- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Hizb-ut Tahrir ve Rönesans (Nahda) Barajı!
Haber:
Su Kaynakları ve Jeoloji Profesörü Dr. Abbas Şaraki, Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada,Büyük Etiyopya Rönesans Barajı’nın hasarlarını ortaya koydu. Saraki, “Rönesans Barajında Toplam Depolama Hasarı” başlığı altında şunları söyledi: 11 Temmuz 2022 Pazartesi günü Etiyopya, üçüncü depolamaya başladı. Bu, Mühendislik inşaatının tamamlanmasının ardından kenarların ve orta koridorun yüksekliğinin deniz seviyesinden 590 metreye yaklaşan bir seviyeye çıkarılması istem dışı bir mühendislik adımıdır. Etiyopya hükümeti, iki drenaj kapısını (50-6 milyon m3/gün) açmaya veya kapatmaya devam etmedikçe bunu durduramaz ve bunların günlük ortalama 600 milyon m3/gün’e yükselmesiyle birlikte gelecek ay hiçbir değeri kalmayacaktır. (Nabd Sudan, 16/07/2022)
Yorum:
Hizb-ut Tahrir, Rönesans (Nahda) Barajı’nın tehlikelerini yıllarca önce fark etmiş ve iki ülke halkının maslahatı için apaçık bir uyarıda bulunmuştu. Nitekim bu felaket barajının sonuçları hakkında uyarıda bulunmak için seminerler ve konferanslar düzenlemiş ve H. Zilhicce 1438 M. Eylül 2017 yılında, “Rönesans Barajı ve Su Savaşı Tehditleri; Yöneticilerin İhmali ve Ümmetin Görevi” başlıklı bir kitapçık yayınlamıştır. Burada bu barajın Sudan ve Mısır halkına yönelik tehlikelerini açıklamış, hatta bu barajla ilgili iki ülkeyi tehdit eden küçük büyük her şeyden bahsetmiştir.
Kitapçık şu parlak sözlerle sona eriyor: Sudan ve Mısır, Raşidi Hilafet Devleti’nin bir parçası olsaydı, ülkelerin çaylakları, sömürgeci efendileri ve onun araçları, İslam’a ve Müslümanlara tuzak kurup Hilafetin hayati çıkarlarını tehdit etmeye cesaret edemezlerdi. Zira Hilafet Devleti, uluslararası konumun merkez sahnesinde yer almaya çalışan ideolojik bir devlettir. Bu nedenle Raşidi Hilafet Devleti’nin hayati çıkarlarının listesi kısa değil uzun olup hiçbir devlet ilk etapta bu çıkarları tehdit etmeye cesaret edemez.
Hilafetin tarihi, onurunu ve Müslümanların çıkarlarını koruduğuna dair öğütler ve ibretler barındırmaktadır. Bu da siyasi eylemlerinin gücünden, müzakerecilerinin ve diplomatlarının yüceliğinden, onların büyüklüklerinden ve gururlarından, askeri güç kullanma tehdidinden, sonra fiilen kullanmasından ve Allah yolunda ölmeyi arzulayan milyonlarca adamın ona yardım etmesinden kaynaklanmaktadır; çünkü o, Allah Subhanehu’ya itaat içinde yer ve gök sakinlerinin razı olacağı güzel bir hayat için her Müslümanın onu kurmak için çalışması gereken izzetli ve onurlu bir devlettir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Abdulhâlik Abdûn Ali - Sudan