Haber-Yorum

Mısır Ordusundaki Köklü İslami Duygular Rejimden Daha Güçlüdür!

Haber:

13/06/2023 Salı günü Russia Today web sitesi, Yahudi Ordusunun Radyosu’ndan alıntı yaparak, ordunun sınır bölgesinde herhangi bir şüpheli olay olması durumunda nasıl davranılacağı konusunda askerlerine yeni talimatlar verdiğini yayınladı ve askerlerin sınır ayırıcı tellere yaklaşmasını yasaklandığını, onlardan bölge komutanının onaylaması, rapor verme zorunluluğu ve sınırın diğer tarafındaki herhangi bir Mısır askerinin herhangi bir anormal hareketinden dolayı ateş etmeye hazır olası bir saldırı operasyonu eyleminin olması dışında mesafeyi korumalarını ve ilerlememelerini talep ettiği gibi yeni talimatlara göre bölgedeki askerlerinden başlarına miğfer takmalarını ve herhangi bir hareketi derhal bildirmelerini talep ettiğini de ekledi; radyo, ordudakilerin artık 10 gün önce iştirak eden Mısır polisini potansiyel bir tehdit olarak gördüklerini söyledi.

Yorum:

Yahudi varlığının, ordular tarafından yenilemeyecek, kurşunlarla öldürülemeyecek ve göz altı merkezlerinde hapsedilemeyecek İslami duygular ve fikirleriyle, yani İslami duygularla ve Yahudilerin gerek Allah’ın hurumatlarını ve kutsallarını çiğnemesinden gerekse sahibini ümmetin düşmanları için saatli bir bomba yapacak şekilde Filistin’deki halkımıza yaptıklarından dolayı Allah için olan bir öfkeyle harekete geçen Mısırlı bir asker tarafından üç askerinin öldürülmesinin ardından aldığı yeni tedbirler belki de bize, Suriye halkı için olan öfkesinden dolayı Rus büyükelçisini öldüren Türk gencini ve nefisleri arındıranın ve onları Allah yolunda fedakarlık yapmaya hazır hale getirenin İslam olduğunu hatırlatır.

Rejim, nefislerden asla silinmeyecek olan, Filistin’i İslami topraklar gören, Mescid-i Aksa’ya iki kıblenin ilki ve üçüncü Harem-i Şerif ve Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in Mesra’sı olarak bakan, Yahudilerin oraya yönelik baskınlarını gördüğü gibi namaz kılanlara ve oradaki savunmasız murabıtlarlardan oluşan halkımıza yönelik yaptıklarını da gören İslam’ın duyguları karşısında başarısız olmuştur. Dolayısıyla rejim, askerlerinin Yahudileri bir numaralı düşman olarak görmelerini asla değiştiremeyecektir; zira bunun da ötesinde onlar, normalleşmeyi reddeden ve rejimle yapılan barış anlaşmalarına ve ilan ettiği normalleşmeye rağmen Yahudilerle barışı tanımayan bir halkın parçasıdır. Dolayısıyla rejim ile bazıları asker ve subay olarak çıkan, yani içlerinden ordular olarak çıkan insanlar arasında fiili bir ayrılık vardır. Nitekim Yahudiler bunu anladılar; bu yüzden rejime olan tüm güvenlerine rağmen onun almış olduğu tedbirlere ve prosedürlere güvenmiyorlar. Zira bunların tamamı, biraz düşünce, biraz bilinç ve biraz da fedakarlıkla karıştırıldığında duygu duvarlarını kırıyor. Bu nedenle son zamanlara alınan bu tedbirlerin onları koruyacağını sanmıyorum; çünkü zaten onlar askerlerimize ateş açıp öldürüyorlar; belki de bu talimatlar, sakin olduğunu düşündükleri bu sınırlarda daha fazla patlamanın nedeni olabilir.

Mısır ordusu, Filistin’in kurtuluşu ve gaspçı Yahudi varlığının buradan sökülüp atılması arasında duran engel bizzat Mısır rejimidir; bu yüzden onun bu yolda Kenane ordusundan kaç askerin kurban edildiği ve kaç tanesinin kanlarının akıtıldığı umurunda değildir. Aksine rejimin umursadığı tek şey, Yahudi varlığını güvence altına almak ve korumak konusunda efendisi Amerika’nın kendisine yüklediği şeyleri yerine getirmektir. Dahası ölülerinden dolayı Yahudi varlığına başsağlığı dilerken onları öldüren kahraman şehit için cenaze düzenlemeyerek ve başsağlığı dilemeyerek kahraman şehide kin besliyor ve Yahudileri ve Amerika’yı hoşnut ediyor!

Ey Kenane ordusu içindeki subaylar ve askerler: İşte bu sizin liderleriniz ve size yöneten rejim; sizden ayrılmışlardır ve sizin kanlarınız onların umurunda değildir. Aksine Amerika’yı razı etmek için sizleri kurban vermeye hazırdırlar. Bu yüzden rejimin gözlerinizi kör ettiği maaşlara, rütbelere ve ayrıcalıklara aldanmayın. Vallahi bunların heder edilen onurunuzun yanında hiçbir değer olmadığı gibi bunlar, rejimin çaldığı ve Batı’ya bedelsiz verdiği haklarınızın çok daha azıdır. Bunun da ötesinde bunlar, sessizliğinizi satın almasından, sadakatinizi garanti etmesinden ve sizleri insanların öfkesinden korumasından dolayı haram olup sizler ile Filistin’in kurtuluşu ve onun halkına yardımın arasındaki bir engeldir.

Ey subaylar ve askerler: Sizin kurtuluşunuz, ümmetin yanında yer almak ve onun davalarını benimsemektir; bu da bu rejimi kökünden söküp atmak ve Nübüvvet Minhacı üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslam Nizamını tatbik etmekle olur. İşte Hizb-ut Tahrir bunun için çalışmakta, sizlerden yardım istemekte ve kendisiyle birlikte çalışmaya davet etmektedir. O halde icabet edin, dininize yardım edin ve Allah’ın size sevdiği kimseler gibi olun. Umulur ki Allah sizin ellerinizle bir fetih yazar da büyük bir zafer elde edersiniz. Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız. Ben işimi Allah’a havale ediyorum.

وَالَّذِينَ آمَنُواْ وَهَاجَرُواْ وَجَاهَدُواْ فِي سَبِيلِ اللَّهِ وَالَّذِينَ آوَواْ وَّنَصَرُواْ أُولَـئِكَ هُمُ الْمُؤْمِنُونَ حَقّاً لَّهُم مَّغْفِرَةٌ وَرِزْقٌ كَرِيمٌ “İman edip de Allah yolunda hicret ve cihad edenler, (muhacirleri) barındıran ve yardım edenler var ya, işte gerçek müminler onlardır. Onlar için mağfiret ve bol rızık vardır.” [Enfal 74]

Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan

Said Fazıl - Mısır