Haber-Yorum

Fransız Engizisyon Mahkemeleri Hiç Kimseyi Hariç Tutmaz!

Haber:

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’yi ziyaret eden Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile düzenlediği basın toplantısında Avrupa kıtasında ırkçılığın ve İslam düşmanlığının tırmanmasının endişe kaynağı olduğunu açıkladı ve Avrupa’da İslam düşmanlığının artmasını eleştirdi. Çavuşoğlu, Ankara’da düzenlediği basın toplantısında, Fransız mevkidaşından Türk cami ve derneklerinin güvenliğinin sağlanmasını talep etti. (El-Cezire Net, 05/09/2022)

Yorum:

Türkiye’nin açıklamaları, Fransız hükümetinin yenilenmesi, Fransa’daki Müslümanlara yönelik ihanet dili borazanlığının yapılması ve örneğin “Fransız İslam’ı, İslami terörün Fransa’ya yönelik tehlikeleri ve Cumhuriyet düşmanlarına karşı koymanın gerekliliği” gibi İslamofobiyi kışkırtan ifadelerin öne çıkmasıyla aynı zamana denk gelmiştir. Aynı bağlamda Mediapart, Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin’in ülkeden sınır dışı edilecek Müslüman imamların bir listesini hazırladığını ortaya çıkardı. Bu haber, Yargıtay’ın cumhuriyet düşmanı olarak tasvir edilen Faslı imam Hassan İquioussen’i sınır dışı etme kararının ardından geldi. Fransız bakan, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçilmesinden bu yana 72’si son yedi ayda olmak üzere 734 “aşırılık yanlısı” yabancının sınır dışı edildiğini açıkladı. İquioussen’in avukatı, Fransız bakanın takip edilenlerle ilgili muamelesinde biraz gösteriş yaptığını ve özellikle baskınların kameralar önünde yapılmasını sağladığı için bunun bir tiyatroya benzediğini belirtti. Fransa, her zamanki gibi Müslümanlara karşı düşmanlık besliyor ve İslam’a karşı kinini gösteriyor.

Fransa’nın İslam’a ve Müslümanlara karşı düşmanlığı şaşırtıcı değildir. Gerald Darmanin’in tutumları ise beklenmekte olup “siyasal İslam, Fransız katili bir düşmandır” sözü de dahil olmak üzere daha önceki açıklamalarıyla da tutarlıdır. Ayrıca Kurnaz Macron ve aşırı sağın parçalanmış Fransız siyasi merkezinden gelenler de şaşırtıcı değildir. Bizim şaşırdığımız ve kınadığımız şey, Türkiye yöneticilerinin, Fransa’daki altı milyon Müslümanın çektiği acıları ve olaysız siyasi açıklamalarda bulunarak Türkiye’yi cüceleştirmedeki ısrarlarını görmezden gelmeleridir.

Fransa’da aşırı laikliğin acısını çeken Müslümanlar, kendilerini, dinlerini ve kültürlerini reddeden, Müslüman neslin “tedavi edilmesi gereken bir sorun ve kriz” olmasına dayalı olarak siyasi bir öneride ısrar eden ve onlara aşırı bir kibir ve aşağılamayla muamele eden ortamlarda yaşamaktadır. Bu sırada Türkiye diplomasisi ise her zamanki gibi olayın seviyesinin altında kalmakta, manevi destek, kınama ve eleştiri ile yetinmekte ve ulusal ilişkilerine ve çıkarlarına sıkı sıkıya sarılmaktadır. Krizler birbirini takip ederken Türkiye rejimi Müslümanları yalnız bırakmada ısrar ediyor. 

Genel olarak İslam ümmetinin, özel olarak da Türkiye halkının, aralarından, ümmetin onurunu, izzetini, halklar ve milletler arasındaki prestijini koruyacak liderler araştırmaları gerekir. Türkiye’nin ihtişamını ve prestijini geri kazandıracak ve zorbaların tahtlarını sarsan ve tiranlara, tarihin sayfalarına altın harflerle yazılmış dersler veren Osmanoğulları’nın Halifelerinin siretini yaşatacak olan liderler.

وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَٰكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ“Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Rasulü’nün ve müminlerindir. Fakat münafıklar bunu bilmezler.” [Münaikun 8]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Hüda Muhammed (Ümmü Yahya)