemiş ilgisini görmezden gelmek bir hata olacaktır.” Ayrıca “BRICS'e katılmak isteyen 30’dan fazla ülke var” diye de vurgu yaptı; dolayısıyla o, uluslararası bir kutup olma ve çok kutuplu bir dünya hedefine ulaşmak için Batı karşısında başarısını göstermeye çalışıyor.
Bu nedenle Rus Nezavisimaya gazetesi 23/10/2024 tarihinde şunları yazdı: “Rusya'nın bakış açısına göre BRICS, Batı’nın diktatörlüğüne dayalı eski uluslararası ilişkiler modelini reddettiği için Küresel Güney ülkeleri için bir cazibe ifade ediyor.” Ayrıca “Diğer ülkeler, özellikle Brezilya ve Hindistan, BRICS eski dünya düzenini demokratikleştirmek ve reforme etmek için kullanılmak istenildiğinden dolayı bu çabaları pek desteklemeyeceklerdir” eklemesinde bulundu. Yani bu tür ülkeleri de içeren BRICS grubu ile Batı'nın diktatörlüğünü devirmenin başarısı garanti değildir demektir.
Zirvede, gruba küresel bir boyut kazandırmak amacıyla gıda ve enerji güvenliğinin sürdürülebilir kalkınmasının sağlanması sorunu, ekonomi ve Ortadoğu sorunu gibi siyasi konular olmak üzere uluslararası meseleler ele alındı.
Batı, Rusya’nın BRICS’i G7 benzeri ekonomik ve siyasi açıdan etkili bir gruba dönüştürmeye çalıştığının farkında olduğu gibi Batı’ya karşı bu gruba liderlik etmeye çalıştığının da farkındadır. Bu nedenle Alman Kalkınma Bakanı Svenja Schulze şunları söyledi: “Putin Kazan’da kendisini Batı karşıtı grubun lideri olarak göstermeye çalışıyor.” Ve şöyle dedi: “Rusya’nın kamplara bölünmeye dayalı düşüncesinin modası geçti.” Zira Almanya, Batı’nın dünya üzerindeki hegemonyasının devam etmesini ve özellikle İslam’ın küresel arenada bir devlet olarak vücut bulmadığı bir ortamda hiç kimsenin ona meydan okumamasını istiyor.
Rusya’nın, grup için küresel ticaret ve finansal işlemler için ana para birimi ve birçok ülke için de rezerv para birimi olarak kabul edilen Doları ve ardından Euroyu taklit eden ve onunla rekabet eden bir para birimi oluşturmak gibi son zirvede dayatmaya çalıştığı ekonomik hedefleri vardır. Ama ne önceki ne de şimdiki zirve, aralarındaki ticaret alışverişini yerel para birimleriyle artırmak dışında bu alanda bir adım atmayı başaramadı.
Rusya, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika gibi grubun kurucu üyelerinin Amerika ve Batı karşısında kendisiyle birlikte yürümek istemediklerinin ve BRICS için bir para birimi çıkarmayı reddetmek de dahil olmak üzere Doları terk etmeyi reddettiklerinin farkındadır. Peki o halde Batı’yı takip eden ülkeleri yeni üye olarak nasıl dahil edecek ki?!
Aynı zamanda grubun bazı üyeleri arasında, özellikle de Hindistan ve Çin arasında, sınır çatışmalarına varacak kadar düşmanlık noktasına varan derin farklılıklar söz konusudur. Ayrıca Amerika Hindistan’ı Çin'e karşı kışkırtıyor, Çin ise sakinleşmeye çalışıyor.
Çin, Amerika’nın başını çektiği Batı ve ona bağlı ülkelerle çatışmaya girmek istemiyor, aksine onlarla ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor; zira Çin Devlet Başkanı Şi şöyle dedi: “Pekin ve Moskova arasındaki ilişkiler, üçüncü ülkelere karşı olmaya yönelik değildir.” Dolayısıyla Çin, Rusya ile Batı ile kopma ve çatışma noktasına varacak kadar koordinasyon kurmak istemiyor; bu nedenle Rusya ile ittifak kurma ve Ukrayna’daki savaşında Rusya’ya silah sağlama konusunda geri adım atmıştır.
Tüm bunlar BRICS’i Batı karşısında zayıflatıyor ve kendilerini ABD ve Avrupa'nın yanında küresel ortak liderler olarak konumlandırmaya çalışan Rusya ve Çin'in, küresel liderler olarak konumlandırma çabalarını geciktiriyor.BRICS grubu bu yapısıyla çok kırılgan ve heterojen bir yapıya sahiptir; çünkü onun ülkelerinin çoğu siyasi olarak Batı’yı takip ediyor, onunla güçlü ekonomik bağları var ve Batı hegemonyasından kurtulmaya çalışmıyor. Bu nedenle Rusya’nın çabası başarısız olacaktır. Ancak Rusya, halkının moralini yükseltmek, bölgesel ve uluslararası etkisini güçlendirmek için başarılı olduğunu ve dünyanın bir kısmına liderlik ettiğini göstermeye çalışıyor.
Bu nedenle özellikle belirli fikirlere dayanmadığı, daha ziyade kapitalist sistem içinde hareket ettiğinden dolayı çok güvenilir olmayan kırılgan BRICS grubu ile Batı’nın hegemonyasından ve kibrinden kurtulmak zordur. Bu yüzden BRICS grubunun Batı’nın hegemonyasına karşı ortaya çıkışı ilkesiz ve ciddiyetsizdir.Hatta şayet Batı Rusya ile uzlaşsa ve onu G7'ye tekrar dahil etmiş olsa, Rusya Batı'ya karşı tüm muhalefetini bir kenara bırakacak ve 2014'te G7’den çıkarılmadan önce olduğu gibi onun adaletsiz politikalarının çizilmesine ortak olacaktır. Zira Sovyetler Birliği tarafından temsil edilen ve heterodoks komünist ideolojinin taşıyıcısı olan Rusya, dünyanın sorunlarını çözmede ve kapitalist sistemi yıkmada başarılı olmamış, aksine dünyayı, özellikle de hegemonyası altına giren halkları paylaşmak için Amerika ile ortaklık kurduğunda ve BM Güvenlik Konseyi’nde Batı’ya ortak olduğunda halkların ezilmesine katılmıştır.
Dolayısıyla Batı’nın kibrinden kurtulmak ve geçmiş ve şimdiki tarihi bize Batı'dan farklı olmadığını haber veren Rusya'nın tasallutu altına girmeyi önlemek için bir alternatifin, dahası dünyanın sorunlarına yönelik köklü bir çözümün olması gerekir. Bu da kesinlikle İslam’ın, 13 asır boyunca olduğu gibi İslam’ı uygulayacak ve dünyaya onu bir hayır ve hidayet risaleti olarak taşıyacak olan bir devlette vücut bulmasıyla gerçekleşecektir.
Kaynak: El-Raye Gazetesi - 519. Sayı - 30/10/2024