Haber-Yorum

Rohingyalı Müslümanların Çektiği Acılar ve Mevcut Medeniyetin Başarısızlığı!

Haber:

Bangladeş’teki mülteci kamplarından kaçan savunmasız ve aç olan 71 Rohingyalı Müslümanı taşıyan bir tekne Perşembe günü Endonezya’nın en kuzeyindeki Açe eyaletine yanaştı.Anne ve babasıyla birlikte teknede bulunan 15 yaşındaki Şerif ed-Din, denizdeyken 2-3 kişinin yiyecek yetersizliği nedeniyle öldüğünü söyledi. Ve şöyle ekledi: “Uzun zamandır seyahat ediyoruz ve yiyecek bir şeyimiz yoktu. Gerçekten çok açız.” Ayrıca Rohingyalıların mülteci kamplarında iş bulamadıklarını veya yüksek eğitim alamadıklarını, bu nedenle Bangladeş’ten Endonezya’ya gitmeye karar verdiklerini söyledi. (Associated Press).

Yorum:

Çoğu Müslüman olmak üzere zulüm gören bir etnik gruptan oluşan yaklaşık 730.000 Rohingyalı, Myanmar ordusu tarafından işlenen katliamlardan kaçmak için 2017’de Myanmar’ın Arakan (Rakhine) eyaletinden Bangladeş’e kaçmıştı. Nitekim BM bunun soykırım amacıyla yapıldığını söylemiş ve bu yüzden Myanmar ordusunu, toplu tecavüz yapmakla ve binlerce Rohingyalıyı evlerinde öldürmek ve yakmakla suçlamıştı.

Oxfam’a (uluslararası bir konfederasyon) göre mültecilerin %70’i yeterli barınağa sahip değil ve yarısının da temiz içme suyu yok. Bunların yarısından fazlası kadın ve kız çocukları olup %60’ı da 18 yaşının altındadır. Nitekim Rohingyalılar, sel ve toprak kayması riski taşıyan aşırı kalabalık yerleşim yerlerindeki derme çatma çadırlarda yaşıyorlar. Her şeyden önce geceleri karalık ve tehlikelidir. Zira özellikle kadınlar, kız çocukları ve çocuklar, kötü muamele, sömürü ve insan ticaretine maruz kalıyorlar. Ayrıca Dünya Gıda Programı önümüzdeki aydan itibaren kişi başına gıda yardımını 12 dolardan 10 dolara düşürmesiyle birlikte kamplardaki gelecekleri daha fazla risk altındadır.

Myanmar'da, Bangladeş'teki mülteci kamplarında ya da diğer birçok ülkede daha iyi hayatlar arayan Rohingyaların durumu, mevcut ulus-devlet sistemlerinin insanlığı korumadaki yetersizliğini kanıtlamaktadır. Dolayısıyla yapılan birçok anlaşmaya ve insani sorunlarla ilgilenmek için kurulan uluslararası kuruluşlara rağmen, başta Rohingyalı Müslümanlar olmak üzere sorunu temelden çözemiyorlar.

Aynı zamanda sürekli olarak insan haklarının kanun yaptırımı ve uluslararası iş birliği yoluyla korunması çağrısında bulunan Batılı liberal medeniyetin başarısızlığını da kanıtlıyor.Ama gerçekte, Amerika’nın özgürlük ve insan hakları bahanesiyle Irak, Afganistan ve Libya’ya müdahale ettiğinde meydana gelenden tamamen farklı olarak, hiç kimse küçük Myanmar ülkesini insan haklarına uymaya zorlamak istemiyor!

Bu gerçekten hareketle Müslümanlar bir an önce İslam Devleti’ni (Hilafeti) kurarak kendilerini korumaları gerektiğine dair uyanık olmaları gerekir. Zira bu olmaksızın her yerde sadece ayrımcılığa, cinayete ve tacize maruz kalacaklardır.

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Abdullah Asvar – Endonezya