- |
- İlk yorumlayan ol!
- yazı boyutu yazı boyutunu küçült Yazı boyutu büyüt
بسم الله الرحمن الرحيم
Haber-Yorum
İngiliz seçkinleri Filistin’le İlgili Söylemleri Kontrol Altına Almaya Çalışıyorlar!
Haber:
İngiltere Hayırseverlik Kurumları Komisyonu Başkanı, “kışkırtıcı eylemlerden kaçınma” veya uygulamalarla yüzleşme konusunda uyarıda bulundu ve şöyle dedi: “Gerilimin arttığı bir dönemde insanlar, hayır kurumlarının bizi bir araya getirmesi konusunda öncülük yapmasını bekliyorlar.” Telegraph Gazetesi de, “İsrail” ile Hamas arasındaki savaşla ilgili olarak “nefret söylemine” izin veren hayır kurumlarıyla “sert bir şekilde” mücadele edileceği uyarısında bulundu. Ve şöyle ekledi: “Bu, hassas veya tartışmalı konulardan kaçınmaları gerektiği anlamına gelmiyor; zira hayır kurumları, hayırseverlik amaçlarıyla ilgili olduğu sürece kampanyalar düzenlemekte özgürdürler.” Şöyle devam etti: “Ancak şunu açıkça söyleyebilirim ki, onların bunu saygı, hoşgörü ve başkalarına saygı çerçevesinde yapma sorumlulukları vardır. Bölünmeyi körükleyen ve sektöre olan güveni zedeleyebilecek olan kışkırtıcı söylemlerden kaçınmaları gerekiyor.”
Onun yorumları, Ulusal Laik Örgüt de dahil olmak üzere dokuz örgütün, komisyonun aşırılık yanlılarıyla bağlantısı olmakla suçlanan sekiz İslami hayır kurumun soruşturulması yönünde çağrıda bulunan bir mektubu imzalamasının ardından geldi.
Yorum:
İngiliz eliti, Filistinlilere yönelik süregelen nefret dolu soykırıma destek verilmesiyle ilgili söylemi kontrol altına almak için mücadele ediyor.
Cumartesi günü tahminen 300.000 Filistin yanlısı gösterici Gazze’de kalıcı ateşkes talebiyle Londra’nın merkezinde bir yürüyüş düzenledi ve polis, “ezici çoğunluğun” yasal olarak protesto yaptığını söyledi.Metropolitan Polisi’ne (İngiltere’nin başkenti Londra’nın polis teşkilatı) göre, son çatışmanın başladığı 7 Ekim’den bu yana Londra’da, İslam ve Yahudi karşıtı nefret suçlarından dolayı 188’den fazla kişi tutuklandı.
Ancak İngiliz medyası gösterilerde az sayıdaki tutuklamalara odaklanan hikayelerle doluydu; bunların çoğu ise Siyonizm’in terörizm olduğunu söylemek veya onu faşizmle karşılaştırmak gibi suçlar sebebiyledir.Politikacılar, soykırıma karşı çıkan Filistin yanlısı yürüyüşleri “nefret yürüyüşleri” olarak nitelendirdiler ve yanlı basın da yürüyüşlerde “İsrail” karşıtı birçok Yahudi’nin varlığını görmezden geldi.
Polis, bu hafta yürüyüşlerde neyin söylenip söylenemeyeceği konusunda uyarılarda bulundu ve önce tutuklayıp sonra sorguya çekmeye başladı; nitekim göstericiler, anlamadıkları Arapça pankartlar taşıdıkları ve Arapça yazılı yeşil saç bantları taktıkları için tutuklandılar. Dolayısıyla çok az hoşgörü veya anlayış çabası gösterildi.Ancak gazeteler, Yahudi varlığının Gazze’de uyguladığı soykırıma son verilmesini talep eden yüzbinlerce insanı bir kez daha görmezden gelerek tutuklama olaylarını manşetlere taşıdılar.
İfade özgürlüğü fikri, Batı’da her zaman bir tür fantezi olmuştur. Nitekim İngiltere’deki elit sınıf, özellikle birçok insan gerçek nefretin nerede yattığını görmeye başladığında, söylemi kontrol altına almak için her türlü kirli hileye başvuracaklarını bir kez daha göstermiş oldu.
Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi İçin Yazan
Yahya Nisbet - İngiltere