- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İslamofobi!
Haber:
15 Temmuz 2022’de Ulusal İslamofobi Karşıtı Hareket, Cakarta’daki El-Ezher Camii’ndeki “Wea Hamka” salonunda çeşitli İslami örgütlerden bir dizi şahsiyet ve aktivist açıkladı.Bu hareket, Batı medyasının terörist ve aşırılık yanlıları olarak sınıflandırdığı dünyadaki İslamofobi davasıyla mücadele etmeyi amaçlıyor.Endonezya Demokratik Mücadele Partisi, yani iktidar partisindeki politikacı Budiman Sudjatmiku şöyle dedi: “Endonezya'da İslam düşmanlığı yoktur.” 18/07/2022. Aynı zamanda Endonezya Dayanışma Partisi’nden liberal bir isim olan Guntur Rumli şöyle dedi: "İslamofobi yok, evet Hizb-ut Tahrir fobisi, Savunucu Cephesi fobisi ve terörist fobisi var" dedi. (18/07/2022)Öte yandan Meclis Başkanı Fadli Zon şöyle dedi: “İslamofobi var ve bir gerçektir.” (18/07/2022)
Yorum:
1- İslam’a veya İslamofobiye karşı tutumlar fiilen mevcuttur.Ve sadece İslam davetini kamil bir şekilde taşıyan gruplara düşman da değildir. Nitekim aylar önce başörtüsü takan Müslüman kadınlar, çölde kadın kılığına giren kadınlar olarak adlandırılmıştı. İşte bu tutum, İslami bir cemaate değil, İslam’ın hükümlerine yönelik bir düşmanlıktır. Benzer şekilde Eğitim ve Kültür Bakanlığı, geçen yıl (toplumun reddetmesi nedeniyle kaldırılmış olmasına rağmen) Haziran 2022’de, zorunlu örtünmeyi veya onu savunmayı yasaklayan bir yönetmelik yayınladı.Ayrıca başkent Cakarta’daki özel bölge valisi, Nebi Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e yönelik hakaret içerikli reklamlar yayınlayan bir içki şirketini kapattığında, küçümseyici bir tonda onu, (İslam) kimlik siyasetinin babası olmakla suçlamıştır. Bunun yanı sıra Hilafet, İslam’ın hükümlerinden biridir ve bazı alimler onun farzların tacı olduğunu söylemiştir. Hilafet 13 asır boyunca ayakta kaldı ama şu an devleti ve toplumu tehdit eden bir eğitim olarak kabul ediliyor! Aslında Hilafet fikri ve onun taşıyıcıları suçlanmaktadır! Aynı zamanda bu, iddia ettikleri gibi sadece belirli bir İslami cemaate değil, İslam’ın hükümlerine de karşıdır. Yani bu, İslamofobidir. Yine aşırılıkçı olarak gördükleri bazı profesörlerin halka açık yaptıkları İslami konferanslara, bazen yasaklayıp bazen izin veriyorlar. Aynı şekilde bu da İslamofobidir. Yukarıda geçenler, İslamofobinin hakikat olduğunun bir kanıtıdır.
2- İslamofobi yaygın bir husustur. Allah Subhanehu ve Teala’nın nurunu söndürmeye devam edeceklerdir. Tıpkı Allahu Teala’nın şöyle buyurduğu gibi: يُرِيدُونَ أَن يُطْفِؤُواْ نُورَ اللّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَيَأْبَى اللّهُ إِلاَّ أَن يُتِمَّ نُورَهُ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Allah’ın nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Kâfirler istemese de Allah nurunu mutlaka tamamlayacaktır.” [Tevbe 32] Ve şöyle buyurduğu gibi: يُرِيدُونَ لِيُطْفِؤُوا نُورَ اللَّهِ بِأَفْوَاهِهِمْ وَاللَّهُ مُتِمُّ نُورِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْكَافِرُونَ “Onlar, Allah’ın Nurunu ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Oysa Allah, kendi Nurunu tamamlayıcıdır; kâfirler istemese bile.” [Saff 8] Bu nedenle İslamofobiyi önemsemeye hiç gerek yok. Önemli olan şey, İslam’ın ve Müslümanların şanı için mücadeleye devam etmektir.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Muhammed Rahmet Kurnia – Endonezya