- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
Skandalı İfşa Eden Gazze!
Haber:
El-Cezire Net 26/11/2023 Pazar günü, şu ifadelerin geçtiği bir haber aktardı: “ABD'nin Doha Büyükelçiliği, Gazze Şeridi'nde İslami Direniş Hareketi Hamas ile mutabakata varılan rehine anlaşmasının ve ateşkesin tam olarak uygulanmasını sağlamak için Katarlı ortaklarıyla birlikte çalıştığını ifade etti. -X platformunda yaptığı paylaşımda-, aralarında Amerikan vatandaşlarının da bulunduğu onlarca esirin önümüzdeki günlerde ailelerinin yanına dönmesini beklediğini söyledi.
Doha -dün Cumartesi günü- esir takası anlaşmasında ikinci grubun serbest bırakılmasının önündeki engellerin aşılmasında arabuluculuk çabalarının başarısını açıkladı; bu arada Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad El Sani, ABD Başkanı Joe Biden ile bir telefon görüşmesi yaptı ve Biden, Katar’ın rolünden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.Beyaz Saray, Biden ve Katar Emiri’nin anlaşmanın şartlarının tam olarak uygulanmasını sağlamak için yakın iletişim kurma konusunda anlaştıklarını söyledi.
Katar’ın arabuluculuk çabalarının, -Mısır ve ABD ile iş birliği içinde- Gazze Şeridi’nde önceki gün yani Cuma günü başlayan ve 4 gün sürecek ve uzatılabilecek olan insani ateşkes konusunda anlaşmaya varılmasında başarılı olduğu söyleniyor.”
Yorum:
Gazze’de yaşanan olaylar, şüphesiz birçok çelişkiyi ortaya çıkarmıştır; zira bir yandan şayet yöneticilerin ihaneti olmasa şu ana kadar ayakta kalamayacak olan Yahudi varlığının iğrençliğini ve kırılgan devletini paramparça eden bu ümmetin evlatlarının sebatını, azimetini ve sağlam imanlarını ortaya çıkarmış, diğer yandan da Gazze’deki olaylar Arap olsun Acem olsun yöneticilerin ajan olduğunu ve başta Mısır, Katar ve Türkiye rejimleri olmak üzere Arap ve Müslüman yöneticilerin hiç haya etmeden ve utanmadan her düzeyde Amerikan çıkarlarına hizmet etmeye devam ettiklerini ifşa etmiştir; dolayısıyla onlar, yalan ve iki yüzlü bir şekilde bu eylemleriyle Gazze halkına yardım ettiklerini göstermelerine rağmen her zaman Yahudi varlığını savunmaya hırs göstermişlerdir. Aslında bu yöneticiler, Beyaz Saray’da oturan efendilerinin aşağılık tabiilerinden başka bir şey değillerdir. Aha işte Katar yöneticileri, görevlendirilmiş rollerini yerine getiriyorlar; zira bu insanların daha çok Yahudi varlığının güvenliği ve başta Amerika olmak üzere Batılı ülkelerin çıkarları konusunda endişe duyduklarını görmektesiniz.
Aynı zamanda Gazze, sözde direniş ekseninin sahteliğini de ifşa etmiştir; zira İran ve Lübnan’daki partisi, yeryüzünü direnişi daha çok aptallaştıran tantana ve açıklamalarla doldurdular. Dolayısıyla bunlar, medyanın bir aldatmacası olup bundan daha da kötüsü ise, ümmetin düşmanlarına hizmet etmek için Müslümanları katletmeye devam eden mezhepçi milislerin eylemlerini yüceltmektedir.
Aynı şekilde Gazze, Birleşmiş Milletler, uluslararası hukuk, uluslararası mahkeme ve benzerleri gibi uluslararası toplum olarak bilinen uluslararası kuruluşları, bunların vehimden başka bir şey olmadıklarını ve bu kuruluşların sadece Amerika başta olmak üzere büyük ülkelerin çıkarlarını savunmak ve Yahudi varlığını korumak için var olduklarını da ifşa etmiştir. Kayda değerdir ki insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet, ümmetin bağrına çöreklenen, gerçekte ise Yahudi varlığının koruyucuları olan bu ülkeleri ortadan kaldırmak için çalışmaktadır. Bu yüzden ümmetin ve mücahitlerinin, İran’ın yöneticilerine, onların yardakçıkları olan Nasrallah’a ve Lübnan’daki partisine ve Müslüman ülkelerde mevcut olan ajan varlıklardan herhangi birine güvenmekten kesinlikle sakınmaları gerekir. Zira onlar, işlerini şu iki şekilde uyguluyorlar: Ya çıkarlarına ve dış politikalarına hizmet eden her konuda Amerika ile koordinasyon kuruyorlar ya da bu tiranlar Allah’ın indirdiklerinden başkasıyla yönetiyorlar ve Müslümanların evlatlarını katledip öldürerek fesat saçıyorlar. Zira onların tüm alçaklık ve hainlikle mücrim Beşar’a destek vermeleri bunun en açık örneğidir; bundan daha da önemlisi ümmetin ve mücahitlerinin, uluslararası kuruluşlara aldanmamasıdır…
Tüm bunlardan dolayı tüm halklara aynı adil kanun ve sistemlerle muamele edecek olan adil bir devletin kurulması için çabaların birleştirilmesi gerekir; nitekim bu devlet bin yıldan fazla bir süre denendi ve tebaalarından hiçbiri kimlik krizinden şikayet etmediği gibi içindeki herhangi biri de zulüm ve önyargı hissetmemiştir. Şüphesiz tüm dünyanın umudu bu devlettir; bu devlet ise, tüm insanlığa adaleti taşıyacak olan Nübüvvet Minhacı üzere İkinci Raşidi Hilafettir. Numan İbn Beşir’den Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ“Sonra (yeniden) Nübüvvet Minhacı üzere (Raşidi) Hilafet olacaktır.” [Ahmed tahric etti.]
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Bessâm El-Makdisî