Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, hükümetin seferberlik prosedürleri nedeniyle Cuma namazının iptal edilişinden aylar sonra Sayda kentinde kentin açık bir meydanında Cuma namazını kılma çağrısı yaptı. Yetkililer, tecridi kaldırdıklarını ve kamu seferberliğini hafiflettiklerini açıkladılar, ama ibadeti en sona bıraktılar. Önce en kalabalık ve en etkileşim yerleri olan kumarhaneler, alışveriş merkezleri, okullar ve üniversitelerin açılacağını duyurdular.

Organizatörler, kamu güvenliğini korumak için gerekli önleyici tedbirleri alınmasına özen gösterdiler. Namaz kılanlar için maske takma ve seccade getirme zorunluluğu getirildi. Ayrıca namaza gelenlerin ateşi ölçüldü.

Hizb-ut Tahrir / Sayda Medya Bürosu Müdürü El Hac Hasan Nehhas hutbe verdi, insanlara imamlık yaptı. Hutbesinde bu yerde namaz kılmalarının nedenine dikkat çekti. Sonra ülkede insanların yaşadığı boğucu ekonomik krize değindi. Temel nedenin, siyasi yolsuzluk ve tefecilik olduğuna işaret etti. Ayrıca çözümün, Lübnan ve dünyada Allah’ın Şeriatını uygulamak, Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurmak olduğunu belirtti. Müslümanlardan belayı kaldırması, önümüzdeki günlerde namazın tüm camilerde kılınması için Allah’a yaptığı dua ile hutbesini sonlandırdı.

Başta Ramazan ayında Cuma namazı kılma özlemi duyanlar olmak üzere çok sayıda insan namaza katıldı. Bu yıl dünya çapında olağanüstü koşullar altında Ramazan’a girdik. Ülkeler, gruplar ve dernekler öncülüğünde tüm Batılılaşma kampanyalarına ve dinlerinden uzaklaştırma girişimlere rağmen bu katılım, insanların dinlerine ve ritüellerine olan düşkünlüğünü yansıtıyor.

Bu bağlamda Sayda ve Lübnan’daki tüm ilgilileri Müslümanların ibadet ve ritüellerini yerine getirmeleri için yorulmadan usanmadan çalışmaya, bilimsel veya realist hatta net şeri hiçbir gerekçe olmadan camilerin açılışını listenin sonuna koyan yetkililere baskı uygulamaya çağırıyoruz. Bir kez daha insanlara Hizb-ut Tahrir Emiri Ata Bin Halil Ebu Raşta’nın Korona krizinin yansımaları ışığında namaz kılınması ile ilgili yayınladığı (Soru-Cevabı ve Soru-Cevap ilgili açıklamaları) inceleme çağrısını hatırlatıyoruz.

Bu ümmetten keder ve tasayı gidermesi, bizi yeryüzünde Allah’ın farzlarını eda eden öncülerden eylemesi, bu ve diğer tüm amellerimizi kabul etmesi, ümmetin ve dünyanın yaşadığı bu koşulları hakkın açığa çıkmasına vesile kılması için Allah’a dua ediyoruz. Allah Subhânehu ve Teâlâ şöyle buyurdu:

سَنُرِيهِمْ آيَاتِنَا فِي الْآفَاقِ وَفِي أَنفُسِهِمْ حَتَّى يَتَبَيَّنَ لَهُمْ أَنَّهُ الْحَقُّ أَوَلَمْ يَكْفِ بِرَبِّكَ أَنَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ “Onun hak olduğu meydana çıkıncaya kadar varlığımızın belgelerini onlara hem dış dünyada ve hem de kendi içlerinde göstereceğiz. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi?”^{[Fussilet 53]}