Çarşamba, 25 Cumade’l Ûlâ 1446 | 2024/11/27
Saat: (Medine Saati İle)
Menu
ana menü
ana menü
Şevket Mirziyoyev Aşırılık ve Radikalizm Tehlikesinin Giderek Arttığını Vurguladı!

بسم الله الرحمن الرحيم

Haber-Yorum

Şevket Mirziyoyev Aşırılık ve Radikalizm Tehlikesinin Giderek Arttığını Vurguladı!

Haber:

Khabar.uz web sitesi 06/07/2022 tarihinde, aşağıdakilerin geçtiği bir haber yayınladı:

“Özbekistan Cumhurbaşkanı toplantı sırasında, ülkemizin sabit ve istikrarlı bir şekilde kalkınmasını önemsemeyen çeşitli yıkıcı dış güçlerin olduğunu vurguladı.” Ve şöyle ekledi: “Hali hazırda dünyanın farklı bölgelerinde yeni gerilim yatakları ortaya çıkmakta, milletler ve dinler arasındaki çelişkiler şiddetlenmekte, aşırılık ve radikalizm tehlikesi artmaktadır. Bu tür tehlikeli durumlarda, istikrarımıza ve güvenliğimize zarar veren her türlü tehdit ve risklere kararlılıkla karşı koymalıyız. Aynı zamanda ülkemizin sabit ve istikrarlı bir şekilde kalkınmasını önemsemeyen çeşitli yıkıcı dış güçlerin olduğu da kabul edilmelidir. Bu güçler, ülkemizdeki barışçıl ortamı baltalamayı, vatandaşlarımızın güvenini ve yanlış yönlendirilmesini kazanmayı amaçlayan kötü niyetli hedefler uygulamakta olup bu girişimler daha sonra da devam edebilir.”

Daha önce de devlet başkanı, Nukus’taki olayların yıllardır şerir dış güçler tarafından hazırlandığını vurgulamıştı.

Yorum:

Şu anda küfrün başı Amerika başta olmak üzere Batı’nın, sadece İslam beldelerinde değil, aksine “terör”, “aşırılık” ve “radikalizm” kisvesi altında dünyanın her tarafında İslam’a karşı şiddetli bir savaş yürüttüğü bilinmektedir.Özbekistan da dahil olmak üzere Orta Asya bölgesinde İslam’a ve Müslümanlara yönelik savaş da, işte bu savaşın bir parçasıdır.

Aslında bu bölge üzerindeki çatışma, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve Çin arasında çıkarlar üzerine olan bir çatışmadır. Dolayısıyla bu, sömürgeci ülkelerin farklı çıkarlar için birbirleriyle mücadele ettikleri bitmeyecek ve devam edecek olan bir çatışmadır. Yöneticiler de bu çatışmanın bir parçasıdır ve sömürgeci efendilerine tabidirler. Aynı şekilde bu, İslam dinine ve İslam ümmetine karşı hadarî bir çatışmadır. Dolayısıyla bu, sömürgeci ülkelerin İslam’a karşı ajan yöneticilerle bir araya geldiği bir çatışmadır. Bu yüzden bölgede her nerede çıkarlar çatışması olsa, onların dağıldıklarını, birbirlerine girdiklerini ve çatıştıklarını görmekteyiz. Ama her nerede İslam’a ve hadaratına karşı hadarî bir çatışma olsa, onların bir araya geldiklerini ve ittifak ettiklerini görmekteyiz. Nitekim küfrün başı Amerika ve Batı bunun, ümmetle olan bir çatışma olduğunu, ümmetin sömürgecilikten ve onun kuyrukları olan yöneticilerden kurtulmak ve dininin sınırları içinde yaşamak istediğini çok iyi bildikleri gibi yine Amerika ve Batı, bu çatışmanın kendileri için çok tehlikeli olduğunu da bilmektedirler.

Görünen o ki Mirziyoyev rejimi, İslam’a ve Müslümanlara karşı savaşına gerekçe göstermek ve Moskova ve Washington’daki efendilerini memnun etmek için Karakalpakistan’daki olayları istismar etmeye çalışıyor. Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in, bu korku pompalayan konuşmasıyla kamuoyunun dikkatini, Cumhurbaşkanlığı süresinin yani iktidardaki görev süresinin uzatılmasının iptal edilmesinden başka yöne çekmeye çalışması da olasılıklardan biridir.

Sömürgeci kafir, ajanlar üretmek yoluyla ülkemize girmeyi, burada zehirlerini yaymayı ve komplolarını uygulamayı başardığı gibi servetlerimizi yağmalamayı ve evlatlarımızı saptırmayı da başarmıştır. Dolayısıyla tüm bunlar doğrudan Batı’nın eliyle olmamıştır. Bilakis bizim gibi konuşan ve bizim giydiklerimizi giyen bunlar gibi yöneticiler eliyle olmuştur. Zira bu yöneticiler, kendi dünyaları ve başkalarının dünyası için dinlerini satmışlardır.

Özbekistan Müslümanları da dahil olmak üzere İslam ümmetinin, çevresinde olup bitenlerin farkında olması gerekir. Zira İslam ümmeti, sömürgeci Rusya, ABD ve Batı gibi gerçek düşmanlarının zehirli fikirlerini, kültürünü, ekonomisini ve siyasetini içeride uygulamalarına izin vermemelidir. Aynı şekilde İslam ümmeti, düşmanlarının ajanlarının otoriteleri üzerine yerleşmelerine ve kendilerine tahakküm etmelerine de izin vermemelidir. Zira Müslümanlar, Allah’ın izniyle buna muktedirlerdir; çünkü onlar, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak, otoriteyi İslam’a ve Müslümanlara yeniden iade etmek ve Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in bayrağını dalgalandırmak amacıyla insanlar için çıkarılmış en hayırlı bir ümmettir. ولَينصُرَنَّ اللهُ من ينصُرُه إنَّ اللهَ لقويٌّ عزيزٌAllah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, azizdir.” [Hac 40]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
İslam Ebu Halil – Özbekistan

Yorum Ekle

Gerekli olan (*) işaretli alanlara gerekli bilgileri girdiğinizden emin olun. HTML kod izni yoktur.

yukarı çık

SİTE BÖLÜMLERİ

BAĞLANTILAR

BATI

İSLAMİ BELDELER

İSLAMİ BELDELER